Osman Attila’lar Unutulmamalı

Afyonkarahisar’dan yetişen şâir, yazar, kültür ve sanat adamı, devlet adamı, bilim adamı, eğitimci, sporcu, asker kişilerle övünür, gurur duyarız. Bunlar arasında ayrı bir yeri vardır değerli büyüğümüz merhum Osman Attila’nın…

Bir ulusun bilimde-teknikte, kültür ve sanatta ve o ulusu çağdaş uygarlığa taşıyacak-yükseltecek alanlarda ileri gitmesinde o ülkenin havasını solumuş, suyunu içmiş, taşını toprağını tanıyan kültür ve sanat adamlarının, yani şâirlerin yazarların-çizerlerin inkâr edilemez katkıları, üretimleri vardır.

Tarihin en büyük başarıları, toplumu uyandıran ona hizmet eden kültür ve sanat adamlarının çalışmalarıyla kazanılmıştır:

“Unutma ki şâirleri haykırmayan bir millet/Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir” diyor şâir Mehmet Emin Yurdakul.

Cumhuriyetimizin kazanıldığı bu topraklara imza atmış, seçkin kişiliklerden biridir merhum Osman Attila…

Osman Attila’nın vefat tarihi 20 Nisan 1978… Bu yılki 20 Nisan günü Cumartesiye rast geliyor, o yüzden 17 Nisan Çarşamba günü saat 10.30’da kabri başında dini tören yapıldı.

Törene Afyonkarahisar Valisi Kübra Yiğitbaşı, yakın beldelerin belediye başkanları, Afyonkarahisar Belediyesi Meclis Başkanı ve üyeleri,  gazeteciler, eski siyasiler sanat ve kültür adamları, başta eski Maliye-Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın İsmet Attila olmak üzere yakınları katıldılar. Sağolsun bendenizi hep davet eder Sayın İsmet Attila, bu kez de öyle oldu ve yakın arkadaşım Ahmet Değer Konya ile vardık kabrin başına. Dualar edildi, rahmetler dilendi çiçekler kondu merhum Osman Attila’nı kabri üstüne. Daha sonra da Osman Attila İlköğretim Okulu’nda düzenlenen törende Merhum Attila’nın hayatı, edebi kişiliği anlatıldı; şiirlerini okudular…

İsmet Attila buradaki yaptığı konuşmada “Afyonkarahisar” Cumhuriyetin kurulduğu topraklardır. Yeni Türk Devleti’nin temelleri burada atılmıştır… Atatürk Kocatepe’de, Dumlupınar’da her yerdedir. Amcam merhum Osman Attila bu duygularla yetişmiştir…”diyerek töreni düzenleyen okul müdürüne ve öğretmenlere törenlere katılanlara teşekkür etti. Görev alan öğrencilere teşekkür ederek plaket dağıttı.

Kabirdeki ve okuldaki törenleri yaşarken bir gönül sultanı olan Yunus’un yukarıya alıntı yaptığım ilahisinden dizeler beni düşüncelere gark etti… Bu dizelerdeki büyüyü, cezbeyi ve lirizmi sıradan insanlar inşâ edebilirler mi? Bu tür insanlar kolay yetişir mi?  Bir Osman Attila daha gelmiş mi? Bizim yaşamımıza değerler katan insanlardır şâirler. Faruk Nafiz Çamlıbel, “Şâir” adlı şiirinde:

“Onlar ki beşer hayrına doğmuş yaşamışlar/ Onlardan eserdir bu duyuşlar, bu dalışlar

Onlar ki yanan fecr idiler dağda denizde/ Her manzara onlardan akistir içimizde”

Yukarıdaki dizelerden de anlaşılıyor ki onları büyük yapan hiçbir zaman kazandıkları paralar, sahip oldukları mal mülk saray tarla tokat değildir.

Liselerdeki ve AKÜ’deki hocalığım sırasında onlarca anma töreni düzenledim, konuşmalar yaptım, yazılar yazdım. Hepsinde de ayrı bir heyecan duydum, yaşadım; bugün de öyleyim… “Helâli hoş olsun” Merhum Osman Attila büyüğümüzün anma törenlerinde de görev aldım. Manevi dünyamı zenginleştirdiler, şükran borçluyum ebedi hayata göçen “Âvâzeyi Davut gibi sal”ıp da “Kubbede hoş bir sadâ” bırakanlara…

Başta şâirler olmak üzere yazarlar, sanatçılar, bilim adamları, geniş anlamıyla ifade ediyorum aydınlar yani kültür insanları ülkemizin manevi, kaynaklarıdır; eğer bu kaynakları değerlendiremezsek kaybetmiş oluruz bizi biz yapan kaynakları, değerleri…

Bizim toplumumuz “eski günleri”, “eski insanları” unutmaz hiç… Kaybolan yılları arar, özler, üzülür; ancak yeniye karşı da istekli ve heveslidir. Çatışır gibi görünen bu iki duygunun kaynağı sevgidir… Afyon’da doğup büyüyenler “yabanda da olsa daha bir Afyonludur.” Nitekim Osman Attila’nın:

“Belki çoğunuz beni beni Ankaralar’da sanır/Afyon’da bir dam çökse yüreğim parçalanır” dizeleri onu tanıyan-bilen her Afyonlu’nun yüreğine kazınmıştı…

“Dün çok çabuk bugün oluyor” dedim yanımda bulunan çocukluk arkadaşım ve “Dostlar Meclisi”nin öncüsü Ahmet Değer Konya’ya, Osman Attila’nın kabri başında…