Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Oyun Ve Farkındalık Bir Arada

Afyonkarahisar Valiliği himayesinde, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Prof. Dr. Veysel Eroğlu Spor Salonu’nda 28 Mayıs Dünya Oyun Oynama Günü Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği’ni takip ettim. Şenliğe giderken önyargım vardı: Önceki gece terör devleti İsrail, Filistin’deki Refah Kampı’nı ateşe vermişti. Böyle bir ortamda nasıl şenlik, şölen yapabilirdik? Bir diğer endişem ise etkinliğin spor salonunun bahçesinde düzenleneceğini düşünmemdi. Hava soğuk ve yağmurluydu, onca öğrenciyi hasta etmeseydik…

Prof. Dr. Veysel Eroğlu Spor Salonu’na ulaştığımda, öğrencilerin açık havada değil, salonun içinde olduğunu gördüm. Bu durum, benim için olumluydu.

Salonda 5’inci, 6’ncı, 7’nci ve 8’inci sınıfların öğrencilerinden oluşturulan okul takımları, tribünlerde ise takımlarda yer almayan öğrenciler bulunuyordu.

“Yağ Satarım, Bağ Satarım”, “Fasulye Torbası”, “Halat Çekme” gibi geleneksel oyunlar, hem oynayanların, hem de izleyenlerin heyecanını artırdı. Kazanan elbette dostluk oldu. Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın oyunlara dahil olması, takımlarda yer alan öğrencilerle sohbet etmesi, kaybeden bir takımın öğrencisini bir anne şefkatiyle teselli etmesi etkinliğin öne çıkan notları arasındaydı.

İl Milli Eğitim Müdürü Miraç Sünnetci, etkinliğin düzenlendiği alanda basmadık yer bırakmadı. Sünnetci, bir ara Türk Bayrakları’nı da elleriyle dağıttı. Sünnetci, öğretmenlik mesleğine aşık, Müdürlük görevini de layıkıyla yapan bir isim. Ekibi de aynı şevkle hareket ediyor.

Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın salona geleceği duyurulmaya başlandıktan sonra etkinlik sonunda Türkiye ve Filistin’in dayanışmalarını sergilemek, Filistin’in özgürlük mücadelesi ve dünya barışına vurgu yapmak amacıyla balon uçurulacağı anons edildi.

Şenlik hakkındaki ikinci önyargım da böylece kırılmış oldu. Bir taraftan geleneği, geleneksel oyunları yaşatırken diğer taraftan tam da binlerce yıllık geleneğimize uygun yerde, Filistin’in yanındaydık.

Balonların Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı renklerinde seçilmesi, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın Filistin vurgusu yapması önemliydi. Etkinliğe katılan öğrencilerden 10-15’inin bile aklında Filistin, Filistin’in özgürlük mücadelesi, mazlum milletler, Türkiye’nin mazlum milletlerle dayanışma fikri yaygınlaşsa; bu fikir çarpan gücüyle yaygınlaşır ve bir kuşağa yayılır.

Gençlerin geleneklere sahip çıkmasını, aynı zamanda Filistin Davası hakkında bilinçlenmesini sağlayan Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’na, Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Mehmet Keklik’e, İl Milli Eğitim Müdürü Miraç Sünnetci’ye, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mevlüt Çınar’a ve emeği geçenlere bir öğrenci velisi olarak teşekkür ediyorum.

 

TÜRKİYE VE FİLİSTİN

Filistin’de yaşananlar, çok açık bir şekilde soykırımdır. Bunun adını net koymak lazım. Filistin, Siyonist zihniyetin adeta deneme üssüdür. 1,5 milyarlık İslam Dünyası’nın tepkisi, Filistin üzerinden ölçülüyor. İsrail, şiddet dozunu artırdıkça, Türkiye dışında bir tepkiyle karşılaşmıyor.

Türkiye, insanlığın çoban yıldızı olma konumunu sürdürüyor. Filistin’in ardından hedefin hangi ülke olduğunu merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kadar bütün liderler dile getiriyor.

Bu nedenle, Gazze’ye sahip çıkmak Samsun’a sahip çıkmaktır. Kudüs’e sahip çıkmak Afyonkarahisar’a sahip çıkmaktır.

 

 

FATİH VE FETİH

Devletimizin kanalında yayınlanan Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi dizisi, büyük ilgi görüyor. Bu vesileyle farkındalık oluşturulması, elbette takdir edilmeli. Bununla birlikte dizi arasına alınan reklam, dikkatimi çekti. Reklamda, Moses Montefiore gibi Yahudi bankerlerin kurulmasına öncülük ettiği, bu sistemin ayakta kalmasının “simgesi” sigorta şirketlerinden birisinin uzun bir tanıtımı bulunuyordu.

Bir taraftan Kudüs’ü ve Filistin’i savunurken diğer taraftan çok uluslu şirketlerin en kılcal damarlarımıza nüfuz etmesine itirazım var. “Boykot yaşatır” yerinde bir slogan, ama artık “Her yönüyle boykot” aşamasına geçmemiz gerekiyor.

Fatih dizisini ve aslında televizyonumuzu kale gibi görelim; içten fethettirmeyelim.

 

 

DAVA, DAVET BEKLEMEZ

Gazeteniz Kocatepe, Filistin mücadelesini diri tutmak, bu bağlamda farkındalığın artırılmasını sağlamak amacıyla “Filistin İçin Yaz” kampanyası başlattı. Milletvekillerimiz bu konudaki hassasiyetlerini göstererek “Filistin İçin Yaz”dılar. Bazı arkadaşlarım, sosyal medyadan ya da telefonla bana ulaşarak “Filistin için biz de yazabilir miyiz” diye sordular. Ben de kampanyanın yazmak isteyen herkese açık olduğunu belirttim; “Tamam” cevabı aldım.

Aradan günler geçti, bu sefer ben hatırlattım: Filistin için yazmayacak mısınız?

“Bana ne zaman yazacağımı söylemedin ki” cevabını aldım.

Benim bildiğim, dava davet beklemez. Bir konuda hassasiyetimiz varsa, tarafımızı belli ederiz ve ateşe su taşıyan karınca misali elimizden ne geliyorsa yaparız.

Benim “dava”dan anladığım budur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER