Ramazan Bereketi

Mübarek Ramazan ayı başladı, kavuşturan Rabbimize şükürler olsun. Ramazan rahmettir berekettir, gönüllere sürur vücuda şifadır. Ramazan ayında genelde bir dinginlik oluyor, içimizi bir huzur kaplıyor. Ramazan ayı aynı zamanda yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerini de düşünmeli, Ramazan’ın bereketinden onları da istifade ettirmeliyiz. Fitre ve zekatlarımızı eksiksiz vermeli bu dini görevimizi de ihmal etmeden yapmalıyız. Fitre genelde veriliyor lakin zekatta büyük sıkıntı var. Yapılan araştırmalara göre de verilmesi gereken zekatın yüzde yirmisi kadarı ancak verilebiliyor. Geri kalan yüzde seksen zekat da verilmiş olsa, toplumda inanın ihtiyaç sahibi kalmaz dersek yeridir. Zekat fakirin hakkıdır, zekatını vermeyen geri kalan parasını da dinen temizlememiş olur. Sahip olunanın ve üzerinden bir sene geçmiş olan asli ihtiyaçtan fazla olan miktarın asgari kırkta biridir. Bazıları ben vergimi veriyorum diyor, vergi ayrı zekat ayrıdır, vergi milli bir görev zekat da dini bir görevdir. Bayramdan önce bu vecibelerimizi yapmaya gayret gösterelim. Ramazan aynın en önemli ibadeti malumunuz oruçtur. Tuttuğumuz oruçları Allah kabul etsin..Oruç; tutan için çok keyifli, haz veren bir ibadettir. Oruçlu gönül huzuru içindedir. Çünkü kendini yaratan Allah`ın (c.c.) emrine uymanın mutluluğunu duymaktadır. Bu yüzden oruç ona külfet değil, zevk verir. Orucun obezite ve hastalık perhizlerinden, ateistlerin ve din karşıtlarının anlayamadığı önemli farkı budur. Allah`ın rızasını kazanma arzusu, onu huzur ve mutlulukla doldurur.
* Oruç tutan kişinin genelde açlık hissetmemesi çok enteresandır. Belki halsizleşir, süzgünleşir fakat iştahı yoktur. Oruçlu iken, en cazip kokular saçan lokantaların önünden en küçük bir acıkma hissetmeden geçtiğimiz dikkatimi çekmiştir. Halbuki Ramazan dışında karnımız tok olsa bile nefsimiz büyük bir istek ile arzulamasına rağmen.. Çünkü açlık, beyinden gelen emre bağlıdır ve Ramazan`da mü`minin imanı beynine “dur” diyerek hükmetmektedir.
* Oruç saf açlık da değildir. Oruçtaki açlık muayyen vakitler içindir. Kişi iftar ve sahurda yine gıdasını kendine gerekli olan protein ve vitaminleri alır. Oruç tutan kimselerde beslenme yetersizliği vuku bulmaz. Günlük faaliyetlerine aynen devam edebilir. İnsanın formunda kalmasına herhangi bir mâni teşkil etmez.
* Oruçlu olduğumuz sırada metabolizma devam etmektedir. Dışarıdan gıda almadığımız için bedenimiz kendi maddesini, kendi dokularını ve özellikle de yağlarını yakarak hazmeder. Ancak vücudumuz bu işi rast gele yapmaz. Önce hastalıklı, yaşlı ve ölü olanları yok eder. Bu da bedenimizin gençleşmesi, yenilenmesi, adeta taze kana kavuşması demektir. Peygamberimizin (s.a.v.) “Oruç tut, sıhhat bul” demesi bu yüzdendir.
* Oruçlu iken beynimiz de yedek maddeleri kullanarak çalışmasına aynen devam eder. Şahsın zihnî kapasitesinde herhangi bir noksanlık zuhur etmez. Aksine günlük stresleri azaldığı için konsantrasyonu ve düşünme kabiliyeti artar.
* Oruç, vücudumuzu maddî artıklardan temizlediği gibi benliğimizi de manevî kirlerden arındırır, paklaştırır. Oruç bedenin de kendini yenilemesidir. Mide rahatsızlıklarının bir çoğu oruç sayesinde giderilir. Bizler tabii ki orucu dini bir vecibe olarak, Rabbin rızasını kazanma olarak yerine getiriyoruz diğer faydaları da Allah’ın lütfudur.
Ramazanın bereketini daha iyi anlamak için toplumdaki fırsatçıların, ramazan geldi diye gerekmediği halde zam yapan özellikle üç harfli marketler, zincir marketler ve diğer esnaf, ticaret erbabı sizler de durumunuzu bir gözden geçirin. Daha çok para kazanacağız diye birçok kazançtan mahrum kalırsınız.
Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun..
Tıbbi Bilgiler İçin Faydalandığımız Kaynak Kişi: Dr. Mustafa Reyhanlı