Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

TÜRK DÜNYASI

Eski Sovyetler Birliği’nin, 21 Aralık 1991 tarihinde dağılması ve onun siyasi sınırları içerisinde bulunun bağımsız Türk devletlerinin, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Özbekistan’ın kurulması Türk dünyasının önüne geniş ufuklar açmıştır.
Gerçekten de XXI. yüzyıla girerken meydana gelen en önemli küresel siyasi olay, 74 yıllık ideolojik bir işkencenin (1917-1991) sona ermesi, hürriyet, eşitlik ve ekmek iddialarıyla dünya kamuoyunun aldatıldığı “ütopik” bir sistemin, iflasının tescil edilmesidir (Doğanay, 2011, s.123).
Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bu durumu “Eski Sovyet, imparatorluğunun dağılması sonucu Türkiye’nin önüne Adriyatik’ten Çin Seddi’ne, geniş ufuklar açmıştır” sözleriyle güzel bir şekilde açıklamıştır. Rus imparatorluğunun dağılması, Türk Dünyasına da rahat bir soluk aldırmıştır. Bu bakımdan, ünlü Devlet adamımız Demirel’in vardığı yargı, doğru ve yerinde bir görüştür. Bir şartla ki, şayet Türk tarihi boyunca önümüze çıkan bu en büyük fırsatı, çok iyi ve akılcı bir biçimde değerlendirebilirsek. Hatırlanacağı üzere Türk Dünyası, sadece bugünkü 814 578 km2 lik (Anadolu (790.200 km2.) ve Trakya (24 378 km2) topraklarından ibaret değildir. Bu topraklar, büyük Türk milletinin ikinci anayurdu olup, Türk Dünyası toplam ülke büyüklüğünün (11,2 milyon km2) sadece 0/0 7,2’sine eşittir. Geniş Türk Dünyası arazisinin yaklaşık olarak 0/0 97’si, Türkiye’nin milli sınırları dışında kalır. Bu da 10,3 milyon km2’yi aşar. Başka bir ifadeyle, A.B.D. (9 529 063 km2) ve Kanada (9 970 610 km2) gibi iki büyük dünya ülkesinden de büyüktür. Gerçi toplam alanları 4 milyon km2. Ye yaklaşan (3 994 400 km2) beş Batı Türkistan Türk Devleti ve alanı 86,6 bin km2. Olan Azerbaycan Türk Devleti, 21 Aralık 1991 tarihi itibarıyla, resmen bağımsız ve egemen devlet olmuşlardır. Böylece de ikinci ana yurt kısmındaki Türk Dünyası’nın hemen hemen 0/0 40’a yakını (4 081 000 km2. si) işgalden kurtulmuştur. Bu başarı sevinç ve heyecan vericidir. Çünkü bu ülkelerin semalarında, yine Türk bayrakları dalgalanmaktadır.
Türk Keneşi’nin Kurulması
Nahçıvan Anlaşması ile kurulan Türk Keneşi; ABD, Rusya, Çin gibi küresel güçler ile Hindistan ve İran gibi bölgesel güçlerin nüfuz mücadelesi verdikleri Orta Asya coğrafyasında; Türk Devletleri’nin dil, kültür ve tarih birliği üzerinden birbirleriyle olan ilişkilerini kurumsallaştırması ve düzenli bir yapıya kavuşturması açısından 21.yüz yılın ilk çeyreğinin en önemli olayıdır.
Türk Dili Konuşan Ülkeler İş birliği Konseyi, 2009 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında imzalanan Nahçıvan Antlaşması ile müşterek bir yapı içerisinde iş birliğini hedefleyen bir uluslararası örgüt olarak kurulmuştur. Fransızca kökenli bir sözcük olan “konsey” yerine, Kaşgarlı Mahmut’un yazdığı sözlük Divan-ı Lügat-it Türk’te geçen, “şura”, “konsey” anlamındaki sözcük tercih edilerek, örgüt Türk Keneşi adını almıştır. Örgütün bayrağı kurucu ülkelerin bayraklarında yer alan mavi renk (Kazakistan), güneş (Kırgızistan), hilal (Türkiye) ve sekiz köşeli yıldızdan (Azerbaycan) oluşmaktadır.
Türk dili konuşan ülkeler arasında iş birliği süreci Sovyetler Birliği’nin dağılmasından, yeni Türk Cumhuriyetleri’nin kurulmasından hemen sonra başlamıştır. Türkiye yeni kurulan Türk Cumhuriyetlerini ilk tanıyan ülkelerden olmuştur. Bu süreçte siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda birçok ikili ve çok taraflı iş birlikleri yürütülmüştür. 1992 yılında kurulan Türk İş birliği Koordinasyon Ajansı kalkınma alanında iş birliği mekanizmalarının yürütülmesinde rol oynamıştır. Türk Keneşinin temelleri de bu iş birlikleri ve 1992’den itibaren gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları zirvelerine dayanmaktadır. Türk Keneşinin kuruluşuna kadar yaşanan süreçte devlet başkanlarının katıldığı toplam on zirve toplantısı yapılmıştır. Kazakistan Devlet Başkanı Nur Sultan Nazarbayev zirve toplantılarının tamamına istisnasız katılan tek liderdir.
Nahçıvan’da toplanan 9. Devlet Başkanları Zirvesi, devletler arasındaki ilişkilerin kurumsallaştırılması yolundaki en önemli adımı atmıştır. “Türk Dili Konuşan Devletler İş birliği Konseyi’nin Kurulmasına Dair Anlaşma” 3 Ekim 2009’da Nahcivan’da yapılan zirve sırasında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’nin katılımıyla imzalanmıştır. Kurucu üye olarak Özbekistan ve Türkmenistan’ın katılmadığı anlaşmaya bu ülkelerin diledikleri zaman katılabilecekleri özellikle vurgulanmıştır.
Üye ülkelerin iç hukuk mevzuatlarına göre gerekli onayları yapmasını müteakip 17 Kasım 2010 tarihinde anlaşma İstanbul’da düzenlenen 10. Zirve Toplantısı’nda yayımlanan “Deklarasyon” ile yürürlüğe girmiştir. Anlaşma 24 Eylül 2012 tarihinde BM tarafından tescil edilmiştir. Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan zirve toplantısına Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Roza Otunbayeva kurucu devlet başkanları olarak katılmış; Türkmenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kurbankulu BerdiMuhammedov ise Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün özel onur konuğu olarak zirveye katılarak bu tarihi ana gözlemci olarak iştirak etmiştir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER