Yıılar Sonra Altınordu

Afyonspor-Altınordu maçını izledim çarşamba günü… Bu sezon başında Kanal 3 TV’de yorumcu olarak izlediğim üç maçından bu güne hiç görmemiştim Afyonspor’u… Altınordu’yu ise neredeyse bir otuz yıl var görmeyeli…
”2.Türkiye Ligi” döneminde İzmir’in Altay ,KSK, Göztepe, İzmirspor ve Altınordulu yıllarında Afyonspor’un kuruluşundan itibaren (1967) genç takım antrenörü ve de takımın zor günlerinde , özellikle sezon sonlarına doğru ta 2000’li yıllara dek (askerlik ve 2 yıllık Afyon Kocatepe Gençlik Spor Kulübü antrenörlüğü dışında) kesintisiz sürdürdüğüm antrenörlük sürecimde, dört beş kez üstlendiğim profesyonel takım antrenörü olarak sık sık İzmir deplasmanına giderdik… Bu takımlar da Afyon’a gelirlerdi bittabi… Bu dönemde Altınordu ve öteki İzmir takımlarına karşı “Afyonspor’u sevk ve idare ettim”, pek çok İzmirli futbolcuyla çalıştım; İzmirli antrenörler tanıdım…
Altınordu’nu mazisi, ünlü futbolcu “Sait Altınordu’nun efsane futbol yaşamı, Afyonspor genç takımında oynayan Lutfi Özbay’ın da Altınordu’da forma giymesi, gençlere yönelik çalışmaları…, bu takıma karşı sempatimi artırmıştır…
Maça kısa bir süre kala “maraton”a girdiğimde bundan dört beş ay öncesine göre sayıca daha fazla izleyici olduğunu gördüm; karşı taraftaki tirübünde beş on kişi var; kale arkası da öyle… Bunların çoğunluğu orta yaşın üstünde kişilerdi… Şahsen tanıdığım kimileriyle selamlaşarak “temizce” bir koltuk aradım ve “Eh nasıl olsa kot var ayağımda” diyerek oturdum yüksekçe bir yere… Kimilerinin elinde kartonlar vardı ki “Bunlar müdavim herhalde” dedim kendi kendime…
Maç başladı ve top Altınordu ceza alanı yakınındaki savunmaya geldi… Afyonspordan kimse ön alanda baskı yapmadı…”Ha dedim Afyonspor, rakibi savunmada -orta alanda çok adamla karşılayacak ve kazandığı toplarla gol arayacak” anlayışıyla plan yapmış. Nitekim Afyonspor bu oyun planı içinde özellikle sol kanattan getirdiği toplarla gol aradı ve birkaç kez de buldu; ancak çok genç ve tecrübesiz oldukları belli olan futbtbolcular yararlanamadılar bu fırsatlardan; hatta bir pozisyonda penaltı beklediler ancak hakem “devam” dedi..
Ön alanda baskı görmeyen Altınordu kendi savunma alanında kazandığı topları çok rahat biçimde orta çizgiye kadar getiriyor oralardan Afyonspor savunmasının arkasına attığı derin paslarla gol arıyordu… Afyonspor’a “nazaran” daha derli toplu oynayan ve tecrübeli birkaç futbolcusu da olan Altınordu beraberliğe oynar gibiydi ilk devre..” Topa hakimiyet, isabetli pas sayısı ve pozisyon zenginliği yönlerinde de daha üstündü Altınordu…
İkinci yarıyı Afyonspor’un unutulmaz taraftarlarından “Amigo Basri ve yanındaki arkadaşlarla izledim…” Hocam ne olur maç?” dediler ben de “Bir puan iyidir” dedim Basri “Hocam Altınordu bizden bir tık daha iyi” dedi ve ekledi “Takımda kazanma hırsı yok” dedi. Telefonlardan rakip takımların maç sonuçlarına bakıyorlar bir yandan da maçı izliyorlardı ötekiler…
Afyonsporlu futbolcuların hiçbirini tanımam, birkaçının adını biliyorum sadece… Ellerinden geleni yaptılar dünkü maçta… Yaşanan ekonomik ve idari sorunlar arasında maçlara hazırlanmak, maça çıkmak, oynamak hiç de kolay değil; bu gençler kendilerini ileriki yıllara hazırlıyorlar, yarınları düşünerek fedakarlık yapıyorlar…
“Futbolda, doğru yerde doğru zamanda durmak kendi ceza alanımıza gelen topları doğru yönlere göndermek ve doğru yönlere koşmak, kazandığın topu doğru tercihte ve “kaliteli pas” olarak vermek ve daha pek çok iş… Ve de, azim, saldırgan futbol, pes etmeme… Yani bir maçı kazanmak için teknik taktik, fiziksel kondisyonunun yanında ruhsal kondisyon gerekli… Hele düşme mücadelesi veren takımlarda… Çünkü bu süreçteki maçların ruhsal ağırlığı çok fazladır ve buralarda devreye deneyimli ve özgüven sahibi, teknik perfeksiyon sahibi futbolcular girer. Nitekim ceza alanımız içine gelen top yanlış yere ve yöne vurulunca topu kazanan Altınordulu futbolcular, tekrar pozisyon ürettiler ve ceza alanı içinde “topu dağlara taşlar vurmadan” gol buldular… Altınordu, rakip ceza alanı civarında topu gelişi güzel kullanmama ustalığına sahip birkaç futbolcuyla bizim takımı dengesiz yakaladı ve ustaca bir vuruşla ikinci golü attı.
2-0 yenildik sonuçta, ancak takımın düşmeyeceğine inanıyorum; altımızdaki takımların durumları bizden daha iyi değil, düşmesi kesinleşen takımlarla da maç yapacağız… Alacağımız birkaç puan yeter bize; ancak yine de işi sıkı tutmak gerek…