Birlik Seçimlerinin Ardından “Demokrasi” Ve “Centilmenlik” Tartışmaları

31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından Afyonkarahisar’da ardı ardına 3 seçim daha gerçekleştirildi. Bu seçimler de en az mahalli seçimler kadar yakından takip edildi siyasi çevreler tarafından.
Belediyelerin temsilcilerinin yer aldıkları Çevre Hizmetleri Birliği, Atık Su Arıtma Birliği ve Belediyeler Birliği’nde peşi sıra seçimler yapıldı ilimizde. Bu seçimlerin ardından epeyce yorum da yapıldı haliyle.
3 ayrı birlikte yapılan seçimlerin sonucunu tayin eden ekip “Cumhur İttifakı” ekibi oldu. Çünkü Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ve MHP’nin Afyonkarahisar’da kazandıkları belediye sayısı, CHP’nin kazandığı belediyelerin sayısından fazla idi.
Önce süreci kısaca hatırlayalım:
Önceki dönemlerde her üç birlikte de yönetim AK Parti’nin hakimiyeti altında olmuştu. Çünkü AK Parti, belediye varlığı olarak ilimizde baskın konumda idi.
Ama devran döndü, Afyonkarahisar Merkez Belediyesi’ni CHP ve Burcu Köksal hanımefendi kazanırken diğer belediyelerde hem AK Parti’nin, hem de MHP’nin ağırlığı hissedildi.
Sonuç itibariyle 3 Birlik için yapılan seçimlerde Cumhur İttifakının dediği oldu. Çevre Hizmetleri Birliği’nin Başkanı AK Partili Sandıklı Belediye Başkanı Adnan Öztaş, Atık Su Arıtma Birliği’nin Başkanı MHP’li Fethibey Belediye Başkanı Mustafa Özdemir seçildi.
Türkiye Belediyeler Birliği Meclisi’nde ise Afyonkarahisar’ı temsilen seçilecek üyeler Afyonkarahisar’daki tüm Belediye Başkanları ve Meclis Üyelerinin katılımıyla düzenlenen seçimle belirleniyor. Türkiye Belediyeler Birliği Meclisinde Afyonkarahisar’ı 6 üye temsil ediyor. İl Belediye Başkanı ise “doğal delege” olarak Meclis’te yerini alıyor.
Türkiye Belediyeler Birliği’nin Afyonkarahisar Delegelerinin 5’i AK Partili üyelerden oluşurken, 1 delege de MHP’li isimler arasından seçildi. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal Hanım tüm il belediye başkanları gibi “doğal delege” olarak Belediyeler Birliği’nde yerini aldı.

“SAYGISIZLIK”… “AYIP”… “CENTİLMENLİK”… VE DEMOKRASİ

Şimdi bu seçimlerde Burcu Köksal hanımefendiye ayıp edildiğinden, seçimlerde centilmenlik yapılması gerektiğinden, birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesi gerektiğinden filan bahsediliyor. Birlik seçimlerinde Afyonkarahisar Belediye Başkanı’nın devre dışı bırakıldığından dert yanılıyor. “Saygısızlık” yapıldığı, “centilmenlik gösterilmesi” gerektiğinden dem vuruluyor.
Birlik yönetimlerinde Afyonkarahisar Belediyesi’ni temsilen Burcu Hanım’ın aktif görev alması gerektiğini savunun bir kesim var.
Bu tartışmalar yaşanırken Afyonkarahisar Belediyesi’nin sözcülüğünü yapmaya çalışanlar önemli bir gerçeği görmezlikten geliyorlar sanki…
İyi de arkadaşlar, bu görevlere seçilen arkadaşlar bulundukları bölgelerin seçmeninden oy alarak bu görevlere gelmediler mi? Birlik yönetimlerinde görev alan isimler Afyonkarahisar’ın Belediye Başkanları değil mi? Onlara oy veren insanlar bu memleketin insanı değil mi?
Neyin kavgasını veriyor, kimin hakkını kime karşı savunuyorsunuz?
***
AK Parti ve MHP yönetimlerinin nezaket göstermediğinden bahseden arkadaşlar seçimlerin özelliğinin, birilerinden yana tercih kullanmak olduğunun farkında değiller mi?
Siyaset arenasında güç ve stratejinin hakim olduğunu göremeyen arkadaşlara siyasetin doğası gereği “Oyu kim almışsa görev onundur” gerçeğini hatırlatmak gerekiyor.
Aynen Afyonkarahisar Belediyesi’nde olduğu gibi. Seçmenin oyunu alan göreve gelmiş, diğer tüm aktörler de “sandıktan çıkan sonuç başımızın üzerindedir” diyerek bu durumu kabul etmişlerdir.
Eğer birilerinin savunduğu gibi siyaset sahnesi “centilmenlik” gösterilerinin yapılacağı bir alan olsaydı, aynı centilmenliği göreve seçilen herkesten beklemek gerekmez miydi?

DEMOKRASİ NE ZAMAN İYİ, NE ZAMAN KÖTÜ?

Afyonkarahisar Belediye Başkanı olarak Burcu Köksal hanımefendinin Belediyeler Birliği’nde “doğal delege” olduğu bir ortamda AK Partili ve MHP’li üyelerin de delege olarak yer alıyor olması demokratik zenginliğimizin bir göstergesidir. Afyonkarahisar Belediyeler Birliği’nde toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiğinin teminatıdır bize göre.
Bu gerçeği kabul etmek gerekir.
Eğer bu mantığı savunun arkadaşların dediklerini doğru kabul edersek, CHP’nin seçimleri aldığı her noktada AK Partili ve MHP’li üyelere “centilmenlik” ve “nezaket” göstermesi gerekir. Görevleri tüm partiler arasında “centilmence ve nezaketle” dağıtması beklenir.
Olur mu hiç öyle bir şey? Görevi hak eden kişiler “Aman efendim ne demek, siz buyurunuz” diyerek rakiplerine yer mi gösterecek? Birbirlerine yetki mi ikram edecekler?
AK Parti ve MHP’yi, CHP’ye karşı “nezaketsiz” davranmakla suçlayanlara seçimlerin ne için yapıldığını birden çok kez hatırlatmak gerekiyor sanki. Demokrasi “CHP kazanınca iyi” de “CHP kaybedince kötü” mü?