Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR

CENNET “İYİ İNSAN” OLMAKTA DEĞİL, TANRILIKTAN KURTULABİLMEKTE

Mustafa Yılmaz DÜNDAR 13 Mart 2018 Salı 13:42:40
 

– 128-
Narsist tanrılar; örtücü ilahlıklarına aynel yakin halleri en kuvvetli ve fiilde en belirgin olanlardır. Lütfen ifadeye dikkat edin: Örtücü ilahlıklarına aynel yakin. “Allah’a” aynel yakin denilmiyor, “örtücü ilahlığına” aynel yakin. “Aynel yakin” olmak bir özelliktir, özellikle nefsî isimlerin kuvvetle açığa çıktığı bir hald. Biz “aynel yakin” denildiği zaman hep veli yaşantısındaki aynel yakini ele alıyoruz, yalnızca onu aynel yakin sanıyoruz. O Rahmani aynel yakindir. Nasıl, fethin bir Rahmani bir de zulmani yanı varsa, zulmani yanına “feth-i zulmani” diyorsak, aynel yakin de öyledir. Fetih kelimesi geçince fethin Rahmanî yanını düşünüp, “tanrılarda fetih olamaz” dersek yanılırız. Tanrılarda meydana gelen fetih benzeri hallere feth-i zulmani denir. Bir de asıl fetih var ki ona Feth-i Rahmani veya Feth-i Nurani denir. Parantezi kapatıp narsist tanrıları tanımaya devam edelim.
DÜNYA YAŞANTISI İÇİNDE EN GÜÇLÜ
YAŞAYAN TARILAR NARSİST TANRILARDIR

Tanrılığa ait aynel yakin vasfının en belirgin olduğu tanrılar narsist tanrılardır. Bu yüzden dünya yaşantısı içinde en güçlü yaşayanlar onlardır. Onunla birlikte yaşayan çevresindeki “A” yapılar narsistlere yaranmaya, onun gözüne girebilmeye çalışırlar. Onun tarafından sevilebilmek onları memnun eder. “A” yapıda tanrısal aynel yakine karşı böyle bir muhabbet, böyle bir sevgi vardır.
Tanrısal aynel yakini bir örnekle daha iyi anlamaya çalışalım. Aynel yakin kavramını bir termometreye benzetelim. Termometrede cıva, sıfırın üstünde gösterdiği aynı dereceleri bir de sıfırın altında gösterir, -20 ve +20 gibi. Eğer +20 bir velinin aynel yakini ise, -20 de örtücünün, tanrının aynel yakinidir.
İlerleyen paylaşımlarda örtücü ilahın vasıflarını ve gücünü ele alacağız. Örtücü ilahın gücünü, vasıflarını düşündüğünüzde elinizdeki dualardan sizi en çok memnun eden birisi de “euzü biKE minKE” olacaktır: “Senden sana sığınırım” diyen bu sığınış, bu dua insana ilaç gibi gelecektir. Çünkü örtücü ilahlardaki özellikler kimin? Hepsi O’nun! La ilahe illallah diyorsak, başkası olabilir mi? Başkasına ait bir varlık, bir özellik olabilir mi? Olamaz. O güç var! O güçten korunmak için yine o güce sığınıyorsun: O gücü tanıyan için “EUZÜ BİKE MİNKE” sığınışı önemli bir dua haline gelir.
Narsist Tanrılar, kendi örtücü ilahlıklarına aynel yakin halini çok kuvvetli ve fiilde de çok belirgin ortaya koymuşlardır ve bunlarda feth-i zulmani de gelişebilir. Böylece bunlar örtücü ilahlıklarına aşık olurlar. Kendilerindeki örtücü ilah vasıflarına, kendilerinde ortaya çıkan aynel yakin güçlerine âşık olurlar. Narsist tanrıların kendilerine âşık olmalarını sağlayan en önemli şey açığa çıkan GÜÇ’leridir. Dünya Yaşantısı Sistemi içerisinde bu özellikleri yüzünden çok başarılı ve her olaya karşı çok sağlamdırlar. Biz narsist tanrıyı çok gündemimize almayız, çünkü narsist tanrı tasavvufla uğraşanların içine düşeceği girdaplardan değildir. Tasavvufla uğraşanlar için hümanist tanrı, mecbur tanrı, komando tanrı gibi diğer tanrı tipleri daha önemli risktir.
BİZİM HEDEFİMİZ “İYİ İNSAN” OLMAK DEĞİL Kİ.
CENNET, ÖRTÜCÜ İLAH OLMADIĞINIZDA AÇILIR

Hümanist Tanrılar, tabiat sevgisi, insan ve diğer yaratılanlara sevgi, yaratılanların haklarına saygı gibi özellikleri ağır basan örtücü ilahlardır. Bu özellikleri sayesinde çevrelerinde “iyi insan, hatta kutsal insan” ilan edilebilirler, cennete uygun insanlar sanılırlar. Buraya çok özen gösterin lütfen. Özellikle hümanist tanrıya, ondaki bu vasfa dikkat etmek gerekiyor. Çünkü bu özellikteki kişi hele de tasavvufla meşgulse; “düzeliyorum, değişiyorum” deyip kendisini düzelmiş, değişmiş ilerliyor sanabilir. İlerlemiştir ama tanrı skalasında; hümanist tanrılık yolunda ilerlemiştir. Şuna da çok dikkat edelim: Zikrullah tanrılıkta ilerlerken de etkili olabilir. Zikrullah aslında yalnızca örtücü olmaktan kurtulmak için bir ibadet yolu olmasına rağmen, bu araç yanlış yerde, yanlış amaçlarla da kullanılmaktadır. “A” takdimiyle yaşayanda açığa çıkan her türlü vasfın da Allah’a ait olduğunu fark ederseniz, zikrullah yapmakla zaten farklı bir şey yapmadığınızı görürsünüz. Örneğin, kişi tasavvufla meşgul ve öfkeli olduğunu anlıyor. “Ben öfkeli biriyim, iyi bir insan olmak için Halîm zikri yapayım” diyor. Ve başlıyor; “Halim, Halîm, Halîm”, yani halim selim insan olma çabasına giriyor. Tamam, Halîm zikriyle bunu başarır, ama “halim selim bir tanrı” olur. Veya “Âlim” zikri yapayım da biraz bilgim artsın diye “Âlim” zikri yapıyor. Bu sefer de “bilgili tanrı” olur. Çünkü kullandığı esmaya ait mana, o kapasite onda açılır. Yani “A” takdimiyle yaşamaktan kurtulmak gibi bir telaşı olmayan kişi Zikrullah yapmakla örtücü olmaktan kurtulmaz. Kendindeki güç ve kapasiteye sahip çıkan, bu kapasiteyi ilan ettiği muhtariyet için kullanan biri varsa, hangi zikri yaparsa yapsın, yapılanlar hep ondaki örtücü ilahı kuvvetlendirir. Bunu fark etmek tasavvufta çok önemlidir. Bu yüzden, İslamiyet’i “iyi insan” olma gayretiyle uygulayan bir kişi bu yolda ilerlediğini sanabilir, ancak ilerleyemez. Neden? Hümanist tanrı haline geleceği için. Evet, ilerler ama tanrılıkta. Hümanist tanrı olarak, iyi insan olarak farklı yönde ilerler. Bizim hedefimiz “iyi insan” olmak değil ki. Bu bilinmezse, işin esasından perdeli kalınır! Özellikle İslamiyet anlatılırken, İslamiyet diye “nasıl iyi insan olunur?” anlatılır, sırf bu yanlış hedef yüzünden. Dışarıda böyle anlatılıyor. Bu yüzden, insanlar iyi insan olunca iyi müslüman olduklarını sanıyorlar. Ancak iş öyle değil, hümanist tanrı oluyorlar. Hümanist de olsa, cennet tanrılara kapalıdır. Cennete girmenin tek yolu örtücü olmamaktır. Örtücülerin gideceği mekânın ismi cehennemdir. Cennet, örtücü olmadığınızda açılır. Örtücü olmama halinin, örtücü olmayan idrakin adı, boyutu cennettir. Örtücülüğün mekânı cehennemdir. Dolayısıyla çevrenizde iyi insanları gördüğünüzde “ne iyi insan, cennetlik adam, cennetlik kadın” diyerek hüküm vermeniz yanlış olur. Ne kadar iyi olursa olsun, insan eğer örtücüyse onun hali cennetlik hal değildir. Çok açık bir hadis var: Bazı kişiler cehennemlik olduklarını öğrendiklerinde; “Biz çok hayırseverdik, hayrla meşguldük. Şu kadar hayr yaptık, şöyle koştuk” dediklerinde, onlara şöyle seslenilir: Siz onları cömert insan olmak için yaptınız. Siz muhtariyet ilan etmiştiniz, örtücü ilahlığınız vardı, o ilah cömert olsun diye o işleri yaptınız ve onu kuvvetlendirdiniz, bu yüzden cennette değilsiniz denir.
ALLAH İSMİNİ ZİKRETMENİN DİĞER BİLİMLERLE MEŞGUL OLMAKTAN FARKI YOKTUR
Bir başka tanrı tipi Stressiz Tanrılar. Tanrı tiplerinin her birine çok özen gösterin lütfen. Okurken “ben öyleyim” dediğiniz yerlerde, “nasıl öyle olmam?” diye araştırıp, mutlaka Muhammedî bir bakış açısı bulmanız gerekir. Bu anlattığımız karakterlerin hiç birisi Muhammedî değildir, düşünceleri de Muhammedi bakış açısı değildir. İyi insan olabilirler ama Muhammedî değildir. Muhammedî olmak, Muhammedi bakış açısına sahip olmak çok farklı bir şeydir. Stressiz tanrı genellikle uzak doğu öğretilerinin ürettiği bir tanrı tipidir. Nasıl oluyor bakın. Birisi biraz tasavvufla meşgul olur, bu arada bazı felsefeler duyar. Tasavvufla meşgul olduğu halde ona Allah yetmiyorsa, Rasulü yetmiyorsa, kendi üstadı yetmiyorsa, uzak doğudan, şuradan buradan başka felsefeler okumaya başlar ve “bunlar da bizim gibi düşünüyor” deyip o tanrısal yollara kayar. Mümkün değil ya, mümkün değil! Bir başkasının düşüncelerinin Hazreti Muhammed (SAV)’in Düşüncesi ile aynı olması mümkün değil! Kabuğunun benziyor gibi görünmesi aynı olması manasına gelmez. Benzediği sanılan yapı sizi Allah haşyetine götürmez, size örtücü ilaha ait özellikler kazandırır. Bunu fark etmeyen mutlaka hata yapar, mutlaka. O felsefeler stressiz tanrıyı şöyle oluşturuyor: Allah ve Rasulullah kendisine yetmeyen kişi, farklı felsefe ve öğretileri okuyup onların etkisinde kalınca olaylara karşı vurdumduymaz olmayı başarır ve der ki: “Bu bilgiler beni ilerletiyor. Daha önce hayata kavgalı gürültülü yaklaşırdım, araba kullanırken kızardım, ama şimdi çok sakinim. Önceden çocuklarımla ilgilenirken hırçınlaşırdım, şimdi öyle sakinim ki.” Olabilir, ama bunlar onun ilerlediğinin işaretleri değildir. Eğer kişi farklı felsefelerden, farklı öğretilerden yararlanarak boş vermeyi, vurdumduymaz olmayı öğrenmişse stressiz bir ilah haline gelir, bu stressiz tanrıdır. Bunu fark edin lütfen. “Ben zikrullahla meşgul olduktan sonra stressiz oldum” dediğinizde de siz hala örtücü ilahsanız, stressiz tanrısınız demektir. Elinde tesbih de olsa hiç fark etmez. Eğer yöntemi yanlış kullanıyorsanız, Allah ismini zikretmekle örtücü ilahlıktan kurtulamazsınız. Neden? Çünkü Allah ismini zikretmenin diğer bilimlerle meşgul olmaktan farkı yoktur. Diğer bilimler de sünnetullahtır, onlar da bir nevi zikrullahtır. Siz isimlendirirken “Allah” ismini kullansanız da kullanmasanız da onlar sünnetullahtır, onlar da zikrullahtır. Kişinin haberi olmayabilir, yaptığı işi Allah ile ilişkilendiremiyor olabilir, ama bir kişi mühendislik okuyorsa da, tıp okuyorsa da, öğretmenlik okuyorsa da yaptığı zikrullahtır; diğer zikirlerden bir farkı yok, aynı şey. Siz Esma’ül Hüsna diyorsunuz, farkında olmayanlar Tabiat Kanunları diyor, ama siz de onlar da Esma’ül Hüsnayı yani Tabiat Kanunlarını kullanıyorsunuz, bir farkı yok. Ha Mürid ismini kullanmışsınız formülünüzde, ha Yer Çekimi Kanunu’nu kullanmışsınız, aynı şeydir; ikisi de zikrullahtır. Yer Çekimi Kanunu da zikrullahtır, Mürid ismi de. Önemli olan onları örtücülükte kullanmamaktır! Eğer onları örtücü ilahlığı kuvvetlendirmede kullanıyorsanız bu zikir sizi bu yolda ilerletmez.
A” TAKDİM FORMU “BEN” OLARAK YAŞAYANIN RÜTBESİ, VASFI, YETENEKLERİ NE OLURSA OLSUN
O CEHENNEMLİK YAPIDIR

Bir başka tanrı tipi Pollyanna Tanrılar’dır: Bunlar her şeye olumlu yaklaşma sanatını geliştiren örtücü ilahlardır. “Ben de her şeye olumlu yaklaşıyorum, olumlu yaklaşmayayım mı?” diyebilirsiniz. Lütfen özneye dikkat edin, bütün tanrılarda özne hep örtücü ilah! Her şeye olumlu yaklaşmayı başaran örtücü ilah veya her şeye karşı vurdumduymaz olmayı başaran örtücü ilah veya her yaratılanı seven örtücü ilah! Kişi yaratılanları seviyor, onların haklarını korumak için koşturuyor, ama örtücü ilah. Eğer işi yapan örtücü ilahsa, burada tanımlansın veya tanımlanmasın, tanrı sınıflarından birine girer. “Her şeye olumlu yaklaşma sanatını geliştiren örtücü ilahlar” tanımını duyunca, “ben de her şeye olumlu yaklaşıyorum, olumlu yaklaşmamalı mıyım?” derseniz yanlış olur. “Bende olumlu yaklaşan kim, örtücü ilah mı?” demelisiniz. Bende her şeye olumlu yaklaşan örtücü ilahsa Allah’a eş koşuyorum demektir. Her şeye olumlu yaklaşma becerisini yakalamış, Allah’a eş koşan, bir şey var. Sizdeki Allah’a eş koşan yapı her şeye olumlu yaklaşma sanatını yakalamış; özelliği bu! Pollyannacılık oynayan bu tanrı her şeye olumlu yaklaşıyor, her olaya gülümsemeyle bakıyor, gülümsemeyi gerektirecek gerekçeler üretiyor. Ve ona “nasıl da her şeye böyle güzel bakıyorsun?” diye iltifat ediyorlar, “sen bu işle meşgul olalı çok değiştin, her şeye iyi yanından bakmaya başladın” diyorlar. Bu tanrıların dünya yaşantısında takdir edeni çoktur, “A” Takdim Formu “BEN”ler arasında onun puanı yüksektir. Ama hiç unutmamak lazım ki, “A” Takdim Formu “BEN” olarak yaşayanın rütbesi, vasfı, yetenekleri ne olursa olsun o cehennemlik yapıdır, onların her biri bir cehennemlik yapı çeşitidir.

Edep; Ya Hu -128-

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER