Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

II. OSMAN VE HÜDÂYÎ MÜNASEBETLERİ

I. Mustafa tahttan feragat ettirildikten sonra yerine I. Ahmed’ in en büyük oğlu II. Osman (Genç Osman) geçmiştir. II. Osman’ın da babası gibi Hüdâyî’ye büyük bir hürmet ve saygı ile bağlı olduğundan bahsedilir. Hatta padişahın Şeyhu’l-islam Es’ad Efendi (ö. 1034/1625)’nin kızı Akîle Hanımı nikâhladığı zaman kendi yerine Hüdâyî’yi vekil tayin ettiği nakledilir (Uzunçarşılı, III2, 461,) 585
II. Osman, babasının ölümünde I. Mustafa’yı tahta çıkarıp kendisini üç ay saltanat makamından uzak bıraktığı gerekçesiyle Halil Paşa’yı azletmiş, o da Hüdâyî tekkesine sığınmıştı. Durumu yakinen bilen Hüdâyî, bu davranışın yersiz ve manasız olduğunu keşfedip, padişaha tavassutta bulunarak Halil Paşa ile arasını düzeltmiş, müteakiben de Halil Paşa, yeniden kaptan-ı deryalığa getirilmiştir (Gündoğan,1999, s.11). Bu da Hüdâyî’nin II. Osman üzerindeki etkisine ayrı bir örnek oluşturmaktadır.
IV. Murad ve Hüdâyî Münasebetleri
Genç Osman Vak’ası’nda Sultan Osman şehid edildikten sonra I. Mustafa tekrar Padişahilan edilmiş ise de kısa zaman sonra yine hal’edilerek IV. Murad Pâdişah yapılmıştı. Bedenen ve zihnen sağlam ve cevval olan bu genç padişaha Eyyüp Sultan’da icra edilen merasimle saltanat kılıcı’nı devrin en muteber şeyhi sıfatıyla Hz. Hüdâyî kuşatmıştır. Bunun yanında IV. Murad, I. Mustafa ile II. Osman devrinde olduğu gibi, çıkardığı bir fermanla Hüdâyî’nin doğduğu yer olan Koçhisar ahalisinin tekâlîf-i örfiyeden mu’âf tutulduğuna dair ilgili hükme riayet edilmesini emretmiştir (Gündoğan,1999, s.12).
Abdülmecîd-i Sivâsî’nin Padişahlarla Münâsebetleri
Abdülmecîd-i Sivâsî’nin çocukluk ve tahsilini ikmal devresine rastlayan Kanüni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemi hariç tutulacak olursa onun padişahlarla ilk münasebeti III. Mehmed’le olmuştur. Zira onun Sivas’tan İstanbul’a gidişi ve Padişahla karşılaşması ilk defa III. Mehmed döneminde olmuştur. İstanbul’a geldikten sonra da I. Mustafa ve II. Osman’la münâsebetlerine dâir herhangi bir bilgiye sâhib değiliz.
III. Murad’ın yerine tahta geçen oğlu III. Mehmed’in, nazik ruhlu, halim, vakarlı ancak zayıf irâdeli ancak Osmanlı padişahları arasında en çok takvâ sahibi, peygamber’e karşı çok hürmetkâr, dindar bir Pâdişah olduğu söylenir. Adlî mahlasıyla şiirler yazmıştır. Pâdişah Hocası Hoca Sa’deddin Efendi (1536-1599)’nin ve Yeniçerilerin teşvikiyle 21 Haziran 1596/24 Şevval 1004’de Eğri seferine çıkmış ve Haçova Meydan muharebesini kazanmıştır. Bu sebeple Eğri Fâtihi olarak anılmıştır. Daha önce de ifâde ettiğimiz gibi III. Mehmed Eğri Seferi’ndeki hizmetinden dolayı Şemseddîn-i Sivâsî’nin İstanbul’da ikāmet etmesini istemiş, o da bu teklifi yaşlılığını ve rahatsızlığını ileri sürerek kabûl etmemiş Sivas’a dönmüştür. Bunun üzerine III. Mehmed, Şemseddîn-i Sivâsî’nin vefatından sonra Abdülmecîd-i Sivâsî’nin ilim ve irfân yolundaki şöhreti yanında Şemseddîn-i Sivâsî’ye söz, fiil ve davranış îtibâriyle benzediğini duyması ve kalbinde bu sebeple ona karşı duyduğu meyilden dolayı İstanbul’a dâvet etmiştir. Sivâsî’nin Pâdişahın şahsına karşı tavrı ise hep sevgi, ta’zimkâr ifâde ve duâ hissiyle doludur. Nitekim onun hakkında:
“Pâdişahımız ehl-i Hak’dır. Niyeti hâlis ve murâdı hakdır. Mercûdur ki, nûr-ı Hakla derûnu pür nûr olup, dâimâ kalb-i Şerîfi i’lâ-i şer’le mesrûr ve a’dâsı makhûr ola” diye duâ ve temennide bulunurken, eserlerinde bu duygularını zaman zaman dile getirmekte, halka ve muhiblerine ulu’lemr gördüğü padişaha itâati sık sık telkîn etmektedir.
Pâdişahın Sivâsî’ye olan îtîmad ve kabûlünü, Hüdâyî’nin I. Ahmed’le münasebetleri bölümünde de aktardığımız gibi onu Sultan Ahmed Câmii’nin temel atma merâsiminde (1018/1609) duâ etmek üzere dâvet etmesi ve daha o günden cuma vâizi olarak görevlendirmesinde de müşâhede etmek mümkündür (Gündoğan,1999, s.15).
I. Ahmed ve Sivâsî Münasebetleri
Abdülmecîd-i Sivâsî’nin I. Ahmed ile karşılıklı îtîmad ve saygı esasına dayanan samimî ve sıcak bir münâsebet içinde olduğu hatta Pâdişahın kendisine, “Pederim” diye hitab ettiği rivâyet edilir. Naîmâ’ya göre Sivâsî, I. Ahmed’in iradet getirdiği şeyhlerdendir (Gündoğan,1999, s.15).

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti