Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kocatepe Gazetesi

Ailedeki Baba Rolü – Kocatepe Gazetesi

Kocatepe Gazetesi 26 Eylül 2013 Perşembe 03:00:00
  Selamün aleyküm değerli okurlarım.
Yeni bir günde sizlerde tekrar merhaba demekten mutluyum. Rabbim işlerinize bereket gönlünüze hoşluk versin. Esnaf, eğitimci, öğrenci, ev hanımı her kim varsa yazımı okuyan yüzünüzden gülümseme eksik olmasın diliyorum.
Size uzun zamandır değinmek istediğim bir konuyu değinmek istiyorum bugün. Ailelerdeki baba rolünden. Batı medeniyetini örnek aldığımızdan bu yana ailelerdeki rollerde ne değişti bu değişikler nelere sebep oldu kısaca bahsetmek istiyorum.
“Batı medeniyetini örnek almak” bu cümleyi duyunca otomatik olarak şunu düşünüyorum iyi ki batı medeniyeti icat oldu yoksa o kadar medeniyetsizdik ki sanki insan bile değildik. Hiç hoşlanmıyorum şu batı medeniyetini örnek almak cümlesinden. Batı medeniyeti şu çıkardığı kavramı batırıp da aile kavramını sosyal hayatı şu an insanı bir düzene sokabilmek için bir bir İslami yaşam tarzını inceliyor bir bir hayata geçirmeye çalışıyor. Bizde kendi kendimizi hor görmeye kendi kültürümüzü, atalarımızın öğretilerini yermeye devam ediyoruz.
Şöyle dediğinizi duyar gibiyim “ biz mi” sen ne kadar geçmişinin değerlerini fark ettiysen bizde o kadar biliyoruz atalarımızın ve dinimizin bize öğrettiklerini. Elbette hepimizin bildiğini biliyorum.
Fakat uygulama aşamasında bugün ailelerdeki rollere baktığınızda ister eğitim seviyesi yüksek olsun ister düşük dengelerde bir dengesizlik var.
Kadın erkek gibi baskın rolde, erkek kadın gibi teslimiyetçi bazen, erkek çocukları kız gibi kız çocukları erkek gibi cevval. Madem atalarımızın ve dinimizin gereklerini tamamen yerine getiriyoruz da madem bu niye böyle?
Aileyi de bir evin fiziksel yapısı gibi düşünmeli, baba çatı gibi tüm aileyi gölgeleyen, olumsuz koşullardan koruyan ve çevreleyen bir yapıya sahip olmalı, anne o çatıyı ayakta tutan duvarlar gibi olmalı çocuklarda o evin içinde istediği yerde huzurla koştursun.
Bazen bakıyorum da ailelere kim çatı kim duvar belli değil, harabe binalar sürüsü evlilikler, hele ki hem bayan hem de erkek çalışıyorsa evin geçimine birlikte katkıda bulunuyorlarsa tamam.
Ben de bu evde çalışıyorsam alışverişlerde, evin babasının alacağı her kararda benim de söz hakkım olacak diyen anneler. Ne yani çalışmıyorsan hiçbir söz hakkın olmayacak mı? Elbette çalışılsa da çalışılmasa da istişare olacak. Fakat dengelerimiz batı medeniyeti üzerine kurulduğu için batılılar kadınını yemeğe götürdüğünde yemek parasını bile kadın kendi ödeyip bunu eşitlik saydığı bizde bu medeniyeti örnek aldığımız için oluyor bunlar. Her ne kadar sözle dile getirince havada duran bir fikir görünse de bu temel ahlak anlayışımız ve yaşayış tarzımız bun endekslenmiş.
Halbuki İslam hukukunda kadın çalışsa da çalışmasa da erkek kadınının ihtiyaçlarını karşılamak, kararlarında onu da söz sahibi yapmak durumundadır. Kadın da her zaman eşini mahzun duruma düşürmeden isteklerini dengelemek ona saygı duymak ve bir öğrencinin öğretmenine tabii olduğu gibi tabi olmak durumundadır. Çalışan bayanların eve bir şeyler kazandırıyorum diye kazandırdığından daha fazlasını istememelidir. Bu tarz dengesizlikler ailede huzursuzluğa, aile huzursuzlukları da zamanla anne, baba ve çocuklar için ruhsal sorunlara sebep olmakta, zamanla kadının kazandığı para da erkeğin kazandığı para da bunu asla telafi edememekte.
Dilerim ki İslami tasavvuf yolunu daha iyi anlar, yaşantımızı her açıdan bu tasavvufa göre yönlendirir ve gönül huzuru yaşarız inşallah.
Allahın selameti üzerinize olsun değerli okurlarım bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER