Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

AKLIMIZI BAŞIMIZA TOPLAYALIM – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 22 Eylül 2016 Perşembe 11:17:51
 

Bilindiği gibi TC Anayasasına göre: Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Biz de kendisini samimi olarak Türk hisseden ve ben Türk’üm diyen herkesi, etnik kökenine bakmadan Türk olarak kabul etmekteyiz.
NUFUSUMUZUN EN AZ %88’İ TÜRK’TÜR
Türkiyeyi 36 etnik gruba bölenlerin penceresinden baksak bile Türkiye’nin nufusunun ezici bir çoğunluğunun Türk olduğunu görürüz.
Konda’nın 2007 araştırmasına göre; Türkiye’de Yüzde 84.5 Türk, yüzde 9.02 Kürt-Zaza, yüzde 4.45 T.C vatandaşı, yüzde 0.75 Arap, yüzde 0.28 Laz, yüzde 0.27 Çerkez yaşamaktadır. (Konda Araştırma ve Danışmanlık, Rapor-Toplumsal yapı araştırması-Biz kimiz, 2006, s. 14,  milliyet.com.tr http://www.milliyet.com.tr/2007/03/22/guncel/agun.html)
Türkiye’de yapılan en kapsamlı bilimsel çalışma olarak kabul edilen Ali Tayyar Önder’in “Türkiye’nin Etnik Yapısı” adlı kitabında: Kürtler dışındaki Türklerin, nüfusun % 88.03’ünü oluşturduğu ve Kürt nüfusunun azami 7-8 milyon, Zaza nüfusunun da en çok bir milyon olduğunu belirtmektedir. ( Önder, 1999)
Kaldı ki bu 7 ila 8 milyonluk Kürt nüfusu içerisinde hatırı sayılır derecede Kürtleşmiş Türk nüfusu vardır. Zazaların neredeyse tamamı Kürtlüğü kabul etmemekte hatta kendilerine Kürt denilmesini hakaret olarak kabul etmektedirler.
Konsensus Araştırma şirketi, 32 bin 482 kişiyle yapmış olduğu bir araştırmaya göre kendini Kürt olarak hissedenlerin oranı Güneydoğu Anadolu bölgesinde bile ancak %53.42’dir. (yeni haber; 20.12.2011 15:34; Güncelleme: 20.12.2011 15:37)
KÜRTÇE MÜSTAKİL BİR DİL BİLE DEĞİLDİR
Ali Tayyar Önder’e göre bugünkü Kürkçe özgün bir dil olmakla beraber, oturmuş, yapısal özellikleri düzenli, temel kuralları, lehçeleri kapsayan bir bütünlük içinde değildir. Kürtçe’nin iki ana lehçesi olan Sorani ve Kırmançca arasında da tutarsızlıkları söz konusudur. St. Petersburg Akademisi tarafından yayınlanan 8528 kelimelik Kürtçe-Rusça-Almanca sözlükte şu tespit yapılmıştır:
3000 Halis Türkçe Kelime, 2000 Türkçeleşmiş Kelime, 1240 Zint, 1030 Türkçeleşmiş Farsça, 370 Eski Pehlevi, 300 Mahalli Kürtçe, 108 Gildani, 60 Kafkas Türkçesi.
Yabancı bilim adamları (De Groot, O.Mann, David McKenzie, Haddank, Goichie Kojim) tarafından yapılan, araştırmalarda, Kürtçe’nin aslında iddia edildiği gibi bir kültür dili olduğu konusundaki yaklaşımların tutarlılığı tartışmalıdır. De Groot’ün bir tespiti oldukça ilginçtir. Ona göre, Göktürk Kitabelerinde geçen 532 öz Türkçe kelime bugünkü Türkçe’de olmamasına rağmen bugünkü Kürtçe’de yaşamaktadırlar:
Göktürk, Uygur Türkçesi Kürtçe Türkçe: Buge Bug(e) Gelin; Egiç Geç, Gacık Kız Çocuk, Kutay Kutni Parlakipek Kumaş, Kent Gund/Gend Şehir, Köy, Baga Bak Kurbağa; (Önder, 1999:88-95)
KÜRTLERE KARŞI AYRIMCILIK YAPILMIYOR
Konsaensus araştırmasına göre: “Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlara pozitif veya negatif ayrımcılık yapılıyor mu?” sorusuna ankete katılanların yüzde 70.7’si, “Hayır ayrımcılık yapılmıyor” dedi. “Ayrımcılık yapılıyor” diyenlerin oranı yüzde 15.7’de kaldı. “Pozitif ayrımcılık yapılıyor” diyenlerin oranı ise yüzde 13.6 çıktı. (yeni haber)
KENDİ ELİNİZLE KENDİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYINIZ
Cenâb-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayınız (Bakara 195) buyurup; Devlet işlerinin emin ve ehil ellere teslim edilmesini emretmekte ve şöyle buyurmaktadır:
“Gerçekten Allah, size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm ettiğiniz zaman, adaletle hüküm vermenizi emreder”(Nisa: 58)
İyiliği emretmek, kötülüğe mani olmak her Müslüman üzerine farzdır. İyiliği emretmeyen, kötülüğe mani olmayan ve sadece kendi menfeatlerini düşünen insanlar ve âlimler yüzünden bu gün Türkiye’de emanet ehlinde değildir; Türkiye ve Türk milleti büyük belalar ve musibetlerle yüz karşıyadır. Bu noktada da Sevgili Peygamberimiz bizleri şöyle uyarıyor:
 “Ya iyiliği emreder, kötülüğe engel olursunuz, ya da Allah içinizden şerlileri başınıza musallat eder. Sonra içinizdeki iyiler kurtuluşunuz için dua ederler, ama onların duası da kabul olmaz.”
 Türkiyedeki “Milleti hâkime” yani hakim millet de etnik açıdan “Türk”tür; Öyleyse Türkiye Türkler tarafından -Ben Türk’üm diyenler tarafından yönetilmelidir. Azınlığın çoğunluğa hâkim olduğu nerede görülmüştür. Türkiye’de gelişen son olaylar ve Kürt açılımı gibi, bölücü ayrıştırıcı faaliyetler, bir kez daha Türkiye’nin Türk’üm diyenler ve Türk olanlar tarafından yönetilmesi gereğini hatırlatmıştır.
Biz Türk olmayan ve ehil olmayan, dönme devlet adamlarının yüzünden koskoca bir cihan devletini yitirdik. Aynı sonu Türkiye’de ve diğer Türk devletlerinde yaşamak istemiyorsak, başımıza geçireceğimiz insanların ehil olmasına, Türk soyundan gelmesine, gelmese de en az kafası ve gönlü ile Türklüğe ve Türk milletine bağlı olmasına dikkat etmeliyiz.
Batılılar Türkiye’ye “Türkiye idaresi Türklere bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir” gözüyle bakarken hâla daha bölücülere ve bölücü politikalara destek olarak vatanımızın bölünmesine seyirci kalamayız. Evet kendi elimizle kendimizi ateşe atmayalım; Aklımızı başımıza toplayalım..
EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE DÖN!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti