Ne hayallerle kurmuştuk bu fabrikayı.
Artacaktı aksine azaldı sayı.
Bildik, diyemedik yaptığımız hatayı.
Zorluğu hep koca öküz çeker demişler.
Birine hazır yeri biz teslim ettik.
Hesabı kitabı da denkce tut dedik.
Bellolmadı azık mı, kazık mı yedik.
Hesapsız kantarın topu kaçar demişler.
Bu işler önce haysiyet ve şeref işi.
Kendini temize çıkarmalıdır kişi.
Denk duran er sigada kırmaz sivişi.
Doğru üzülür, üzülür kopmaz demişler.
Hak, hukuk deyince akan sular durur.
İstenince aydınlatmak; olmalı düstur.
Kurtulacak olansa ondaki onur.
Tertemiz tenlerde güller açar demişler.
Samimiyet yakışır her ortak ferde.
Bile yürüyenin yüzünde olmaz ki perde.
Bu yoksa eğyer heyhat, düşülür derde.
Çukurda çırpınır kalır, naçar demişler.
Hayrettin artık şimdi son sözü söyle.
Mert olan kişi ise kıvırmaz öyle.
Ya Rab böylelerini sen islâh eyle.
Lâinlere cehennem kucak açar demişler.
10.06.2018
Geçtiğimiz Cuma günü bu köşede yayımlanan “Manevi zenginliğiyle bir iftar sofrası” başlıklı yazıda sehven yapılan hata ile Konya Bademli arası 10 km. olarak yazılmıştır. Doğrusu 100 km’dir. Düzeltir, özür dileriz.