Nöbetçi Eczaneler
23 Ekim 2013 Çarşamba 03:00:00 Selamün aleyküm değerli okurlarım. Bir haftalık aranın ardından tekrar sizlere Allah’ın selameti merhameti ve bereketi üzerinize olsun demek istiyorum.
Allah yapmış olduğunuz kurban ibadetlerini kabul buyursun inşallah. Allah Teala için bir şeyler feda etmek ne güzel bir ameldir. Zaten kurban kesme kültürü biz Türklerde İslam’ı tatmadan evvel dahi vardı. İslam’la taçlandırdık ne güzel oldu. Kıyamete kadar sürsün inşallah İslam yolunda fedakarlığımız. Ondan başka zenginliğimizde yok ne de olsa.
Allah’a ibadetin yollarından biri kurban kesmek, diğer ibadetlerimizi farz olanları ve nafile olanları siz daha iyi biliyorsunuz inşallah. İbadetlerinizle gönlünüzde huzur bulmak istiyorsunuz Rabbim huzurunuzu daim etsin.
Tasavvuf huzur yoludur, mutluluk yoludur, her zevki tatmış bir ruh ancak Allah aşkına doyamaz, beşeri olan her şeye ulaştıkça şımarır insan şımardıkça da tatminsizliği ve huzursuzluğu artar. Eğer ki hayatında İslam’a dair bir şey yoksa.
İnsanlar Allah’ı unuttuğu ölçüde dertlere düşerler, bir kimse çocuğu için Allah’ı unutursa imtihanı çocuğu olur, parasıysa para, şöhretiyse, makamıysa Allah Teala’yı unutturan sebep yine aynı konuyla imtihan edilir. Bu şeyler onun dünya müsibetlerinin tarlası olur. Yani kim Allah Teala’yı ne sebeple unutursa derdi ondan gelir. Kul dünya derdinden kendisini kurtarabilmek için Allah’a koşmalıdır.
Allah Teala demiştir ki Ali imran suresinde bizlere “Bu dünya hayatı aldanış metaından başka bir şey değildir” ve Rad suresinde yine demiştir ki “Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sukunete erenlerdir. Bilesiniz ki kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”
Şu teknolojinin en hızlı kullanıldığı, paranın olmazsa olmaz olduğu, maddi varlıklarımızın bazen manevi varlıklarımızın önüne geçtiği devirde var gücümüzle dünyalığımızı kazanmaya çalışırken ahiretimizi de unutmamak lazımdır. En azından imanlı ölebilmek için imanımızı tehlikeye atacak fikir, söz ve eylemlerden kaçsak yine doğru yolu bulmuş oluruz. Tasavvuf yolundan bizi alıkoyacak meşgaleler çok fazla, bir de nefsimizin hissettirdikleri bazen Allah Teala’nın ilhamlarını hissedemeyecek kadar kararıyor kalbimiz. En azından her hatamızın ardından tövbe etmeyi ihmal etmeyelim. Allah Teala bizi affetmek için bahaneler arar durur, biz de affedilmek için özür dilemekten geri durmayalım inşallah. Hatta bunu alışkanlık haline getirelim ki kalbimiz biz farkına varmadan bile tövbe eder hale gelsin, biz farkına varmadan Allah lafzını anar hale gelsin inşallah. Allah ibadetlerinizi, tövbelerinizi, dualarınızı kabul etsin inşallah.
Bu hafta içindeki yazılarımıza yine huzur yolu tasavvuf konusuyla devam edeceğiz inşallah, tatilimiz boyunca gözlemlerim oldu, yeni bilgiler edindim onları da sizinle paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Gazete okuma alışkanlığınızdan dolayı sizleri tebrik ediyorum, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle saygılar…
