Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İNSAN ÇOK ZALİM VE NANKÖRDÜR

Muharrem Günay 19 Şubat 2018 Pazartesi 13:20:23
 

Müminlerin özelliklerinin anlatıldığı Mü’minun suresinde “Ve huvellezî enşee lekumus sem’a vel ebsâra vel ef’idete, kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne). Hâlbuki O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (Mü’minun/78) Yine Mülk suresi 23. Ayette “Gul huvellezî enşeekum ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(ef’idete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne). De ki: “Sizi inşa eden (yoktan yaratıp var eden) ve size işitme, görme ve idrak etme hassalarını veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?”(Mülk 67/23) buyrularak insanın az şükrettiğine ve İbrahim suresinde ise insanın çok zalim ve nankör olduğuna dikkat çekilir:
 “(O Allah), kendisinden isteyebileceğiniz her şeyden size verdi. Öyle ki Allah’ın nimetini sayacak olsanız, sayamazsınız. (Buna rağmen) doğrusu insan (yine de) çok zalim, çok nankördür.” (İbrahim suresi, 14/34)
Ayetlerde insana göz, kulak gibi nimetler verildiğine ve en güzel şekilde inşâ edildiğine, yaratıldığına ve nice nimetleri verildiğine dikkat çekilmektedir. Bu ayetlerden anlaşıldığı üzere her nimetin şükrü kendi cinsindendir.  İslam büyükleri “şükür 3 aza ile olur” buyurmuşlardır:
1- Kalple şükür: daima kalben hayrı kastetmek ve bütün mahlûkata bu kalbi şükrü gizlemek, içten yanmak, içten pişmek, içten hakiki Mümin olmak iledir.
2- Dil ile şükrü eda etmek: ‘Elhamdülillah’ ve ‘eşşükrü lillah, Yâ Rabbi şükür’ demekle yapılan şükürdür.
Şüphesiz ki Cenab-ı Hakk, bir et parçası olarak yaratıp da konuşma gibi büyük bir nimet ihsan ettiği dilden, her şeyden evvel kendine hamd ister. Nitekim ilk insan Âdem (a.s.)’ı halk edip Cebrail (a.s.) vasıtasıyla ona ruh üfürdüğü zaman, ruh burna geldiğinde Âdem (a.s.) aksırmış ve dilinden dökülen ilk kelime ‘Elhamdülillah’ olmuştur. Bu sebepledir ki
Aksıran kimsenin Elhamdülillah (Allah’a hamd olsun) diyerek rabbine şükretmesi sünnet olmuştur.
Bu olaya şahit Müslüman da Yerhamukeallah (Allah sana merhamet etsin) demelidir. Hapşıran kişi de yerhamukeallah diyen Müslüman kardeşine Yehdina ve yehdikumullah (Allah bize ve size hidayet versin) demelidir.
Hapşırmadan sonra elhamdülillah demek sünnet, yerhamukeallah demek Müslüman kardeşimiz üzerine bir vazife ve haktır.
Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatıyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. Öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah’a hamd ederse, bunu işiten her Müslüman üzerine, yerhamukeallah demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, iste bu, şeytandandır. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkân nisbetinde kendini tutsun ve hah diye ses çıkarmasın. Zira bu şeytandandır, şeytan kendisine gülüyor demektir.” Buhari, Edeb 125, 128, Bed’ül-Halk 11; Müslim, Zühd 56, (2994); Ebu Davud, Edeb 97, (5028); Tirmizi, Salat 273, (370), Edeb 7, (2747, 2748).
3- Azalarla yapılan şükürdür: Hz. Allah’ın kendi hazinesinden ihsan etmiş olduğu nimetleri yine Allah’ın rıza ve hoşnutluğu yolunda harcamak, kullanmakla yapılan şükür. Vücudun bütün azalarının şükrü vardır.
Gözün şükrü: harama bakmamaktır. Lisanın şükrü: daima Allah’ı anmak, kötü sözleri dilinden çıkarmak iledir. Ellerin şükrü: elleri harama uzatmamaktır. Ayakların şükrü, ayaklarla Cenab-ı Hakk’ın men ettiği yerlere yürümemektir. Midenin şükrü, haram lokma yememek iledir.
Görüldüğü gibi şükrün derece ve mertebeleri vardır. Şükür ziyadeleştikçe karşılığındaki in’am ve ihsan da ona mütenasip olarak büyümektedir.
Hadis-i şerifte “Kim nimete şükrederse Hz. Allah’ı daha fazla anlamış olur ve elinde ki nimeti hiçbir zaman kaybolmuş olmaz.” buyruluyor.
Nimet karşı şükredildiği takdirde ziyadeleştiği gibi, nankörlük yapılıp şükür terk edilecek olursa karşılığı da Allah’ımızın çetin azabıdır. Aynı zamanda kıymeti bilinmeyen nimeti elde tutmak çok zordur.
Kim dünya hususunda kendisinden düşük olana, din hususunda kendisinden üstün olan bakarsa Allah o kimseyi sabredici ve şükredici olarak yazar.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti