Hasan ağbey esmerce bir komşumuz.
Kafamız denk gider bir hayli konuşuruz.
İnançlıdır, olduğunca onu yaşamak ister.
Vakit gelince aksatmaz camisine de gider.
Oturmuştuk birgün sohbet de koyulaştı.
İnançlılık, çıblaklık sohbet oralara ulaştu.
Dedi: -Bizim damat gitti yazlık siteye.
Bizi de zorlayarak ikna etti gitmeye.
Neyse hanımla vardık denen o yere.
Adresi de sorduk bizi indiren şöföre
Şöför dedi: -İleride birazcık yürüyverin.
Gösterirler size, orada soruverin.
İndik arabadan ki ortalık yanıyor.
Terimiz fışkırıyor, giysiler ıslanıyor.
Baktık: -Burası bize göre değil dedik.
Mümkünatı yok artık geri de dönemedik.
Millet çısçıbıldak kadınlar giymiş mayo.
Erkek bir şort giymiş aletler görünüyo.
Kadın takmış kıçına el kadar bir bikini.
Göğsüne de yapıştırmış ufacıcık ekini.
Varır varmaz kız, damat manto, ceketi aldı.
Oh dedik vücudumuz birazcık nefes aldı.
Biraz gezelim dedik gömlek de fazla geldi.
Damat: -“Pantolon da ıslanıyor onu da çıkar” dedi.
Pantalonu çıkardık iç donu uzun zaten.
Damat dedi: -Kızın şort alır gelir sen denize girmeden.
Baktım atlet de yapışmış sıska, ıslak bedene.
Dediler: -Çorapları çıkarıp şu sandaletleri dene.
-“Şapkayı zaten çıkarıp valizimize koyduk.
Ayıpladığımız halde biz de onlara uyduk.
Çıplaklıktan biraz utanır, sıkılır gibi de olduk.
Aramaya gerek yok birbirimizi her gün havuzda bulduk.
İklim mi? İnanç zafiyeti mi? Neden oldu bilmem ki.
Tenim on gün içinde marsık, meşin oluverdi sanki.
Biraz kızın, damadın hatrını yapalım dedik.
Bu yaşta hem yorulduk, hem de günah işledik.
Orada yandık, yandık. Bak burası serin, söndük.
Bak şu kollarıma, yüzüme; Kunta Kinte’ye döndük.”
Kunta Kinte: 1977-1983 yıllarında gösterilen Kökler dizisinin sevilen zenci bir köle kahramanı.
31-12-1980 Afyonkarahisar.
Not: Afrika’daki evinden ve ailesinden vahşice koparılıp Amerika’da bir çiftlik sahibine satılmış son derece dramatik bir hayat yaşamıştır. 12 Mart 2010’da Başbakan Erdoğan da “Ben de Kunta Kinteyim.” demiştir.