Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

MÜ’MİN KARDEŞLERİNİ UYARMAK MÜ’MİNLERİN GÖREVİDİR

Muharrem Günay 10 Ağustos 2017 Perşembe 10:38:54
 

Hiçbir Müslüman tamamen hatasız ve günah işlemekten uzak değildir. Mü’min unutarak, bilmeyerek hata yapabilir. Ancak, Mü’minlerin önemli özelliklerinden biri de hataları üzerinde ısrar etmemeleri; uyarılınca, hata yaptıklarının şuuruna varınca hemen düzeltip doğru olanı benimsemeleridir. Böyle kulları için Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır:
“Vellezîne izâ fealû fâhişeten ev Zalemû enfusehum zekerûllâhe festağferû li zunûbihim, ve men yağfiruz zunûbe illâllâhu ve lem yusırrû alâ mâ fealû ve hum ya’lemûn (ya’lemûne).” (Ali İmran 3-135)
“Ve ‘çirkin bir hayâsızlık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah’tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. ” (Al-i İmran Suresi, 135)
“Allah’ın kitaptan bir şeyi gizleyip de (Yahudi hahamlar, ahir zaman peygamberinin vasıflarını ve geleceğini haber veren ayetleri bile bile gizliyorlardı ‘bak Bakara 2/146) onu (elde edeceği dünyalık) birkaç paraya satanlar var ya, işte onlar, (gizledikleri ve veya suskunlukları karşılığında aldıkları ile) karınlarına ateşten başka bir şey doldurmayacaklar. Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onları temize de çıkarmaz. Onlara acıklı bir azap vardır.” (Bakara 2/174) (Din adına çıkmış bazı kimseler, ilâhi vahyin doğruluğunu kabul etmekle beraber, zalimlerle el ele vererek ilâhi vahyi onların arzuları doğrultusunda yorumlayarak Mü’minlerle mücadeleye girişirler. Böylece bunu dünyevi bir kazanca/ranta dönüştürürler. Cezaları ise ayette belirtilmiştir.) (Feyzü’l-Fürkan Kur’an-ı Kerim Meali, Hasan Tahsin Feyizli, Server İletişim2006)
Sahabe-i Kiram ve tâbiîn (Allah hepsinden razı olsun), beş işle meşgul olurlardı: 1) Kur’an okumak; 2) Mescidleri (ibadetle veya servetle) tâmir etmek; 3) Allah’ı anmak; 4) Durmadan Emr-i bi’l-mâruf yapmak; 5) Durmadan Nehy-i an’il-münker yapmak.
Böyle yapmalarının sebebi Hz. Peygamberden dinledikleri bir hadîs-i şerîf idi;
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Âdemoğlunun bütün konuşmaları kendi aleyhindedir. Ancak üç konuşma bu hükmün dışındadır:
1) Mârufu (iyiyi) emretmek, 2) Münkeri (kötüyü) yasakla mak, 3) Allah’ı zikretmek.
Bir gün Hz. Muaz Bin Cebel (r.a) Hz. Allah’ın Resûlüne sorar: Ey Allah’ın Resûlü bu konuşmalarımızın tümünden sorulacak mıyız? Onun bu sorusuna karşı Allah’ın Resûlü buyurur ki: “Ey anası kaybedesice! İnsanlar cehennemdeki çukurlarına ancak dilleriyle kazandıkları yüzünden atılmayacaklar mı?”
Tirmizî’nin Ümmü Habibe annemizden rivâyet ettiği bir hadislerinde de yine Allah’ın Resûlü şöyle buyurur: İnsanın tüm ağzından çıkanlar kendi aleyhinedir. Ancak emr-i bil’ma’ruf ve nehy-i anil’münker yapması ile Allah’ı zikretmesi müstesnadır.” buyurur.
Eksikleri ya da hataları konusunda birbirlerini uyarmak Mü’minlerin görevidir. Eğer bir mümin kardeşinin davranış ya da düşüncelerinde İslâm’a göre eksik veya kusur varsa, bunu fark eden Mü’minin onu en güzel şekilde uyarması ve ona doğru olanı hatırlatması gerekir. Böylece Mü’minler sürekli olarak birbirlerini gözetip kollamış olurlar. Bunun sonucunda mümin eksik ve kusurlarını hızla düzeltir, Allah’ın Kuran’da bildirdiği Mü’min tavırlarını daha fazla gösterir ve Allah’a daha fazla yakınlaşmaya vesile bulur.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER