Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

MÜNAFIK OLANLAR PEYGAMBERİ VE DİN ADAMALARINI DURMADAN TENKİT EDER VE KÖTÜLERLER

Muharrem Günay 8 Ekim 2013 Salı 03:00:00
  Tevbe suresi 61.ve 65. âyetlerde Münafıkların Hz. Peygamberimiz hakkında ileri geri konuştukları, alay ettikleri anlatılır:
Tevbe/61. “İkiyüzlülerin içinde “O her şeye kulak kesiliyor” diyerek peygamberi incitenler vardır. De ki: “O kulak, Allah’a ve mü’minlere inanan, sizin için hayırlı olan, içinizden inanan kimselere rahmet olan bir kulaktır. “Allah’ın peygamberlerini incitenlere can yakıcı azabı vardır.”
Tevbe/65. “Onlara soracak olursan, “Biz andolsun ki, eğlenip oynuyorduk” diyecekler; De ki: “Allah’la, âyetleriyle, peygamberiyle mi alay ediyorsunuz?”
Bu ayetten anladığımıza göre Peygamber Efendimiz ve dini hükümler hakkında ileri geri konuşmak ve alay etmek te münafıklık alâmetlerindendir.
Allah ve Resûlünü Bırakıp İnsanları Razı ve Hoşnut etmeye Çalışırlar.
Tevbe/ 62,63. “Sizi hoşnut etmek için Allah’a yemin ederler. Eğer inanıyorlarsa Allah’ı ve peygamberini hoşnut etmeleri daha gereklidir. Allah’a ve peygamberine karşı koymağa kalkışana, ebedî kalacağı cehennem ateşi bulunduğunu bilmezler mi? Büyük rezillik budur.”
Evet o münâfıklar sizi hoşnut etmek için Allah adına yemin ederler. Biz de sizdeniz, biz de Müslümanız diye yemin üstüne yemin ederler. Halbuki eğer onlar iman ediyorlarsa hoşnut edilmeye Allah ve Resulü daha lâyıktı. Allah ve Resulü insanları razı etmekten daha önceliklidir. İnsanlardan önce Allah ve Resulünü razı etmeyi düşünmeleri gerekiyordu. Allah ve peygamberine düşmanlık edenler içinde ebedî kalacakları bir cehenneme hazırlanmalıdır. İşte en büyük rüsvalık budur.
Öyleyse bizler de buna çok dikkat edeceğiz. Münâfıklar gibi olmamaya çalışacağız. Tüm dünya bizden razı olmasa bile Allah ve Resulü razı olsun yeter diyeceğiz. Kendimizi insanların beğenisine değil Allah ve Resulünün beğenisine sunacağız. Hayatımızı Allah ve Resulünün beğenisine adayacağız. Yeryüzünde hiç kimse bizi beğenip sevmese ne gam? Allah ve Resulü seviyor ya diyeceğiz. Çünkü işte Rabbimiz anlatıyor Allah ve Resulünü bırakıp da insanları razı et-meye çalışanlar başka değil münâfıklardır. Allah ve Resulünün beğenisiyle değil de insanların alkışlarıyla hareket edenler münâfıklardır. Allah ve Resulünü hesaba katmayıp da insanları hesaba katarak onlar için, onların beğenisi için bir hayat yaşayanlar münâfıklardır. Allah karşısında kötü bir konuma düşmekten korkmayıp insanlar karşısında kötü bir konuma düşmekten korkanlar münâfıklardır.
Allah’ın azabından, Allah’ın sorgulamasından korkmayıp, insanların sorgulamasından korkanlar münâfıklardır. Allah’a karşı görevlerini yerine getirmeyip insanlara karşı titiz davranmaya çalışanlar münâfıklardır. Çünkü sevilmeye de, korkulmaya da, hatırı kazanılmaya da, beğenisine hayat fedâ edilmeye de en lâyık olan Allah ve Resulüdür.
Kâfirler de Birbirlerinin Dostları ve Yardımcılarıdır
İslam dininin ve İslâm dünyasının hattâ bütün insanların düşmanı olanlara karşı Müslümanların mutlaka birlik olmaları ve güçlerini birleştirmeleri gerekir. Cenâb-ı Hakk, Kur’an’da Müslümanları birlik olmaya çağırıyor ve: “Eğer siz birlik olmazsanız dünyada fitne, fesat, kargaşa ve anarşi çıkar” diye uyarıyor ve Enfal suresi 73. âyette şöyle diyor:
“Kâfirler de aslında birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.” (Yani siz Müslümanlar da kafirler gibi birbirlerinizin dostları, yardımcıları velileri olmazsanız, birlik ve beraberlik içerisinde olmazsanız, kendi aranızda yardımlaşmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.) (Enfal/73)
Yüce Allah (CC) Kur’an-ı Kerim’de Müslümanlara hitaben şöyle buyuruyor:
“İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)ın hepsine inanırsınız, onlarsa sizinle buluştukları zaman “inandık” derler. Baş başa kaldıkları zaman da kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: “kininizle geberin!”. Şüphesiz ki Allah göğüslerin (gönüllerin) özünü bilir. Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah’dan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır.”(Al-i imran,119-120)
Bu âyeti kerimede verilen mesajın doğruluğuna hem günümüz hem de tarih şahittir. Gerçekten tarihi incelediğimiz zaman yeryüzündeki ve İslam coğrafyasındaki huzura ve sükun dönemlerinde Müslümanların hem güçlü hem de birlik içerisinde olduklarını görürüz.
Bu gün hem dünyadaki fitne ve kargaşanın hem de İslam dünyasındaki fitne ve karışıklıkların gerçek nedeni yine Müslümanların birlik içerisinde olmayışıdır. İşte Yüce Allah (c.c.) Enfal suresi 73. âyette bu duruma dikkat çekiyor ve biz Müslümanların her zaman birlik içerisinde olmamızı emrediyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER