Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ÖNCE ELİNLE, SONRA DİLİNLE MÜDAHİL OL…

Muharrem Günay 23 Ağustos 2017 Çarşamba 14:14:37
 

Emri bil ma’ruf ve nehyi anil münkerin önemine dikkat çeken sevgili Peygamberimiz bizlere şu tavsiyelerde bulunmaktadır:
“Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)
“Bana hayat bahşeden Allah’a andolsun ki, siz ya iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ya da Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir. O zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez.” (Ebû Dâvûd, Melâhim, 16; Tirmizî, Fiten, 9; İbn Hanbel, V, 388).
“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah’ın azabı şiddetlidir.” (Enfal, 8/25)
Bu ayetten anladığımıza göre; fitne, fesat ve terörü çıkaranlar, ona destek olanlar gün gelir o fitneden, terörden muzdarip olurlar, o terör gelir onları da vurur. Nitekim günümüzdeki bazı terör örgütleri zamanla kendilerini destekleyen ve finanse edenlerin başına bela olmuşlardır.
Peygamberimiz. “Ünsur ehâke zâlimen ev mazlûmen” Peygamberimiz “Zalimde mazlumda olsa kardeşine yardım et.” buyurur. Bunun üzerine. “Yâ Rasûlullah, mazlumsa yardım etmeyi anlıyorum fakat zalimse nasıl yardım ederim?” diye sordular. Sevgili Peygamberimiz. “Te’huzü fevga yedeyhi” “Onu zulümden alıkoyarsın, bu da ona yardımdır.” buyurur. (Buhari, Mezalim 4, 111, 98; İkrah 7, VIII, 59, Tirmizi, Fiten, 68,IV,523)
Hz. Musa (AS) Allah’ü Teâlâ ile Tur Dağı’nda kelam ederken bir gün derki,“Yarabbi Ad  Kavmi’nde, Lut Kavmi’nde, Semut Kavmi’nde hiç mi iyi insan yoktu ki hepsini helâk ettin.” Başka bir gün yine Tur Dağı’na çıkacağı sırada uykusu gelir derin bir uykuya dalar. Uykusunda kendisini cennette yüce Mevla ile perdesiz konuşurken görmekte iken, bir karınca gelir ısırır. Musa (as)  uykusundan uyanır ve tatlı rüyası yarıda kalır. Buna çok sinirlenen Musa (as) bu öfkeyle kalkar ve yuvada bulunan bütün karıncaları helak eder. Tur Dağı’na ulaşıp Cenab-ı Hakk ile kelam ederken Yüce Mevla, “Ya Musa seni ısıran bir tek karınca olmasına rağmen neden tüm karıncaları öldürdün” buyurur. Musa (a.s) da “Yarabbi diğer karıncalar iyi olsaydı o bir tek karıncanın yaptığı kötülüğe engel olurlardı” buyurur. O zaman Yüce Mevla da “Ya Musa, işte Ad Kavmi’nde de, Lut Kavmi’nde de Semut Kavmi’nde de iyiler vardı ama kötülere engel olmadılar.” buyurur.
Bu arada Ulul emre itaat konusuna da kısaca değinmek gerekir. Allah (c.c) Kur’an-ı kerim’de ulul emre itaati emrediyor.
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e de itaat edin, sizden olan ulu’l-emre de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, hemen onu Allah’a ve Rasûlüne arzedin, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanan kimselerdenseniz.” (en-Nisa, 4/59)   Ehl-i sünnet bilginleri, âyetteki ulu’l-emri yöneticiler olarak yorumlarken buradaki itaatı da tanımlayıp sınırlandırmışlardır. İlke olarak, yöneticilere itaat farzdır. Fakat yöneticiden Allah’a isyan anlamına gelecek bir emir çıkması durumunda, Mü’minlerden itaat yükümlülüğü düşer. Buna karşılık aynı yöneticinin Kur’an ve Sünnet’e uygun emirlerine uyulması gerekir. Fısk işlemesi halinde yöneticinin velayet yetkisi düşer. Eğer görevden alınması mümkünse, görevden alınmalıdır. Ama mümkün değilse, toplum düzeninin bozulmaması için, zorla görevden almaya, isyan etmeye kalkışılmamalıdır. (Şamil İslam Ansiklopedisi, Ahmet Özalp)
Unutmayalım ki iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak anlamına gelen Emr-i bi’l ma’ruf ve’n-nehyi anil münker, İyiliğin yaygınlaştırılıp çoğaltılması, kötülüklerin yasaklanması ve engellenmesi yoluyla toplumun ıslahını esas alır. “İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak”, Namaz, Oruç, Hac ve Zekât gibi Kuran’da emredilen ve her Müslümanın üzerine farz olan bir ibadettir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER