Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

SANA TESLİM OLMADIKÇA İMAN ETMİŞ OLMAZLAR

Muharrem Günay 2 Ocak 2019 Çarşamba 13:23:19
 

Allah (c.c.)’ın emir ve yasaklarını yok sayarak, Allah’a rağmen hayatını ve emaneti altında olanların hayatını kendi istek ve arzularına veya başkalarının istek ve arzularına göre tanzim etmeye yeltenen ve düzenleyen insan, kendi hevâsını ilah edinmiş olur. Hâlbuki Kur’an ve sünnet yoluyla hakkında hüküm konulmuş bir meselede bizim seçim hakkımız yoktur. Bu konuya Ahzab suresinde ve Nisa suresinde dikkat çekilir:
“Allah ve Resûlü bir meselede hüküm verdiği zaman, inanan bir erkek ve kadına, artık o işte, kendi (arzu ve heves)lerine göre (başka) tercih hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resûlü’ne karşı gelir (onlar tarafından verilmiş hükümleri beğenmez, kendi tercihlerine önem verir)se, kesinlikle o, apaçık bir sapıklıkla sapmış olur. (Ahzab 33/36)”
“Sana Teslim Olmadıkça İman Etmiş Olmazlar”
“Hayır! Öyle (dedikleri gibi) değil. Rabbine andolsun ki (onlar) aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümden içlerinde bir sıkıntı (ve şüphe) duymadan, (sana) tam teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa 4/ 65)
“Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın? (Furkan 25/ 43)
İbi Kesir bu âyetin tefsirinde, Allah’ın koyduğu ölçüleri bir kenara iterek kendi istek ve arzularının esiri olan insanların durumunu şöyle açıklıyor:
“ Kendi nefsinin arzusuna göre neyi güzel görmüşse, o şey o kimsenin dini ve mezhebi olmuştur.” (İbni Kesir, Furkan suresi tefsiri)
Furkan suresi 43. Ayetin devamında bu insanlara: “ … Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidirler. Hattâ daha da sapıktırlar” (Furkan:44) denilmektedir. Çünkü hayvanlar niçin yaratıldıklarını bilirler ama bu insanlar bilmezler.
Hasan Tahsin Feyizli Furkan suresi 43. Ayetin mealine aşağıdaki açıklamayı dip not olarak koymuştur:
“ Hevâ, vahye karşı gelip Allah’ın ilâhlık ve rabliğini kabullenmeyenlerin en büyük putudur. İslâm’a uymayan her arzu ve davranış hevâdır. Yüce Allah’ı Rab ve kendisini O’nun kulu olarak tanımayan ve O’nun koyduğu yasaları dışlayıp çiğneyen kişiler, bazen kendi arzu ve heveslerinin kulu olurlar; bazen Allah’a karşılık kendilerini tam yeterli görüp (Fussilet 41/6-7), “Ben sosyal hayatımla ilgili işlerimde Allah’ın emirlerini kabul etmem, O’nun emirleri beni bağlamaz ve böyle de olmalıdır.” diyerek kendi kendilerini/hevâsını rab durumuna getirir ve başkaları üzerinde hâkimiyet kurmaya ve onları Allah’ın emirlerine değil kendilerine boyun eğmeye zorlarlar. Böylece tâğûtlaşırlar. Bu durumda elbette birtakım zulümler meydana gelecektir. Hevânın hâkim olduğu yerde hayat fesada uğramıştır. Allahu Teâlâ ise artık bunları kurtaracak bir yardımcı olmadığını bildirmektedir (krş. Casiye 45/23). Aynı zamanda bu hevâ ve heveslerine tâbi olanların kalbi, daima ıstırap içindedir. Çünkü vicdan onu ayıplar. Böylece kalbinde ıstırap bulunan kimseler mesut yaşayamazlar.) [bk. Ahzab 33/36; Şûra 42/21]” (Feyzü’l – Furkan, H.T.Feyizli)
Kendi aklının, nefsinin istek ve arzularının peşinden gidenlerin durumlarına aşağıdaki ayetlerde de dikkat çekilir:
 “Arzu ve heveslerini ilâh edinmiş, bilgisine rağmen (Allah’ı bırakıp da o hevâsına kul olmasından ve küfürlerindeki inatlarından dolayı) Allah’ın da kendisini sapıklıkta bıraktığı, kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne de bir perde çekmiş olduğu kimseyi gördün mü? Şimdi (bana söyle) artık Allah’tan başka, onu doğru yola kim getirebilir? Hâlâ düşünmeyecek misiniz? (Casiye: 23)  
“Eğer yine çağrına uymazlarsa, artık bil ki, onlar sadece kendi heveslerinin peşinde gidiyorlar. Allah tarafından bir doğru delil olmaksızın sırf kendi hevesleri peşinde giden kimselerden daha şaşkın kim olabilir? Muhakkak ki Allah zalimler topluluğunu başarıya erdirmez.” (Kasas suresi 28/ 50)
“Allah ile birlikte başka bir tanrı edinme! Yoksa kınanmış ve yalnız başına bırakılmış olarak oturup kalırsın.” (İsra 17/ 22)
 “Allah’a kulluk edin, hiçbir şeyi (yücelterek tanrılaştırıp veya tapınak haline getirip) O’na ortak koşmayın.” (Nisa 4/ 36)
“Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin…” (İsra 4/ 23)
 “Hâlbuki onlar, ‘Allah’ı birleyerek’ (O’na) kulluk etmek, bu dini yalnız Allah’a has kılmak,  namazı dosdoğru kılmak ve zekâtı vermekten başka bir şey ile emredilmediler. İşte bu da en doğru/sağlam dindir.” (Beyyine 98/ 5)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti