Sözün Bittiği Yer – Kocatepe Gazetesi

28 Haziran 2010 Pazartesi 03:00:00
  Ülkemizde 1984 yılından beri idam cezaları uygulanmamaktadır. 1991 yılında çıkarılan bir afla 500 civarındaki idam cezası dosyası 10 yıl ağır hapise dönüştürülmüş, 2002’de çıkarılan yasa ile fiilen uygulanmamış olan tüm idam kararları müebbet hapse dönüştürülmüştür.
Şimdi burada sorulacak iki soru var. Birincisi gencecik çocukları komünist damgası vurarak neden astınız? İkincisi 29 Haziran1999’da idam cezasına çarptırılan 35 bin kişinin katili Öcalan’ı neden asmadınız? Bu kanlı katili AB uyum yasaları bahanesiyle ya da Amerika’ya söz verdikleri için asmayanlar Türk ulusu affetmeyecektir.
İdam cezası daha çok casusluk, vatana ihanet, askeri adalet, cinayet gibi suçlarda uygulunun bir cezadır. İdam cezası insanları suç işletmekten caydırdığı nedeniyle etkili bir ceza yöntemi olmakla birlikte, insan haklarını çiğneyip gasp ettiği cihetle de cezanın ömür boyu hapis cezasına dönüştürülmesi de savunula gelmiştir.
Bizim çocukluğumuzda toplumda infial uyandıran bazı suçları işleyenler ve vatan hainleri için büyüklerimiz, “bunları sallandıracaksın” yani asacaksın, bak bakalım bir daha suç biliyorlar mı? derlerdi. Tabii o eskidenmiş. Nam için, şan için bırak sallandırmayı balla kaymakla besliyoruz. Adamın tüm emirleri, PKK tarafından harfiyen yerine getiriyor. Yedirip içirip baba hindi gibi besliyor, bakıyoruz. Hani yakalandığında “memlekete hizmet etmek istiyorum” diyordu ya, asmasınlar diye böyle söylüyordu, Katil Apo.
Halkalı’da 5 asker bir öğrenciyi katleden bombacılar otobüse bindirilirken, bir grup sivil vatandaş ve insan görünümündeki katil yandaşlarının, bombacıları alkışlaması ve “baskılar bizi yıldıramaz” diye slogan atması insanın kanını donduruyor. Sanki zafer kazanmışlar gibi bombacıları alkışlayan şerefsizler için söyleyecek söz bulamıyor insan. İşin garip tarafı da kardeşlerimizi öldüren katilleri alkışlayanlarla bir arada yaşamak zorunda olmamızdır.
Tarihe baktığımızda irili ufaklı onlarca Kürt isyanı bastırıldığını, 20 den fazlasının ise büyük çaplı Kürt isyanı olduğunu görürüz. Bu kalkışma da son olmayacak, bastırılsa bile bir süre sonra yeniden deneyeceklerdir. Bu nedenle bu iş bu defa kesin çözülmelidir. Çözümün adresi Apo’dur. Bu kanlı katil yaşadığı sürece sorun katlanarak büyüyecektir. Sözün özü, Apo denen kanlı katil yaşadıkça PKK da yaşayacaktır. Terör belası da sürecektir. Ya Apo muhatap alınacak, “ki Apo’nun bütün hesabı bunun üzerine kurulu” ya da Apo denilen cani sallandırılacak. Apo dışındaki hiç bir girişim çözüm getirmez. Öcalan asılmadıkça ülkemiz terör belasından kurtulamayacaktır.
Kürt sorununun çözümü siyasi iktidarın insiyatifine bırakılmamalıdır. Meclis’te partiler üstü ulusal bir mutabakat sağlanarak idam cezası tekrar yasaya monte edilmelidir.
Apo denilen katili asmamak için verilen sözler, bizim verdiğimiz şehitleri geri getiremez.
Sözün bittiği yerdeyiz…