Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ZEKÂT VE İNFAK YAZILARI-20 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 9 Ağustos 2012 Perşembe 03:00:00
  -ZEKÂTIN VERİLECEĞİ SEKİZ SINIF ŞUNLARDIR:

Yoksullar ve düşkünler: Bunlar, Kur’an’daki ifadesiyle “fakirler ve miskinlerdir. FAKİR; ev ve ev eşyası gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan malı olsa bile, gelirleri mutat olan ihtiyaçlarını karşılamayan ve borçları düşüldüğünde, nisap miktarından daha az malı bulunan kimsedir. Bir işte çalıştığı halde gelir düzeyi temel ihtiyaçlarını karşılamayan kimse de bu sınıfa girer. MİSKİN ise, hiçbir geliri ve malı bulunmayan kimsedir.
Zekât işlerinde çalışanlar: Bunlar zekât işlerinde çalıştırılan memurlardır. Âyette geçen “âmil” terim olarak zekât gelirlerini toplamak ve hak sahiplerine dağıtmak için görevlendirilen kişiyi ifade eder.
Müellefe-i kulûb: İlgili âyette dördüncü grup olarak zikredilen bu sınıf, kalpleri İslâm’a ısındırılmak istenen kimseleri kapsar. Hz. Peygamber, Mekke’nin fethinde yeni İslâm’a girmiş bazı kimselere zekâttan pay vermiştir. Bunların içinde henüz İslâm’a girmeyenler de vardı.
Köleler: Kölelikten kurtulmak, hürriyetini para ile satın almak isteyen kimselere de zekât verilir. Zekât fonundan yararlanılarak kölelerin özgürlüğüne kavuşturulması, İslâm’ın insan hürriyetine verdiği önemi gösterir.
Borçlular: Borcu düşüldükten sonra, nisap miktarı malı kalmayan kimseler bu sınıfa girer. Başkasından malı veya alacağı olup da, bunu alması mümkün olmayan kimse de borçlu sayılır.
Allah yolunda olanlar: Kelime olarak “Allah yolunda” anlamına gelen “fî sebîlillah” tamlaması, terim olarak iki farklı anlamda kullanılmıştır. Birinci anlamı; İslâm’ı yüceltmek için bilfiil savaşta bulunmaktır. Buna göre savaşta olan mücâhitlere zekât verilir. Hatta İmam Şâfiî ve Mâlik’e göre, savaşa katılanlar arasında zengin-yoksul ayırımı da yapılmaz. Çünkü savaşçılar kendi beldelerinde zengin de olsalar, savaş bölgesinde kendi mallarından ayrı yerdedirler. Allah yolunda dili ile, düşüncesi ile mücadele edenler ise ikinci kısım olup bunlara da zekat verilir.
Yolda kalmış kimse: Yolculuğa çıkan, iyilik ve yararlı bir iş için yolculuk yapan ve gittiği yere yardımsız olarak ulaşamayan kimse bu sınıfa girer. Hac, savaş, mendup ziyaretler veya ticaret için yapılan yolculuklar buna örnek gösterilebilir.
Ücretlilere Zekât Verilir Mi?
İslâm dini emanetlerin (yönetim işlerinin) ehline verilmesi üzerinde önemle durmakla kalmamış bu işi yürüten insanların belirli bir gelir düzeyine sahip olmaları konusuna da önem vermiş; Gerektiğinde memurların zekat funundan desteklenmesini sağlamıştır. Nisap miktarınca malı olan, yani zekat verecek konumda olan memurlar hariç, diğer memurlara zekat verilebilir. Bir hadisi şerifte Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:
“Bir kimse bizim işimize tayin olunursa; evi yoksa ev edinsin, bekârsa evlensin, hizmetçisi yoksa hizmetçi ve bineği yoksa binek edinsin, kim bunlardan fazlasını isterse, O, ya hıyanet eder veya hırsızlık yapar.” (Ebu Davut, İmare,10; Ahmet İbn Hambel, IV, 229)
Burada emeği ile geçimini temin eden kimsenin belli bir süre içinde o gün için edinebileceği hayat standardı belirtilmiştir. Bunlar o günkü hayat şartları içinde gerekli ihtiyaçlar olup, örfe göre tespit edilmiştir.
Emevi Halifesi Ömer İbn Abdülaziz, çalışanlara hitaben şöyle demiştir:
“Herkesin barınacağı bir evi, hizmetçisi, bir atı ve evinin içinde gerekli eşyası olmalıdır. Bu imkânlara sahip olmayanın kimse borçlu (Garim) sayılır ve (zekat fonundan) desteklenmelidir.” (Ebu Ubeyt, El-Emsal, 556)
Ömer İbn Abdülaziz, memurlar için Zekât Fonundan yardım yapılabileceğini söylüyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti