Biz Ne Hale Geldik?

Ülkemizde son aylarda ne yazık ki tüyler ürpertici olaylar yaşanıyor.
İzmir’de  gece vakti sokakta üşümesin diye taksisine aldığı alçak tarafından katledilen taksici hayatını kaybediyor. İnsan denemeyecek mahluk ineceği sırada arka koltuktan üç el ateş ederek öldürüyor. Takside para arıyor, sonra da öldürdüğü şoföre tokat atıyor ve “bu zamanda herkese güvenmeyeceksin!” diyerek uzaklaşıyor.
Yine İstanbul’da dört çocuklu ikinci eşiyle yaşayan bir kadın baskı gördüğü gerekçesi ile eşinden şikayetçi oluyor. Kendisini karakoldan evine getiren polisin tabancasını kapıyor ve polisi yaralıyor. Sonra da video çekiyor ve yayınlıyor. Yüzsüzlük zirvede.
Böyle birçok olay oluyor. İnsanlar TV izlemek, gazete okumak istemiyor. Çünkü insanın içini karartıyor. Haberler olsun, şiddeti ve kayıpları, cinayetleri konu alan proğramlar olsun, trafik kazaları, diziler olsun insanları germekten başka işe yaramıyor.
Bu olaylar;
İnsanlığın öldürülmesidir.
Vicdanın yok olmasıdır.
Ahlakın kaybolmasıdır.
Allah korkusundan mahrum olunmasıdır.
Sabır, kanaat, başkasının hakkına riayet etme,  saygıda mecburiyet, her şeyden önce “iyi insan olmak” kavramlarının hükmü kalmıyor.
Bunlar, İnsanımızı eğitemediğimizi gösteriyor. Gençlik nereye gidiyor farkında mıyız? Önce hakkı, hukuku, saygıyı, medeniyeti, adaleti öğretmeliyiz. Eğitim sistemini kökten değiştirmeliyiz.
Sormadan edemiyoruz; Biz ne hale geldik ve nereye gidiyoruz?