Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

CUMA GÜNÜ KABİR ZİYARETİ VE CUMAYI TERK ETMENİN HÜKMÜ

Cuma günü kabirleri ziyaret etmek sünnettir. Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
“Kim anne ve babasının veya onlardan birinin kabrini her cuma günü ziyaret ederse onun günahı bağışlanır ve o iyi evlat olarak yazılır.” (Taberânî, Sagîr ve Evsat)
Bâzı âlimler ölüler Cuma, Perşembe ve cumartesi günü kendilerini ziyaret edenleri tanırlar buyurmuşlardır. (Şirât’ül-İslâm Tercümesi, Ana-Baba Hakkına Riâyet ve Edepleri Bölümü, s:475)
İslâm âlimleri Cuma günü ölülerin ruhlarının kabirlerle irtibat kurduklarını, yapılan duaları, verilen selamları duyduklarını ve gelen ziyaretçileri tanıdıklarını naklederler.
Hadis-i şerifte buyruldu ki:
“Kabirdeki ölü, denize düşüp, imdat diye bağıran kimseye benzer. Boğulurken, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölü de, kendisine Oğlundan, kardeşinden, arkadaşından gelecek duayı bekler. O dua, ona erişince, dünya ve içindekiler kendinin olup bunlara sevinmesinden daha çok sevinir. Dirilerin ölülere en güzel hediyesi, onlar için dua ve istiğfar etmesidir.” (Deylemi, (Şirât’ül-İslâm Tercemesi, Ana-Baba Hakkına Riâyet ve Edepleri Bölümü:474,İst. 1979)
Hz. Ebu Bekir’den (r.a) rivayet edilen bir diğer hadis-i şerifte de buna işaret edilmiştir: “Kim babasının ve annesinin veya bunlardan birisinin kabrini cuma günleri ziyaret ederek orada Yasin suresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar.” (İbni Mace Tercemesi, 4: 274) (Suyûtî)
İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur’ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler, Sahabiler de bu şekilde yapmışlardır. İmâm-ı Beyhakî’nin bir rivayetinde, Abdullah bin Ömer’in ölülerin ruhuna Bakara Sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır (Beyhaki, 4: 56)
Namazlarımızın, Oruçlarımızın ve Sadakalarımızın Sevaplarını Başkasına Bağışlamak
Genelde halk arasında sadece verilen sadakaların ve yapılan hayırların sevaplarının geçmişlere bağışlanacağı bilinir. Halbu ki başta namaz olmak üzere bütün ibadetlerimizin sevabını ister hayatta ister ölmüş olsunlar diğer müminlere de bağışlayabiliriz. Bu konuda Ömer Nasuhi Bilme Efendi şöyle der:
• Bir Müslüman kıldığı namazın, tuttuğu orucun, okuduğu Kur’an’ın, verdiği sadakanın sevabını, ister hayatta olsun ve ister olmasın, bir müslümana veya bütün Müslümanlara hediye edebilir; Bu caizdir. Bu sevab onlara verilir ve her birinin aynı sevaba kavuşacağı Allah’ın ihsanından beklenir. (Ö.N. Bilmen, Büyük İslâm İlmihali; sayfa: 263) Üstelik kendi sevabından da bir şey eksilmez.
B-Cumayı Terk Etmenin Hükmü
Bizden önceki atalarımız çok sıkıntılar halinde bile Cuma’yı terk etmemişlerdir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Özürsüz olarak üç Cuma terk edenin kalbini Allah mühürler.”
Başka bir rivayete göre, hadisin son kısmı:
“… O kimse İslâm’ı arkasına atmış (İslâm’a değer vermemiş) olur” şeklindedir.(İmâm-ı Gaz, Mükaşefetül Kulüb: 525)
Adamın biri İbni Abbas (r.a.)’ a ömründe hiç Cuma’ya gitmeksizin ve hiç bir namazı cemaatle kılmaksızın ölen kimsenin durumunu sordu. İbni Abbas “ O cehennemliktir “ diye cevap verdi. Fakat adam aldığı cevaptan memnun olmayarak bir ay boyunca çeşitli kereler İbni Abbas’a başvurarak aynı meseleyi sordu ve her defasında “O cehennemliktir “ cevabını aldı. (İ. Gazâli; a.g.e. s.525)
Cuma namazını özürsüz terk eden dinden çıkmaz fakat hadisi şeriflerde de belirtildiği gibi büyük günah işlemiş, İslâm’a gereken değeri vermemiş olur,

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER