Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Hatırehli – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 2 Ocak 2012 Pazartesi 02:00:00
  Her ölüm, bir sayfanın okunmaya devam edi-lişini, ancak yazılma safhasının bitişini temsil eder benim için. Hele hayır-hasenatı bol bir kişiyse vadesi yeten, o sayfa hiç kapanmaz. Okunur, okunur, okunur.
Ölümde dua ve elem içiçe geçer. Dua, müte-veffanın ahiret huzuru için bir yakarış hâline gelir. Elem ise “Ölüm, Allah’ın emri, ayrılık olmasa” kabilinden…
***
En üzücü yanı ise yitirişin, yitirilen kimsenin elini bir daha öpememe, onunla bir daha sohbet edememe, bilgilerinden istifade edememe, danışamama hâli. Ki bu hâller, kara haberin alındığı saat, gün, hafta içinde değil de “acının soğuduğu” farz edilen, bir anlık zaman dilimlerinde aklına düşüverir insanın. Asıl acı budur belki. Bir bay-ramda, bir tartışma anında, bir karar öncesinde başvurabileceklerinin sayısı azılmıştır kişinin. “Şimdi yaşasaydı da sorsaydım” diye hayıflandığımız vakitler, kimi zaman başucumuzda, kimi zaman telefonumuzda, kimi zamansa dereden-tepeden bir dost sohbetinde çıkıverir karşımıza.
***
Ve pişmanlık kaplar içinizi: “Keşke daha çok danışıp, daha çok güzel söz söyleseydim”…
***
Bir haberden dönüşte gazete kapısından girdim. Sessizlik hâkimdi. “İbrahim Amca’yı kaybettik” cümlesini işittim. Halbuki habere giderken İbrahim Amca’nın hastaneye kaldırıldığını biliyordum. Ama o tanıdık “Bize bir şey olmaz” fikri yine başıma üşüşmüş, “Bunu da atlatır. Bir haftaya kalmaz, gazeteye gelir” demiş ve kendimi avutmuştum. Babamın vefatında da telsizi dinleyen Sezer Abi’nin “Sizin apartmana ambulans istedi-ler” cümlesinin bendeki tesiri “Bize bir şey olmaz” şeklindeydi.
Fakat yine “bize bir şey oldu”. Cüneyt Bursalıoğlu’nun kurduğu “İbrahim Amca’yı kaybettik” cümlesinin şaka olmasını istedim. Bekledim. Ama hassas konularda şaka yapılmayacağının da bilincindeydim. Boş boş bakmış olacağım ki Bursalıoğlu tekrarladı:
“Gerçekten söylüyorum, İbrahim Amca’yı kaybettik.”
Şimdi ne desek boş…
***
Kocatepe Gazetesi’nin kurucularından merhum Şükrü Küçükkurt’un hayatının son döneminde gazetede işe başlamıştım. Şükrü Amca’nın sözünü sakınmadığını, baş eğmediğini, bildiği yolda yürüdüğünü anlatmıştı kıdemli ağabeylerim. Gazetede işe başladıktan 11 ay sonra Şükrü Amca’yı kaybettik. Şükrü Amca’yı kaybettikten 11 ay sonra da İbrahim Amca aramızdan ayrıldı.
***
İbrahim Amca da Şükrü Amca gibiydi. Bildiği yol ne ise şaşmayan, bize de doğru bildiğimiz yolda yürümemizi öğütleyen bir büyüğümüzdü.
Yakınlarının cenaze ilanlarında kullandığı “hatırehli” kelimesi, aslında kardeşi ve kendisini tanımlıyordu. Hatırehli olmak zor zanaatti ve İbrahim ve Şükrü Küçükkurt, bu zanaatin üstesinden gelmişlerdi. Kim “İmdat” istese yanında olmuşlar, yapılacak, ellerinden gelen her şeyi yapmışlar. Bilinen hayırları olmuş, ama bilinmeyen, saklı kalmasını istedikleri hayırları da… Kimseye “eyvallah”ları olmamış.
Sadece son yolculuklarında “lisan-ı hâl” ile “eyvallah” demişler…
***
Hayatları azim ve çalışkanlık dolu iki örnek insanı tanıdığım için kendimi şanslı addediyorum.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti