Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İMAN YAZILARI-13 – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 13 Eylül 2011 Salı 03:00:00
  SALİH AMEL İMANI BESLER (13)
Bir amelin Salih olabilmesi için ameli işleyen kim-senin mü’min olması, şirk ve gösterişten uzak durması, ameli iyi bir niyet ve ihlasla yapması gerekir. Ayrıca yüce kitabımız Kur’an’da Yüce Allah, inkârcıların amellerini fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu küle ve seraba benzetmektedir:
“Rabblerini inkâr edenlerin durumu tıpkı fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir küle ben-zer. (Dünyada)Kazandıklarından hiçbir şeyi elde edemezler. İşte bu derin sapıklıktır.” (İbrahim/18)
Yüce Allah, insanı boş yere yaratmadığı gibi başıboş ta bırakmamıştır. Onu birtakım ibadetlerle yükümlü kılmıştır. Hayatı ve ölümü bir imtihan için yaratmıştır. İnsanın bu sınavda başarılı olabilmesi için, iman ile birlikte salih ameller işlemesi gerekir. İmanın kökleşmesi ve kuvvetlenmesi için amele ihtiyaç vardır. Düşünce alanından eylem ve hareket alanına çıkamamış olan iman, meyvesiz bir ağaca benzer. Kalpteki mevcut iman ışığının sönmeden parlaması ve gücünü artırması için salih ameller işlemek gerekir. İmanın meyvesi güzel ahlak ve davranışlardır.
Bir kudsi hadiste şöyle buyrulur:
“İhlas (gösterişsiz amel, içine şirk karışmayan amel) benim sırlarımdan bir sırdır ki onu kullarımdan sevdiğim kimsenin kalbine emanet olarak bırakırım.” (Taberani)
İhlas: İbadeti Allahın hoşnutluğuna erişmek, rızasını kazanmak için yapmaktır. Karşılığı yalnız Allah’tan beklenen hatta karşılık beklemeksizin yapılan ibadet elbette gösterişten uzaktır. Başkası görsün de beni takdir etsin diye yapılan ibadete riya karışmış olur. Riya, ihlasın karşıtı olup yapılan bir ameli Allah rızası dışınsa gösteriş için yapmaktır. Riya ile amellerin sevabı kaybolur. (Bakara 2/264) Bu ayette gösteriş için mal dağıtanların ellerine hiçbir şey geçmeyeceği belirtilmektedir.
Şirk Dörde Ayrılır
Bilindiği gibi şirk, büyük, küçük, gizli, açık olmak üzere dört kısma ayrılır.
Birincisi, doğrudan doğruya Allah’tan başkasına kulluk etmek veya bir faninin karşısında secdeye varmaktır.
İkincisi, Dini buyruklara uyup ibadet ederken gösterişe yer vermektir.
Üçüncüsü, Allah’tan başkasından yardım beklerken Allah’ın yegâne yardımcı olduğunu, bütün kuvvet ve kudretin O’nun elinde bulunduğunu unutmaktır.
Dördüncüsü, Açıktan açığa rızkı başkasından beklemek, Allah’ın yegâne Rezzak olduğuna inanmamaktır.
— Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Gizli şirk: Kişinin başkasının görmesi için yaptığı ibadettir. (Farkına varmadan, amellerde Allah’a ortak koşmak anlamına gelir.)”
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Gizli şirk, düz kaygan taş üzerinde yürüyen karıncanın bırakacağı izden daha da gizlidir… Sana, öyle bir şey göstereceğim ki, bunu yaptığın takdirde senden şirkin büyüğü de gider. Üç defa şöyle de: “Allah’ım ben bilerek sana ortak koşmaktan sana sığınırım. Bilmeyerek yaptıklarımdan da sana istiğfar ederim.” (İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/8.)
Hadiste şirkin, tıpkı bir mikroba benzetildiğini görmekteyiz. Bir mikrobun sağlam vücudu hasta hale getireceği gibi, şirkin de sağlam bir akideyi ifsat edeceği beyan edilmiştir. (İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/8)
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Gizli şirk, ümmetimde ka­ranlık gecede kaygan taş üzerinde yürüyen karıncanın izinden daha gizlidir. Bu şirkin en küçüğü ise; Toplumun herhangi bir ferdine yapılan bir haksızlığı hoş görmek veya hakkaniyete uygun adaletli bir hükme (herhangi bir saikle) buğz etmektedir. Din Allah için sevmek ve Allah için buğz etmekten başka bir şey midir? Yüce mevla: “De ki, ey habibim. Siz Allah’ı seviyorsanız bana tabi olunuz ki, Allah da sizi sevsin, buyurmuştur.” (İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/8)
Bu arada hayırlı evlâd da amel-i salih cümlesinden sayılmıştır. Hayırlı evlâd yetiştirmek zamanımızda müslümanlar için hayli önem arzeden bir meseledir. Resulullah (s.a.s.): “İnsan ölünce ameli kesilir (amel defteri kapanır). Ancak üç şey müstesna (onlar yazılmaya devam eder): Sadakayı cariye (insanların uzun zaman istifade ettiği çeşme, yol, köprü, hastahane, cami bunların hepsi Salih amel kapsamındadır), kendisinden istifade olunan ilim (kitap vb.), kendisine duacı olan salih evlâd” buyurmuştur (Ebû Dâvud, Vesâyâ; 14; İbn Mâce, Mukaddime; 20). Evlâtların, amel-i salih olacak şekilde yetiştirilip ardımızdan bizlere hayır dua eder bırakılması önemli görevlerimizdendir.
Bunun aksine, makbûl olmayan çocuklara “amel-i gayr-i salih” denilmiştir. Hz. Nûh (a.s.), kendisine isyan edip gemiye binmediği için sularda boğulan oğlunu tufandan sonra yeniden Allah’tan isteyince Allah’u Teâlâ cevaben “Ey Nûh, o, senin ailenden değildir. Çünkü o, amel-i gayri salih (salih olmayan bir amel-sahibidir…” (Hûd, 11/46) buyurdu.

Not: Arapça ayet metinlerini Türkçe harflerle yazarken sad harfi büyük S, peltek zel ve peltek se harflari küçük ve koyu olarak (z,s), s,z harfleri küçük renksiz , Zı harfi büyük Z ile, Tı harfi büyük T, te harfi küçük te, Dat harfi büyük D, dal harfi küçük d ile gösterilmiştir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti