Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İSLAM’DA TEK EŞLİLİK VE NİKÂHIN ŞARTLARI

Muharrem Günay 21 Eylül 2010 Salı 03:00:00
  İslam’da nikâhın üç şartı vardır. Bunlar:
1.Eşlerin rızası, 2. Şahitler huzurunda kıyılması, 3. Akit, yani her iki tarafı ve doğacak çocukların haklarını garanti altına alan sözleşme.
Sevgili Peygamberimiz akraba evliliklerini tasvip etmemiştir. Yani kardeş çocuklarının bir birleriyle evlenmeleri yasaklanmamıştır ama evlenmemeleri yolunda tavsiye vardır. Kur’an kimlerle evlenileceği konusunda şöyle der:
“Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları (yeğenleriniz), sizi emziren anneleriniz, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılınmıştır. Eğer onlarla (nikahlanıp ta) henüz birleşmemişseniz kızlarını almanızda sizin için bir sakınca yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri (gelinleriniz) ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı, ancak geçen geçmiştir.” (Nisa 23) (Ayetin nikahlanıp da birleşmediğiniz kadınların kızları ile evlen-menizde mahzur yoktur) mealindeki kısmından maksat: anası nikah altında iken kızını almak değildir. Caiz olan, bir erkeğin nikâhlayıp da kendisi ile birleşmeden boşadığı kadının başkasından olan kızı ile evlenmektir. Ayette kesin olarak yasaklananlar dışında kalan akraba ile evlenmek, (amcakızları, hala ve teyze kızları) bazı şart ve zaruretler icabı serbest kılınmış olmakla beraber hadislerde akraba olmayanlarla evlilik tavsiye edilmiştir. İmam-ı Azam Ebu Hanefi’ye göre evlenecek akil ve baliğ olan kız çocuklarının evlenmeleri için velilerinin izni şart değildir. Diğer mezhep imamlarına göre veli izni şarttır. Her ne kadar İmamı Azam veli izni şart değildir dese de evlenme işlerinde gençleri büyütüp besleyen, emek veren anne ve babanın rızasını almak Türk töresinin gereklerindendir.
İslam’da Tek Eşlilik
İslama göre insanlık aile ile başlar. Bütün insanlar Hz. Âdem ile Havva’dan üreyip çoğalmışlardır. Yüce kitabımıza Hucurat suresinde bu durum açıkça belirtilmiştir:
“Ey insanlar sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi şubelere ( milletlere ) ve kabilelere ayırdık.” (Hucurat 13)
İslam’da aile meşru nikâh temeli üzerine kurulur. Kur’an’da evlenmeyi teşvik eden birçok ayeti kerime vardır. Dinimiz: “Namuslu, zinaya sapmamış ve gizli dostlar edinmeyen “ kimseler halinde hayatımızı devam ettirmek için “Mümin ve iffetli kadınlarla“, “Nikâhlanıp evlenmemizi“ tavsiye eder.
İslamiyet bir kadının aynı anda bir erkekten fazlasıyla evlenmesini (çok kocacılığı) yasaklamıştır. (Nisa suresi, 24) İslam’a göre erkekler için de “Tek evlilik“ esastır. Konu ile ilgili olarak Nisa Suresi 129. ayette şöyle buyrulur:
“Kadınlar arasında adalet (ve eşitlik) icra etmenize-göstermenize, ne kadar hırs gösterseniz (gayret etseniz) asla güç yetiremezsiniz… “
Bu ayet-i kerime kesin olarak göstermektedir ki, İslamiyet’in erkeklere öngördüğü evlilik tek evliliktir. İslamiyet tek evliliği tavsiye ettiği halde bazı şartların oluşması durumunda, birden fazla dörde kadar evliliği de kesin olarak yasaklamamıştır.
İslam’ın şartların oluşması durumunda dörde kadar evliliğe izin vermesi, bazılarının zannettiği gibi kadına karşı saygısızlık değil aksine onun yararına olan bir tutumdur. Şimdi birden fazla kadınla evlenmenin şartları üzerinde duralım:
Dünya nüfusu incelendiğinde kadınların nüfusunun erkeklerden fazla olduğunu görürüz. Bu fazlalık savaşların artışıyla daha da artabilir, nitekim birinci ve ikinci dünya savaşlarında görüldüğü gibi, daha sonraki çıkan savaşlarda da erkek sayısında azalma, kadın sayısında artış görülebilir. Nitekim Irak’ta ve savaşların sürdüğü bazı bölgelerde benzer bir durum yaşanmaktadır; Bosna’da yaşanmıştır. Sırpların özellikle erkek nüfusa uyguladığı soykırım sonrasında neredeyse bir erkeğe on kadın düşmüştür. Yüce Allah, erkekle dişiyi meşru nikâh temeli üzerine aileyi oluşturmak ve insan neslini üretmek için yaratmış ve zinayı kesinlikle yasaklamıştır. Eğer İslamiyet şartları oluştuğu zaman birden fazla kadınla evlenmeye izin vermemiş olsaydı; erkek nüfusunun savaşlar sonucu azalması, kadın nüfusunun artması ve dul kalması sonucu insan neslinin üremesinde bir yavaşlama görülürdü. Eğer böyle bir yasak olsaydı binlerce kadının hayatları boyunca evlenmesine, annelik ve gelinlik zevkini tatmasına engel olunmuş, kadınlar sokağa terkedilmiş aynı zamanda zina ve fuhuşun artmasına sebep olunmuş olurdu. Bu durumu ne kadar anlatsak, anlamakta güçlük çekileceğini biliyoruz, fakat yanı başımızdaki Irak gerçeği göz önünde bulundurulursa durum daha iyi anlaşılacaktır.
Cinsi duygular kadın ve erkeğe neslin devamını sağlamak ve aradaki sevgi ve muhabbeti artırmak için verilmiştir. Eşi kısır olan bir erkeğin bir ikinci kadınla evlenmesi yasaklanmış olsaydı, erkeğin cinsi vazifeleri ve yaratılış amacı gerçekleşemezdi. (Erkeği kısır olan kadına ise erkeğinden isterse boşanma hakkı verilmiştir.) Yine kadının erkeğine karşı cinsi vazifelerini, kadınlık görevlerini yapamayacak durumda hasta olması, kendine ve ailesine bakamayacak durumda hasta olması ( felçli vb ) durumunda erkeğin bir ikinci kadın almasına izin verilmemesi adaletsizlik olurdu.
Özetle diyebiliriz ki, tek kadınla evliliği tavsiye eden dinimiz, gerekli şartların oluşması durumunda birden fazla dörde kadar evliliği eşler arasında adaleti sağlamak kaydıyla serbest bırakmıştır. “ Eşler arasında ne kadar gayret sarf etseniz güç yetiremezsiniz “ ihtarıyla da zaruri olmadıkça bir eşle evlenmeyi tavsiye etmiştir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER