Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

KİMLERLE DOSTLUK KURULAMAZ ?

Yaratılanlar arasında öyle insanlar vardır ki, kendilerine sunulan dost elini acziyet olarak değerlendirirler. Düşmanlık ve hileleri daha da artar. Kur’ân-ı Kerim, bu durumda olanları şöyle tanıtır.
“Allah ancak sizinle din hususunda savaşanları, sizi vatanınızdan çıkaranları ve çıkarılmanıza yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerdir.” ( Mümtehine: 60/9.)
Buraya alınan ayette üç önemli madde üzerinde durulur:
a- Müslümanlara karşı savaşanlar,
b- Vatana göz dikenler,
c- Yurtlarından çıkarılmasına yardım edenler.
Bu tip insanlarla karşılıklı ilişkileri barış ortamında halletmek için gayret gösterilir. Gerektiğinde umumun menfaati için bazı konularda esnek davranılabilir. Düşmanlıkları devam ediyorsa İslâm’ın çizdiği ölçüler dahilinde gereği yapılır. (Remzi Kaya, Kur’an’da Dostluk İlişkileri, Ayışığı Kitapları: 229-230.)
Gayr-i Müslimlerden Faydalanma
Kur’an-ı kerimden öğrendiğimize göre insanların milletler/şubeler ve ümmetler halinde yaratılması hayırda ve iyilikte yarışmak içindir. (Bak Hucurat: 13; Maide 48)
İslâm insanlığın yararına olacak bilgileri Müslümanların nerede bulurlarsa almalarını emretmekte, bu konuda bir sınırlama koymamaktadır. İyilik ve hayırlı işler konusunda yardımlaşmayı tavsiye etmektedir.Konuyla ilgili Yüce Allah;
“… Bir topluma karşı beslediğiniz kin, sizi tecavüze sevk etmesin! İyilik ve sakınma üzerinde yardımlasın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın cezası çetindir.” ( Mâide: 5/2.)
İslâm Müslümanların itikat, örf ve adetlerin dışında kalan konularda Gayr-i Müslimlerden faydalanmayı teşvik eder. İlim nerede bulunursa alınır. Hz. Peygamber Bedir esirlerinden okuma yazma bilenlerden öğretmen olarak faydalanır. Esirlerin inançlarına bakılmaz. Onların ilimlerinden istifade edilir. Bu da ilmi konularda bir sınırlama yapılamayacağını göstermektedir. İslam’da din ile İlim, dünya ile ahiret ilişkileri bir kuşun kanadı gibidirler. Birini diğerinden ayırmak insanlığın felaketine sebep olur. Zira, Hz. Peygamber kılavuzluk konusunda bir müşrikten yararlanmıştır. (Buharı, İcâre, 3-4; Muhammed b. Sâid el-Kahtânî, İslama Göre Dost ve Düşman Ter H. Ünal, 11/146.)
Savaşta ve harp tekniklerinde güvenilen ülkenin bilgilerinden, kendileri icat edene kadar değişik metot ve usullerle faydalanmada bir sakınca görülmez. İnanmayan insanlardan emin olmak şartı ile, dini ilimler hariç, her türlü ilim ve dünya işlerinde karşılıklı yardımlaşmayı İslâm teşvik eder. Diğer taraftan ziyaretleşme, tebliğ çerçevesinde meşru olan her türlü konuların tartışılması mümkündür. Hz. Peygamber İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren bütün insan gruplarıyla insanlığın faydasına olan ilişki içine girmiştir. (Bkz. İbn Kesir, es-Siretün-Nebeviyye, Beyrut 1996, 11/320-323; Hamidullah, Vesaik s. 61. Remzi Kaya, Kur’an’da Dostluk İlişkileri, Ayışığı Kitapları: 230-231.)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER