Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ALLAH’I SEVMENİN YOLU PEYGAMBERİ SEVMEKTEN GEÇER

Muharrem Günay 13 Ocak 2015 Salı 02:00:00
  Kul in kuntum tuhibbûnallâhe fettebiûnî yuhbibkumullâhu ve yagfir lekum zunûbekum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun) / De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Al-i İmran,3/31)
Bütün bunlar gösteriyor ki, evrende her şey sevgiden var olmuş, sevgiyle varlığını sürdürmektedir. Sevginin kaynağı ise Hz. Muhammed’dir.
Bir beyit vardır, işitildiğinde nefesleri kesecek bir beyit:
“Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl”.
(Bezmi Alem Valide Sultan)
Hazret-i Âdem’in ismi ve cismi yokken, dünya ve ahiretin adı ve şanı anılmazken, Peygamber (s.a.s.)’in pak nuru yaratılmış, iki cihanın yaratılmasına O sebep olmuştur.
Ibn-i Asâkîr’ in tahrîc ettiği bir hadis-i kutsi ‘de, “Habibim dünya ve ehlini Senin şerefini ve yanımdaki yüksek yerini bildirmek, Seni tanıtmak için yarattım. Eğer Sen olmasaydın, cihanı yaratmazdım.”(Keşf’ül Hafa, 2/214)) denilmektedir.
Yunus Emre kutsî hadiste dile getirilen bu gerçeği ne güzel ifade etmiştir:
“Hak yarattı alemi aşkına Muhammedi’n,
Ay ve günü yarattı şevkine Muhammed ‘in,
Yeşerir dağ ve taşlar! Yemiş verir ağaçlar,
Aşkına Muhammed’in.
Şair Muhammed İkbal ise;
“Ey zuhuru ile hayata gençlik getiren “Hazreti Muhammed”, Senin tecellin: hayat rüyasının tabiridir. (Âlemlerin yaratılmasına Sen sebepsin.”
“Yeryüzü Senin barıgahına (sığınağına) saha olduğu için kıymet kazanmıştır. Semalar Senin karargâhının damını öpebildiği için ulvidir.”
“Ben Seni gördüm, anamdan babamdan daha çok sevindim”. diyor.
Yüce Rabbimiz, Ahzab suresinin 56. ayet-i kerimesinde; Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) den sevgi ve övgü ile bahsetmiş, biz müminlere de; O’nu sevgi ve övgü ile yâd etmemizi emrederek; şöyle buyurmuşlardır.
“İnnallâhe ve melâiketehu yusallûne alen nebiyyi, yâ eyyuhellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ(teslîmen) / Allah ve melekleri Peygambere çok salâvat getirirler. Ey müminler! Siz de O’ na salâvat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin” (33/ Ahzab / 56)
Yüce Allah’ın peygamberine salavâtı; ona rahmet etmesi ve onun şânını yüceltmesidir. Meleklerin salavâtı Peygamber’in şânını yüceltme ve mü’minlere bağış dilemesidir. Mü’minlerin de Hz. Peygamber’e salât ve selam getirmesidir. Selef (Sahbe ve Tabiin) imamlarına ve müfessirlere göre bu emir, hükmün vâcip olduğunu ifade eder. Salât ve selam Allah’ın rahmetine, Peygamber’in şefaatine ve duaların kabulüne vesiledir. İsmi anılınca salavât getirmeyenlere, gerek Hz. Peygamber’in gerekse meleklerin bedduaları vardır. Salavât “Allâhümme salli alâ Muhammed” demek, selam “es-Selâmu aleyke eyyühennebiyyü” demektir; birçok çeşidi de vardır (Zebîdî, XI, Hadis no: 1725; Elmalılı, V, 3923)
“Allahümme Salli alâ Muhammed” demek, salat; “Esselâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü” demek selâmdır. Bunları okumak, mümkün olduğu kadar çok salât ve selam getirmek, Peygamberin sevgisini celbeder, şefaatına sebep olur. Böylece mümin; sevgisinin karşılığını bulur. Nitekim Allah-ü Zülcelâl, Ahzab suresinin 6. ayet-i kerimesinde; “Allah Resûlü müminlere kendi canlarından daha yakındır.” (Azizdir) Buyurmuştur.
Tövbe Suresinin 128. ayet-i kerimesinde ise;
“Legad câeküm rasûlün min enfisukün azizün. Aleyhi mâ anittüm harîSun aleyküm bil mü’minîne raûfün rahim(un)
Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer. O müminlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir.” buyurmakta;
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de bu gerçeği “Ben müminlere kendilerinden daha yakınım”(Riyas-üs Salihin C:1 S:210 H:No:169) sözleriyle teyit etmektedir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti