Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

Ben Türkçüyüm Diyen Bir Başbakan-1

Muharrem Günay 3 Mayıs 2013 Cuma 03:00:00
  Günümüzde nasıl ki Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldığını söyleyen bâzen de herkesten daha çok milliyetçi olduğunu söyleyerek milliyetçiliği istismar eden bir başbakan varsa o günde Türkçü olduğunu iddia eden bir başbakan vardı.
Başbakan ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU, işte o günlerde, durup dururken, TBMM’de bir konuşma yaparak. “BEN TÜRKÇÜ BİR BAŞBAKANIM… TÜRKÇÜLÜK BİZİM İÇİN KÜLTÜR MESELESİ OLDUĞU KADAR BİR KAN MESELESİDİR.” deyivermişti.
Şimdi burada sözü olayları bizzat yaşamış olan merhum liderimiz TÜRKEŞ’e verelim. Başbuğumuz “1944 Milliyetçilik Olayı” adlı eserinde gelişmeleri şöyle anlatır:
“Saraçoğlu’nun bu demecinin dışında o günün devleti her alanda ırkçı bir tutum içindeydi. Asker ve sivil yatılı okullara alınacak öğrencilerin Türk ırkından olması şartı gazetelerde yayınlanan okula giriş şartları arasında en başta yer alıyordu. O günlere ait gazete koleksiyonlarını karıştırarak resmi ilanları gözden geçirmek bunu anlamak için yeterlidir. Ayrıca üniversitede okutulan “İnkılâp Tarihi Dersleri” ve “Atatürk İhtilali” adıyla yayınlanmış olan Mahmut Esat BOZKURT’ un kitabı da ırkçılığa ait pek çok açık ifadeler taşımaktadır. Mesela üniversitelerde ders kitabı olan İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı devrinde devamlı bir şekilde okutulmuş bu kitabın 446. ve 447. sayfalarında şunlar yazılıdır:
“Bir ihtilal hangi millet hesabına yapılırsa, mutlaka onun öz evlatlarının eliyle yapılmalı ve onun elinde kalmalıdır. Mesela Türk İhtilali öz Türklerin elinde kalmalıdır. Hem de kayıtsız şartsız.”
“Devlet işlerinin başına devletin kurucusu olan kavimden başkaları geçince o devlet inkıraz bulur. Yani millet istiklalini kaybeder. Misal mi istersiniz? İşte Abbasiler, işte Endülüs, işte Osmanlılar…
Yeni Türk Cumhuriyetinin devlet işlerinin başında mutlaka Türkler bulunacaktır. Türkten başkasına inanmayacağız.”
Yine aynı eserin 191. sayfasında, Atatürk’e ait olan “Türk Birliğinin bir gün hakikat olacağına imanım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapatacağım.” gibi cümleler vardır….
Nihal Atsız’ın İki Mektubu
Bu sırada Hasan Ali YÜCEL Milli Eğitim Bakanı bulunuyordu. Memlekette ise teröre ve baskıya dayanan dikta rejimi bütün şiddetiyle hüküm sürmekteydi. Bayramlarda bütün şehirlerimizin sokaklarına ” Tek Parti, Tek Şef, Tek Millet ” gibi vecizeler taşıyan dövizler asılıyordu. İşte bu hava içinde bir çok komünistler ve solcular yüksek makam sahiplerinin çeşitli zaaflarını kullanarak üniversitelere, okullara ve önemli müesseselere sızmışlardı. Başbakan Şükrü Saracoğlu da TBMM’de yapmış olduğu konuşma ile “Ben Türkçü bir Başbakanım. Türkçülük bizim için bir kültür meselesi olduğu kadar, bir kan meselesidir.” demişti.
Tıpkı bu gün olduğu gibi ülkesini ve milletini seven aydınlar gidişata seyirci kalmadılar.
Tanınmış Türk düşünürü şair ve yazar Nihal ATSIZ bu sıralarda Boğaziçi Lisesi’nde edebiyat öğretmeni bulunuyordu ve ORHUN dergisini yayınlamaktaydı. Milliyetçi bir dergi olan ORHUN, başbakanın bu milliyetçilik anlayışına kayıtsız kalmadı.
Ve Nihal ATSIZ, Şükrü SARACOĞLU’na hitap eden iki açık mektup yayınladı.
Pek dikkate değer olan ve bir devre, tarihi notunu veren bu iki mektup, hiç unutulmaması gereken iki önemli vesikadır. Bu mektuplarda sayın Nihal ATSIZ, Şükrü SARACĞLU’na özet olarak şunları söylüyordu:
“Memlekette açıktan açığa komünist propagandası yapan dergiler çıkarılmaktadır. Bu dergiler Milli Eğitim Bakanlığı’nın emri ile ve devlet parası ile satın alınarak bütün okullara dağıtılmaktadır. Sonra Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde, Devlet Konservatuarında daha başka birçok önemli mevkilerde memleketimizi komünistleştirmek isteyen, bu uğurda çaba gösteren insanlar vardır.” (Devamı Yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER