Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy

Bir Bakan, neden Başkan olmak ister?

Murat Arısoy 7 Şubat 2015 Cumartesi 02:00:00
  Bugün kafa yormayı düşündüğüm konu bu: Bir Bakan, neden Başkan olmak ister? Soruyu geliştirebiliriz: Bir Bakan, kendisine “Bakanım” diye hitap eden kitlenin birdenbire “Başkanım” diye seslenmesine kendisini ne kadar hazır hissedebilir?
Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülkadir Akcan’ın “Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı”na aday olacağı söylentileri karşısında, bu söylentilerin yalanlanmamasından sonra “sorular”ın cevaplarını bulmaya çalıştım. Kendimce fikir yürüterek şu sonuçlara vardım:
PARTİLİLERE MESAJ: Abdülkadir Akcan, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ülke için çok önemli olduğunu düşünüyordur. Bu fikir doğrultusunda, “Partim olmadan asla” diyerek, Bakanlık ve Milletvekilliği’nin ardından “tenzil” sayılabilecek bir rütbeye aday olmuştur. “Partinin seçimlere güçlü girmesi için birlik şart” fikri Akcan’ı harekete geçirmiş olabilir.
GENEL MERKEZ’E MESAJ: Abdülkadir Akcan, mevcut MHP İl Başkanı Aziz Aslan’ın milletvekilliği için istifa etmesi beklentisine karşılık MHP Genel Merkezi’ne “Buradayım” mesajı veriyor olabilir. İl Başkanlığı seçiminde başarıyı yakalayamasa bile “Parti için fedakârlık yaptı” izlenimi oluşturabilir. Böylece Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Merkezi’nde yöneticiliğe terfi edebilir.
AK PARTİ’YE MESAJ: Abdülkadir Akcan’ın “Bu teşkilatla olmaz” görüşünü savunduğu biliniyor. MHP İl Başkanlığı için aday olup kaybetmesi hâlinde “Gördünüz mü? Milliyetçi Hareket’in 19 Bakanı’ndan biriyim. Bu teşkilat Bakan’a bile sahip çıkmıyor” deyip öfkeli bir küskünlük için eli güçlenecek. Bu durumda, “Akcan, AK Parti’den aday olacak” fikri yaygınlaşacak. Söylentiler, gerçeğe dönüşecek.
SADECE DARGINLIK: Abdülkadir Akcan’ı yakından tanıyanlar, MHP’nin gerçekleştirdiği kongrelerde ön plana çıkarılmamasının, gerekli ilgiye muhatap olmamasının burukluğunu yaşadığını söylüyor. Akcan, “MHP İl Başkanlığı” adaylığını “Bakın, siz beni dikkate almıyordunuz. Ben İl Başkanı olacağım” demek için de istiyor olabilir.
Benim kafam karıştı, yaşayıp göreceğiz.

“DAVA”YA İNANAN KAZANIR

Oy verelim, vermeyelim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir davası var. “Şununla işbirliği yaptı, bununla işbirliği yaptı” denilse de 20, hatta 30 yıllık bir siyasi hayal var Erdoğan’ın aklında. Bu hayallerin bir kısmını hayata geçirdiğinde, kendisine ve kendisini seven kitleye ulaşılacak yeni hayaller öneriyor. Bu da kitleyi ayakta ve tetikte tutuyor. Hayallerin bir kısmının uygulamaya konulması ise “Adam, söz verdi mi yerine getiriyor” diye yorumlanıyor. Hayal ise bir “dava” için kuruluyor.
Erdoğan’ın hayali var, o hayaller projelerle süsleniyor. Peki CHP Genel Merkezi’nin, MHP Genel Merkezi’nin bir hayaline şahit oldunuz mu? Birbirinden klişe seçim beyannamelerinde, birbirinden sıkıcı cümleler arasında sizi heyecanlandıracak, “İşte budur” dedirtecek projeler gördünüz mü? Projeleri bırakın, cümlelere rastgeldiniz mi?
Davası olan, hayal kurar. Hayal kurulduktan sonrası kolay. Nedir CHP Genel Merkezi’nin davası? “Laik Cumhuriyet’i korumak” diye açıklarsanız, Mustafa Kemal Atatürk’ün ufkunu anlamış olduğunuzdan şüphelenirim. Mustafa Kemal Paşa’nın savaş dönemi/ isyanlar haricinde “korumak” başlıklı bir siyaseti olmuş mudur?
Milliyetçi Hareket Partisi’nin davası “Turan” mıdır? Partinin genel merkezinden “Turan” kelimesini duymayalı kaç yıl oldu, hiç sorguladınız mı? Nedir MHP’nin programı?
Hangi “dava”nın peşinde oy isteyecek siyasetçiler?

Sigarayı bırakın, rahatlayacaksınız

Tiryakiler zannediyor ki sigara içince tüm stresten kurtulur insan.
Tiryakiler zannediyor ki sigara en iyi dostudur mazlumların.
Hadi oradan!
Bir dostunuz sizden günde en az 10 lira istese o kişiyle dostluğunuzu gözden geçirmez misiniz?
“Para isteme benden, buz gibi soğurum senden” uyarlaması boşuna değil.
Ama sigara sizin cebinizi sömürürken hiç karşı çıkmıyorsunuz…
Bu ne yaman çelişki!
Sigaranın dini açıdan da mahzuru bulunuyor. Zira günümüzdeki sigaraların hemen hemen hepsi alkol ile sarılıyor. Sigara içildiğinde, aynı zamanda alkolle temas ediliyor.
Ayrıca, sigara içmeyen ama sigara dumanından etkilenen “pasif” içicilerle de helâlleşmek, önemli bir konu.
9 Şubat, Dünya Sigarayı Bırakma Günü imiş, Yeşilay Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman’ın “Sigarayı bırakın” çağrısına kulak verelim:
“Sigara, fiziksel, sosyal ve ekonomik bakımdan yıkıcı sonuçlara yol açan ciddi bir bağımlılıktır. Önemli bir halk sağlığı sorunu olan sigara kullanımı aynı zamanda birey ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyen bir alışkanlıktır. 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü adı altında tertip edilen etkinliklerin amacı, sigaranın zararları konusunda toplumsal farkındalık oluşturmaktır. İçilen her sigara insan ömrünün 5 dakikasını kısaltır. Erken yaşta sigaraya başlayanların ömrü ortalama 20-25 yıl azalır. Hayatta oldukları sürede de hastalıklı ve sağlıksız bir yaşam sürerler.”
Sağlıksız bir yaşam sürmeye devam edecek misiniz?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti