Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BU HUSUSTA ELMALILI HAMDİ YAZIR DA ŞÖYLE DEMEKTEDİR:

Muharrem Günay 6 Ekim 2018 Cumartesi 12:16:45
 

Erkeklerin de kadınların da yaratıcısı, sahibi, maliki olan Allah, Kur’an-ı Kerîm’inde şöyle buyuruyor:
“Erkekler kadınlar üzerine hâkimdir (idarecidir). Çünkü Allah Teâlâ onların bazısını bazısı üzerine tafdil buyurmuştur (üstün yaratmıştır). Ve (erkekler) mallarından infak etmektedirler (kadınlara harcamaktadırlar). Saliha kadınlar itaatlidirler. Allah Teâlâ’nın hıfzı sayesinde gaybı (kocalarının gıyabında, ırz ve mallarını) muhafaza ederler.” (Nisa, 4/34)
Bu âyet-i kerime hakkında Elmalılı Hamdi Yazır’ın yaptığı özlü bir tefsir şöyledir:
“Erkekler kadınlar üzerine hâkimdir. Aile içerisinde hâkimiyet, yâni aile fertlerini koruyup gözetme vazifesi, erkeğe verilmiştir. Âyetten, erkeğin bu vazifeyi yapmak üzere kadından daha üstün kılındığı anlaşılmakla beraber, açıkça ‘Erkekleri kadınlardan üstün kılmıştır.’ yerine ‘Bazısını bazısından üstün kılmıştır.’ buyurulmasının da, daha başka mânâları vardır. Şöyle ki, bu tarz ifadeden anlaşıldığına göre, gerek kadının gerek erkeğin birbirinden üstün tarafları vardır. Aile çatısı altında, her iki tarafın üstün meziyetleri birleştirilir ve ailenin ihtiyaçları yanında, saadeti de temin edilmiş olur.”
Yine bu tarz ifadeden şu mânâ anlaşılmaktadır: “Her erkek her kadından üstündür.”, diye bir hüküm vermek doğru olmaz. Bazı kadınların müstesna bir yaratılışa sahip oldukları, yine bazı erkeklerin de erkeğe ait hususiyetleri taşımada, bazı kadınlardan daha yetersiz oldukları ayrı bir gerçektir.
Bununla beraber, aile en küçük bir cemaat olması itibariyle, onun her halükârda bir hâkimi olacaktır. Bu hâkim, her zaman ve her şart altında, yine erkektir. Bunu da âyetin devamından anlıyoruz.
Erkekler için “…ve mallarından infak etmektedirler.” yâni çoluk çocuğun ve hanımın nafakalarını temin etmektedirler, buyruluyor ve âyet-i kerime: “Onun için, iyi kadınlar itaatkârdırlar.” diye son buluyor.
Demek ki, aile içerisinde, hâkimiyet hakkı erkeğe verilmiş; kadının da, ancak, kocasına itaat etmekle “iyi kadın” olabileceği ifade buyurulmuş…
Bu hâkimiyet meselesiyle ilgili olarak, peygamberlik, imamet gibi birçok vazifelerin de erkeklere verilmiş olduğuna ayrıca dikkat çekmek isteriz.
Bazı âlimler “Yönetimlerini kadına teslim eden bir toplum iflah olmaz.” anlamındaki hadisi genel olarak bütün milletleri ve kadınları değil, bu sözün söylenme sebebi olan özel bir devlete yorumlamışlardır. Onlara göre Hz. Peygamber (asm) bu sözüyle, başkanı bir kadın olan Sâsânî Devletinin kısa süre sonra yıkılacağını haber vermektedir. Nitekim bu devlet, kısa bir süre sonra yıkılmıştır. Yoksa bütün zamanları ve idarecileri kadın olan bütün devletleri kastetmemiştir, diyerek yorumlamışlardır.
Diğer âlimler ise bu hadisin bütün zamanları ve milletleri için aldığını söyleyerek kadınların hakim, vali ve devlet başkanı olamayacakları şeklinde yorumlamışlardır ki doğru olan görüşte bu görüştür. Çünkü ayet ve hadisler esneklik ve genellik özellikleri açısından bütün zamanlar ve mekânlar için geçerlidir. Eğer ayet ve hadislerin hükmünü indiği ve söylendiği zamanla sınırlandırırsak, günümüzde Kur’an ve sünnetin hiçbir hükmü kalmadığı gibi ortada din diye bir şey de kalmaz.
Türk ve İslam tarihinde de kadından, asker, komutan, danışman vb. her şey olmuş, kadınlar hakanların yanında oturmuş, yaşı küçük olan padişahlara akıl hocalığı yapmış, emirnamelere “hakan ve hatunun emri ile” ibareleri yazılmış ama hakan, halife, emiril mü’minin olmamışlardır.
Ulu Allah erkeği kadına hâkim kılmışken ve hâkim olacak fıtratta-özellikte yaratmışken kendini karısının boyunduruğuna teslim eden erkek, yaradılış hikmetini tersine çevirmiş, ilahi hükmü ters yüz etmiş olur.
Nisa suresi ayet 118 ve 119. ayetlerde şeytanın “ insanlardan yaratılış hikmetini değiştirenleri-ters yüz edenleri aldatacağı “ ifade edilmektedir. İnsanın yaratılış hikmetinde erkeklerin kadınlara hâkim olmak yani aile reisi olmak vardır. İnsan bu şekilde yaratılmıştır. Dolayısıyla yularını kadınlara kaptıran erkekler yaratılış fıtratına ters hareket etmiş ve şeytanın emellerine alet olmuş olurlar.
Fakat bu eşlerinizle istişare etmeyiniz, onları ciddiye almayınız demek değildir. Aile bir ortaklık olduğuna göre; elbette bir işi yaparken eşlerimize de danışacağız, istişare hem sünnet hem de farzdır. Eşlerimizin görüşü doğruysa uyacağız, fakat sırf onları hoş tutmak uğruna aklımızın yatmadığı ve yapılması uygun olmayan  bir işi yapmayacağız. Yani ailenin reisi olduğumuzu ne unutacağız ne de unutturacağız. Kadın da her zaman yuvanın reisinin erkek olduğunu bilecek ve ona göre davranacak. Velhâsılı Müslüman kadın erkek ilişkilerinde de aşırılıktan uzak “Denge İnsanı” olacaktır.
Netice olarak erkeğe ve kadına ayrı ayrı özellikler vererek yaratan Yüce Yaradan, başta aile reisliği olmak üzere, peygamberlik, imamlık, emirilmü’mininlik/Halifelik/Devlet başkanlığı gibi görevleri erkeklere vermiştir.
Ayet ve hadisler yanlış ve zorlama yorumlarla, kadından emir/halife ve devlet başkanı olur diye fetvalar vermek dini sulandırmak, ılımlılaştırmak ve dinde reform yapmak olur ki biz başta dinde reform ve ılımlı İslam olmak üzere bu tür anlayışlara şiddetle karşıyız.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER