Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

EĞİTİM SAVAŞÇISI

Bu yazımda ülkemizin çağdaş uygarlık yolunda çok önemli rol üstlenen Köy Enstitülerinin öncü kurucusu ve genel uygulayıcısı İsmail Hakkı Tonguç’un aramızdan ayrılışının 59. yılında (23 Haziran 1960) hem onun yaşantısı yönünden hem de Köy Enstitüleri olgusu yönünden önemli bir dönüm noktası olan Eskişehir bağlantılarından söz edeceğiz. Onun destansı yaşantısından bir bölüm anlatarak Tonguç Baba’ya saygı görevini yerine getirmeye çalışacağız.
Tonguç 11 Eylül 1919’da Almanya dönüşü Eskişehir Darülmuallimin’de (Erkek Öğretmen Okulu) resim ve elişleri öğretmeni olarak göreve başlaması yatar. Bu başlangıç zamanla ülke düzeyinde yaygınlaşacaktır.
İsmail Hakkı Tonguç ülkenin çok acil olarak eğitime ihtiyacı olduğu anlamıştı.
Öğrenim yapmak amacıyla İstanbul’a geldiğinde karşılaştığı ilgisizlikler nedeniyle başvurmak zorunda kaldığı akrabası olan Osmanlı Paşasının onu aşağılayarak kapıyı göstermesi üzerine kendine verdiği sözde: “Görürsün sen parası olan okur mu okumaz mı? Senin gibi budalalar yüzünden babalarımız cahil kalıp yoksul düşmüşler. Ne yapıp yapıp okumanın yolunu bulacağım. Hem de benim gibi zorluk çeken çocukların zorluksuz okumaları için de hayatımın sonuna kadar mücadele edeceğim” demiştir. İsmail Hakkı Tonguç söz verdiği gibi hayatını bu eğitim savaşında tüketmiştir. Köy Enstitüleri bunun en güzel örnekleridir. Bu enstitülerin temeli Eskişehir’de atılmıştır. Eskişehir’deki görevinin ilk günlerinden itibaren kente dönük olumlu yargılar geliştirmiştir. Anılarında bu küçük Anadolu kentini ekonomik ve stratejik açıdan önemli bulduğunu belirtirken, Haydarpaşa-Bağdat demiryolunun kazandırdığı yenilik ve canlılıktan söz eder. Eskişehir’le Avrupa kentleri arasında benzerlik bulmaya çalışır.
Kırsal halkın yoksulluğu bir yandan, İngiliz işgal subayından yediği tokatın onur kırıcılığını unutmazken, zaferlerle sonuçlanan İnönü Savaşları’nın sevincini yaşar. Eskişehir’de Ethem Nejat adlı eğitimci onu çok etkilemiştir. Bu eğitimci 1. Dünya Savaşı’nın bunalımlı günlerinde (1915-1917) dahi eğitim müdürü olarak görev yapmıştır. Kafasındaki düşüncelerini uygulamaya bu şehirde hazırdır artık. Kırsal eğitim projesinin ilk örnekleri olan 1936’da ilk eğitmen kursunu 1937’de ilk köy öğretmen okulunu 1940 yılının 17 Nisan’ın da ilk Köy Enstitüsünü Eskişehir’in Hamidiye ve Mahmudiye köylerinde (şimdi ilçe merkezi) uygulamaya koymuştur.
Arazinin ve konumun uygunluğu Eskişehir insanının çalışkanlığı, çevre o güne göre ileri tarım uygulamasını bilen Kırım ve Romanya kökenli göçmen köylüleri ile Türkmen köylülerin birlikte oturduğu barışçı, hoşgörülü ve yenilikçi toplumsal yapı Köy Enstitüleri için uygun bir ortam oluşturmuştur.
Böylesi bir ortamda doğayla uyumlu yapılanma plânlı yerleşimle enstitünün elektriğe, sağlıklı suya, sağlıklı altyapıya kavuşturulması sağlanmıştır.
Ayrıca pedagojik (Eğitim Sanatı) eğitim öğretim oluşmasının yolunu açmıştır.
Çifteler Köy Enstitüsü’nün başarıları yeni kurulmakta olan diğer enstitülere örnek oluşturmuştur.
Çifteler Köy Enstitüsü mezunu babam Kamil İmir’i ve bizleri çağdaş bir eğitim almaları Büyük Eğitimci İsmail Hakkı Tonguç sayesinde olmuştur. Tonguç Baba’yı rahmetle ve saygıyla anıyoruz. (1893-1960)
Kalem kılıçtan keskindir…

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER