12 Eylül 2013 Perşembe 03:00:00
Elbette herkesin bu nevi sadaka-i cariyeler inşa etmesi mümkün olmayabilir. Ancak ölen kişinin arkasından dua eden, iyiliği emredip kötülüklerden sakındıran salih, hayırlı evlat da sadaka-i cariyedir. Bakın Rasul-i Ekrem (s.a.v) bu hususu nasıl ifade etmekte: “Kim iyi bir çığır açarsa, bununla amel edenlerin ecri kadar ecri bu çığırı açan alır. Kötü bir çığır açan da, bununla amel edenlerin günahı kadar günah yüklenir.” (Müslim) Hayırlı bir evlat yetiştirmekle, hayırsız bir evlat yetiştirmek arasındaki farkı bu hadis-i şerifi okuduğumuzda daha iyi anlıyoruz. Dine ve topluma faydalı bir çocuk yetiştiren anne, baba, hoca gibi kimseler sürekli ecir kazanırlar. Şayet anne baba, hoca gibi kimseler üzerlerine düşen vazifeyi yapmayıp çocuğa dini terbiye vermedilerse, ahlakî faziletleri öğretmeden toplumun içine bir haşere gibi saldılarsa, o çocuğun ileride işleyeceği bütün günahların bir misli de onlara yazılır. Kendilerinden bir şey eksilmez. Kabirde, dünyadaki gibi olmasa da bir hayat var. Ölenlerimiz yalnızca beden gömleğinden soyunmuşlardır. Ruhları hayattadır, dualarımız kendilerine takdim edilir, kabirlerine gittiğimizi görürler, kötülük yaptığımıza üzülür, iyiliklerimize sevinirler. Biz hissetmesek de onlar bizden çok uzakta değillerdir. Onları unutmamak gerekir. Çünkü kabir hayatı salih amel götürmeyenler için çok çetindir. En ufak bir manevi yardıma bile ihtiyaçları olabilir.
ÇOCUKLAR YAKAMIZA YAPIŞACAK
Kıyamet gününde kişinin yakasına ilk yapışan ailesi ve çocuklarıdır. Onlar kişiyi Cenabı Hakkın mahkeme-i kübrası huzurunda durdurur ve derler ki:
-Ey Rabbimiz bizim haklarımızı bu adamdan al! O bizim bilmediklerimizi bize
öğretmedi. Öğrenmemiz için başakasına da göndermedi- ilim tahsil ettirmedi-
senin dinini öğretmedi- Bilmediğimiz halde bize haram yedirdi. Bunun üzerine kişiden onların intikamları alınır.”
Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur, kalpleri katı ve kuvvetli melekler de ona memûrdur ki Allah ne emrettiyse isyân etmezler ve emredildikleri şeyi işlerler. (Tahrim suresi/6 )
Allah’ın resulu buyurdu:„ Hiç bir kimse dünyada ihmal ettiği çoluk çocuğunun cehaletinden daha büyük bir günah ile Allah’ın huzuruna varamaz“ (İ.Gazali, İhya 2 / 87)
Elbette herkesin bu nevi sadaka-i cariyeler inşa etmesi mümkün olmayabilir. Ancak ölen kişinin arkasından dua eden, iyiliği emredip kötülüklerden sakındıran salih, hayırlı evlat da sadaka-i cariyedir. Bakın Rasul-i Ekrem (s.a.v) bu hususu nasıl ifade etmekte: “Kim iyi bir çığır açarsa, bununla amel edenlerin ecri kadar ecri bu çığırı açan alır. Kötü bir çığır açan da, bununla amel edenlerin günahı kadar günah yüklenir.” (Müslim) Hayırlı bir evlat yetiştirmekle, hayırsız bir evlat yetiştirmek arasındaki farkı bu hadis-i şerifi okuduğumuzda daha iyi anlıyoruz. Dine ve topluma faydalı bir çocuk yetiştiren anne, baba, hoca gibi kimseler sürekli ecir kazanırlar. Şayet anne baba, hoca gibi kimseler üzerlerine düşen vazifeyi yapmayıp çocuğa dini terbiye vermedilerse, ahlakî faziletleri öğretmeden toplumun içine bir haşere gibi saldılarsa, o çocuğun ileride işleyeceği bütün günahların bir misli de onlara yazılır. Kendilerinden bir şey eksilmez. Kabirde, dünyadaki gibi olmasa da bir hayat var. Ölenlerimiz yalnızca beden gömleğinden soyunmuşlardır. Ruhları hayattadır, dualarımız kendilerine takdim edilir, kabirlerine gittiğimizi görürler, kötülük yaptığımıza üzülür, iyiliklerimize sevinirler. Biz hissetmesek de onlar bizden çok uzakta değillerdir. Onları unutmamak gerekir. Çünkü kabir hayatı salih amel götürmeyenler için çok çetindir. En ufak bir manevi yardıma bile ihtiyaçları olabilir.
ÇOCUKLAR YAKAMIZA YAPIŞACAK
Kıyamet gününde kişinin yakasına ilk yapışan ailesi ve çocuklarıdır. Onlar kişiyi Cenabı Hakkın mahkeme-i kübrası huzurunda durdurur ve derler ki:
-Ey Rabbimiz bizim haklarımızı bu adamdan al! O bizim bilmediklerimizi bize
öğretmedi. Öğrenmemiz için başakasına da göndermedi- ilim tahsil ettirmedi-
senin dinini öğretmedi- Bilmediğimiz halde bize haram yedirdi. Bunun üzerine kişiden onların intikamları alınır.”
Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur, kalpleri katı ve kuvvetli melekler de ona memûrdur ki Allah ne emrettiyse isyân etmezler ve emredildikleri şeyi işlerler. (Tahrim suresi/6 )
Allah’ın resulu buyurdu:„ Hiç bir kimse dünyada ihmal ettiği çoluk çocuğunun cehaletinden daha büyük bir günah ile Allah’ın huzuruna varamaz“ (İ.Gazali, İhya 2 / 87)