Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Galip Leblebicioğlu

İMAN – Kocatepe Gazetesi

Galip Leblebicioğlu 2 Haziran 2017 Cuma 12:36:19
 

İman: Allah tarafından gönderilen şeyleri kalp, ile tasdik dil ile ifade etmektir. (İkrar)
Bir şeye şüphelenmeden samimi (içten) ve kesin olarak inanmak ve onun doğruluğuna kabul etmektir.
İslâm’da iman: Allah’a, Hz. Muhammed’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna, onun Allah’tan alıp insanlara tebliğine (bildirdiğine) kalpten ve kesin olarak inanmak, bunların hak ve gerçek olduğunu kabul ve tasdik etmektir. Tasdikde (onaylamada) kesin bir teslimiyet vardır.
İmanın çeşitleri: İslam alimlerine göre iman icmali ve tafsili olmak üzere iki kısıma ayrılır.
İcmali İman: İnanılması gereken şeylerin tümüne birden ve KISACA inanmaya (icmali iman) denir. Bu da Allah’tan başka tanrı olmadığına Hz. Muhammed’in Allah’ın resulü olduğuna tam bir teslimiyetle inanmaktır.
 Tafsili İman: İnanılması gereken şeylerin hepsine çok açık ve geniş bir şekilde inanmadır. Bu da üç derecedir.
Birinci derece: Hz. Allah’a, Resulüne, Ahirete iman etmektir.
İkinci derece: 1-Allah’a, 2- Meleklerine, 3- Kitaplarına, 4- Peygamberlerine 5- Ahiret gününe, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna, yani kadere, öldükten sonra diriltilmeye iman etmek ve kelimeyi şahadet getirmektir.
Üçüncü derece: Dinimizde ne varsa hepsini teferruatı, bir şekilde bilmek ve onaylamaktır. Örnek: Namaz, Oruç, Zekat, Hac gibi emir ve yasakları, helali haramı bilmek kabul etmektir. İmanın en geniş şekli budur. Bu şekilde inanan bir kimse Allah’ın çok sevdiği bir kuldur. Araştırma yapmadan ana babasından veya herhangi bir kimseden duyup inanmaya da taklid-i iman denir. Bu şekilde imanla da sevap alınır. Eşhedüenlailaheillallah ve eşhedü enne muhammeden abdühu ve resulühu. Tanıklık ederim ki Allah’tan başka tanrı yoktur ve yine tanıklık ederim ki Muhammed O’nun kulu ve elçisidir diyen ve bunu kalben tasdik eden kişi Müslüman, MÜMİNDİR.
İman ARTAR ve EKSİLİRMİŞ.
Ameller (Müslümanın yapması gereken işler) artar ama (inanılması gereken şeyler bakımından) İMAN ne artar ne de eksilir.
Enfal Suresi: 2. Ayet:
Bismillahirrahmanirrahim.
 “Müminler ancak onlardır ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer (coşkuya kapılır) karşılarında Allah’ın ayetleri okununca bu onların imanını (Nurunu) artırır. Onlar ancak yaradanına dayanıp güvenirler”
İman artık eksilmez. Ancak iman, kuvvetli veya zayıf olabilir.
İmanın makbûl ve gerçek olması için şu üç şart gereklidir.
1-İIman ümitsizlik halinde olmamalıdır. Öleceğini anlayınca iman gibi (son Pişmanlık fayda etmez atasözünü çağrıştırıyor)
2- Mümin kuranın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmazsa olmaz.
3- Mümin dini emir ve yasakların Allah’ın hikmeti gereği olduğunu kabul etmelidir. Oruca ne gerek var denemez.

 

KUR’ANDA AHLAK

 

Ana-babaya saygılı olma
No: 17 İsra Suresi (23 -25 Ayetler)

Esirgeyen, bağışlayan Allah’ın adıyla
“Rabbin sadece kendisine kulluk etmenizi ana babanızada iyi davranmanızı, kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi de senin yanında yaşlanırsa kendilerine, öf bile deme; onlar azarlama ikisine de güzel söyle.
Onlar esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve Rabbim küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et diyerek dua et. Rabbiniz sizin kalblerinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız şunu bilin ki Allah kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır”
No: 29 Ankebut suresi (Ayet 8)
“Biz insana ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar senin hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim”
No: 31 Lokman Sur,. (Ayet 14-15)
“Biz insana ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (işte bunun için) önce bana sonrada ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuştuk.  Dönüş ancak banadır.
Eğer onlar senin hakkında bilgin olmıyan birşeyi (Körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber veririm.
No: 46 Ahk��f suresi (Ayet 15)
“Biz insana, ana babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşıması ile sütten kesilmesi otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmam temin et. Benim içinde, zürriyetim içinde iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbetteki ben müslümanlardanım.
 Tevhide yönelmek ve İslama girmek en büyük nimettir. Allah’ın hoşnut olacağı davranışları yapmaya çabalamak, meselâ Hz. Ebubekir’in yaptığı gibi kâfirlerin işkencesi altında kıvranan müminlerin kurtuluşunu sağlamak, yapılması gereken yararlı işlerdendir. Ayrıca bütün neslinin salih müslümanlardan olmasını istemek de insanın yapacağı dualar arasında olmalıdır. Kur’an olgunluk çağına giren bir kişinin kendisini ana babası soyu hakkında asil düşüncelerini ve Allah’a bağlılığının güzel ölçülerini tavsiye ediyor. Ebübekir Sıddık (R.A) 38-39 yaşlarında islamiyetle şereflenmiş. Kırk yaşında ise ana babasını telkinle müslüman olmalarını sağlamıştır. Soyunun dine bağlılık Lütfuna, erişmeleri için dua etmiştir.
Kur’an Ebubekir gibi düşünüp davranan mutlu kişilerin büyük ecirlere nail olacağını müjdelerken ana baba haklarına saygılı olmanın soylu, imanlı nesil yetiştirmenin önemine dikkat çekiliyor.
Burada bir noktada çocuğun eğitiminin önemine işaret ediliyor.
 -Allah Anne Babamıza saygılı olmamızı sağlasın-

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER