Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İMANIN ŞARTLARI VE KAZA VE KADERE İMAN

Muharrem Günay 17 Kasım 2017 Cuma 13:41:19
 

Kaza Ve Kaderi İnkâr Eden Kâfir Olur
Kaderi inkâr eden kâfir olur. Kadere imanın farz olduğunda bütün Ehlisünnet âlimleri ittifak etmişlerdir. Son yıllarda ortaya çıkan bazı akademisyenlerden, Kaza ve kadere imanın farz olduğunu kabul etmekle beraber, Kaza ve kaderi imanın altı şartı içerisinde saymayanlar vardır. Bu durum yanlıştır. Çünkü yukarıda da belirtildiği gibi Din ıstılahında iman; Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Allah’tan getirdiği dinî hükümleri, kesin olarak kalp ile tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul etmek, bunların gerçek ve doğru olduğuna inanmak demektir. Gerek Peygamber Efendimiz, gerekse O’nun ashabı ve O’nun yolundan gide Ehlisünnet âlimleri Kaza ve kadere imanı İmanın altı şartı içerisinde saymışlardır.
 Kaderi İkiye Ayırmak Mümkündür
 1-İrademizle/seçimimizle ilgili olan kader: Bilerek, İsteyerek ve seçerek yapmış olduğumuz işlere iradeli işler/ameller adını veririz. Bütün insanlar kendi irade ve isteği ile yaptıkları işlerden sorumludurlar. Sözgelişi hırsızlık eden veya bir insanı suçsuz yere öldüren bir insan yapmış olduğu bu işlerden sorumludur. “Kim doğru olanı yaparsa, kendisi içindir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin, kullara asla zulmedici değildir. ” (Fussilet 81/ 46. ayet )
2-İrademizle/seçimimizle ilgili olmayan kader: İnsanın dünyaya gelmesi, kaç yıl yaşaması, öleceği zaman/eceli, cinsiyeti vb. konularda bizim irademizin/tercihimizin etkisi yoktur.
Kendi seçimimiz ve irademiz dışında olan bu şeyler, isteğimiz dışında oluştuğundan, Cenâbı Hakk bu işlerden dolayı bizi sorumlu tutmaz. Sözgelişi bir insan düşmanının kendisini öldürmesinden veya kazayla ölmesinden dolayı sorumlu tutulamaz. Böyle bir ölümde insana düşen tedbirleri almaktır. Fakata ne kadar tedbir alınırsa alınsız, tedbir kadere ve bu kaderin oluşmasına/kazaya engel olamaz.
“(Fakat) âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz (bir şey) dileyemezsiniz.” (Tekvir 81: 29) (bk. 74/56; 76/30) (İnsan her istediğini yapamaz ve elde edemez. Bunun için Allahu Teâlâ’nın dilemesini ve dileğimizi kabul etmesini O’ndan usulüne uygun bir şekilde istememiz lazımdır.) (Feyzü’l-Furkan, H.T. Feyizli meali)
Kaza ve kadere inanan insan, kendi irade ve ihtiyarımızla yapmış olduğumuz işlerden dolayı sorumlu tutulacağını, İslâmın iyi saydığı şeyleri yaptığında mükâfatlandırılacağını, yasak ve kötü saydığı amelleri işlediğinde de cezalandırılacağını bilir ve kötü işlerden sakınır.
İrademizle ve kendi istek ve arzumuzla oluşmayan işlerden/kaderden dolayı, başımıza gelen bir kötü iş veya bir felaket anında da moralimizi bozmaz; Allah’ın takdirine boyun eğer, sabreder ve başımıza gelen her şeyin de bir imtihan vesilesi olduğunu bilir ve böyle durumlarda Allah’a sığınırız.
İnsan Amel Ederken İradesini Kullanabilir Mi?
Kaza ve kader konusunda akla gelen soruların başında; “İnsanlar yaptıkları bir ameli kaderlerinde yazılı olduğu için mi, yoksa kendi istek ve arzularına göre hür iradeleriyle mi yapmaktadırlar? Sorusu gelmektedir.
Bu soruya verilecek cevap: Elbette hür iradeleriyle olacaktır. Allah (c.c.) kulları için şerri murad etmez. Fakat kul şerri isterse Allah(c.c) istemese de kulun iradesi gereği şerri yaratır. (Zümer 39/ 7) Yoksa insanların imtihan edilmelerinin ve hesaba çekilmelerinin hiçbir anlamı kalmazdı.  İsteyen iyiyi, isteyen kötüyü seçer, dileyen iman eder, dileyen iman etmez sonunda seçmiş olduğu tercihe göre ya mükâfatını ya da mücâzâtını/cezasını görür. “De ki: “Hak (olan bu Kur’an) Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen de küfre sapsın (kâfir olsun).” (Kehf 18/ 29) “İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz.” (İsra 17/7)
Allah (c.c.) Hayrı da şerri de yaratır. Hayrı murad eder, ama şerri murad etmez. Yalnız şerre yönelene kapıyı açık tutar, istemese de kul istediği için şerri de yaratır.  Çünkü sonuçta insan imtihan âlemindedir.
İnsanların bir kısmı yaptıkları iyi ve güzel şeyleri kendilerinden başlarına gelen kötülükleri ise kaderden ve dolayısıyla Allah’tan bilirler. (Ne yapalım kader böyleymiş derler) Hâlbuki Cenâbı Hakk yüce kitabımızda kötülüğü nefsinizden, iyiliği Allah’tan bilin demektedir:
(Ey insanoğlu!) sana gelen her iyilik Allah’tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir. ” (Nisa 4: 79)  İnsan, Allah’ın istediği gibi, kötülükleri kendinden bilmeli ki, sorumluluktan kaçmasın.  İyilikleri Allah’tan bilmeli ki, mağrur olmasın.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER