Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İŞÇİ EMEKÇİ DEĞİL, RANT BÜTÇESİ

Bütçe, bir ülkenin gelirlerinin kimlerden nasıl toplanacağı, toplanan gelirden hangi kesimlere ne kadar pay ayrılacağının önceden belirlendiği, ekonomik ve siyasal metinlerdir. Bütçe her şeyden önce iktidarın sınıfsal tercihlerini gösterir. İktidarın kimin iktidarı olduğunu, kimin çıkarlarını öncelediğini, kimin için ve kiminle çalıştığını, iktidar için hangi politikaların öncelikli olduğunu gösterir. Özünde iktidarın ülkeye dair gelecek planlarını ve bunun topluma yansımalarını gösterir.
Önceki yıllarda bir aya yakın süren görüşmeler bu yıl sadece 12 günde bitti. AKP’li Milletvekillerinin ve hatta ilgili bakanların ilgisizliği dikkati çekti. Bütçesi görüşülen bakanlığın bakanının Genel Kurul salonunda olmamasına ilk kez tanıklık edildi.
2018 bütçesi, 762 milyar 753 milyon TL olarak belirlendi. 2018 bütçe tasarısında yer alan bütçe ödenekleri içinde en fazla pay 203 milyar 780 milyon TL ile Maliye Bakanlığı’na ayrılırken, 1 milyonun üzerinde eğitim emekçisi (öğretmen, memur, teknisyen, yardımcı hizmetli vb.) ve 18 milyona yakın öğrenciye hizmet veren Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) 92 milyar 529 milyon TL bütçe ayrılmış, Sağlık Bakanlığı bütçesi 37 milyar 571 milyon TL olarak belirlenmiş.
Bütçe ayrıntıları, hükümetin yıllardır ‘Bütçeden en çok payı eğitime ayırıyoruz’ söylemini yalanlıyor. MEB bütçesinin yüzde 80’ini personele yönelik harcamalar oluştururken, 2018’de MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan payın geçen yılın da (yüzde 8.51) altına gerileyerek yüzde 8.36 olarak belirlenmesi ile okul öncesi eğitimin zorunlu olması ve tam gün eğitime geçilmesi gibi vaatlerin gerçekleşmesinin imkansız olduğunu görüyoruz. Diğer yandan MEB bütçesinde 2018 yılı için % 8.80’lik bir artış hedeflenirken, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesindeki artış oranı % 13.20, Milli Savunma Bakanlığı bütçesi 2017’ye göre yüzde 41, Jandarma Genel Komutanlığı bütçesi yüzde 42 oranında arttırılıyor.
2018 bütçe gelirlerinin yüzde 86’sını vergiler oluşturuyor. Toplanan verginin yüzde 72’ı dolaylı, yani tüketim üzerinden alınıyor. Türkiye’de vergi gelirlerinin önemli bir bölümünün toplam istihdamın üçte ikisini (yüzde 65) oluşturan ücretli emekçilerden karşılandığı dikkate alındığında 2018’de vergi yükünün yine emekçilerin sırtına yıkılacağı anlaşılıyor.
Kamu borçlarına bütçede yer verilmiyor. Ancak 2017 yılı Ekim ayı sonunda Merkezi Yönetim Toplam Borç Stoku 867,4 milyar lira olarak biliniyor. Bu yüksek borç yükünden dolayı 2018 bütçesine 71,7 milyar lira faiz ödemesi konulmuş. Dikkatinizi çekerim şu an ülkenin toplam borç stoku 2018 yılı bütçe giderleri toplamı olan 762,8 milyar liradan 104,6 milyar lira daha fazladır.
2018 yılında yatırıma ayrılan para 68,8 milyar lira. Yani faize ayrılan miktardan 2,9 milyar lira daha azdır. İşsizliğin yüksek olduğu ülkemizde bütçeden yatırıma ayrılan paranın çok daha yüksek olması gerekmez miydi?
Kamu yatırımları içerisindeki en büyük pay 29 milyar TL ile ulaştırma sektörünün. Bu ulaştırma yatırımlarının vatandaşın ihtiyacını giderecek, üretimi ve istihdamı artıracak yatırımlar olmadığı; kamu özel ortaklığı adı altında, geçiş garantili, uçuş garantili olarak verilen mali yükünün vatandaşa yüklendiği projeler olduğu biliniyor.
Bütçede çiftçiye yapılacak tarımsal destek miktarı 14,8 milyar lira. Bu miktar Tarım Kanunu’nun 21. Maddesi’nde belirtilen “Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hâsılanın yüzde birinden az olamaz” hükmüne uymamakta. GSYH’nın %1 olan 34,5 milyar lira olması gerekirken sadece 14,8 milyar lira ayrılmıştır.
Bütçe genelinde en üzücü olanı ise tasarıda bir tek kez olsun “işçi” ya da “emekçi” sözcüğünün geçmemesi; “emek”  kavramının yer almaması, ama 599,4 milyar TL olarak öngörülen 2018 bütçesi vergi gelirlerinin neredeyse bütün yükü yoksulların ve emekçilerin sırtında olması.
Son Söz; Bu bütçede; emekli yok, asgari ücretli yok, memur, işçi, emekçi yok.Zor şartlar altında ayakta durmaya çalışan esnaf ve sanatkâr yok. Çiftçi, üretici yok. Bu bütçede değişen bir şey de yok. Var olan tek şey rant..

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER