Sevgili Peygamberimiz, “İşlerini bir kadına bırakan topluluk asla felah bulamaz.” Buyuruyor. (Buhârî, Meğâzî, 82, Fiten, 18; Tirmizî, Fiten, 75; Nesaî, Kudât, 8; Ahmed b. Hanbel, V/43, 51, 38, 47). Aynı hadis bazı rivâyetlerde; “Kendilerine bir kadını devlet başkanı (melike) yapan bir topluluk asla felah bulmaz.” şeklindedir.
Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Nisa suresi 34. Ayette de belirtildiği gibi “Ailenin reisi erkektir ve erkekler kadınlar üzerine hâkimdir”
Ayeti kerimeye göre; “Allah’ın, bir kısmını diğerlerine üstün kılması ve kendi mallarından harcamaları sebebiyle erkekler, kadınlar üzerinde hâkim ve kollayıcıdırlar.” (Nisâ Sûresi: 34)
Âİle reisliğini bile kadına vermeyen bir dinin mü’minlerin emirliğini, yani halifelik ve devlet başkanlığı gibi görevleri kadınlara vermesini düşünmek bile abesle iştigal etmek olur..
Kadını aile reisliği, imamlık, emirlik/halifelik/devlet başkanlığı gibi görevlere uygun görmeyen dinimizin kadını ikinci sınıf bir insan olarak görmesi mümkün değildir. İnsâni değerler açısından erkekle kadın eşit olup hatta bazı durumlarda kadınlar erkeklerden hak bakımından daha avantajlıdır. Söz gelimi İslam, çalışmayı, evin geçimini erkeğe yüklemiş, çalışma konusunda kadını kadına uygun işlerde çalışmak şartıyla serbest bırakmış, kazancında istediği gibi tasarruf etme hakkını vermiştir.
Hanefilere göre, kadının mâlî konularda hâkimlik yapması caizdir. Çünkü günlük muamelelerde onun şahitliği geçerlidir. Ancak had ve kısas cezasını gerektiren davalarda kadın hâkim görev yapamaz.
Çoğunluk fakihlere göre ise, hâkimlikte ve devlet başkanlığı görevinde erkek olmak şarttır. Kadın kazâ ve devlet başkanlığı görevini üstlenemez; delil yukarıda verilen hadistir.
Yukarıda geçen hadisi şerif bazı rivâyetlerde;
“Kendilerine bir kadını devlet başkanı (melike) yapan bir topluluk asla felah bulmaz.” şeklindedir. Devlet başkanlığı kazâ görevini de kapsadığı için buradaki rivâyet farklılığı, sonucu etkilemez. Klâsik fıkıh kaynaklarında kadının kazâ görevi dışında tutulmasının gerekçesi şöyle açıklanır:
“Kazâ görevi tam görüş sahibi olmayı, uyanık bulunmayı, bir de hayat olayları karşısında tecrübe kazanmış olmayı gerektirir. Kadının ise tecrübesinin azlığı ve hayat olaylarının içinde bulunmayışı çok önemlidir. Diğer yandan hâkimin, fakihler, şahitler ve hasımlardan bir takım erkeklerle oturum yapması gerekir. Kadına, fitne korkusu yüzünden erkeklerle oturum yapması ise yasaklanmıştır”.
Bazı alimler “Yönetimlerini kadına teslim eden bir toplum iflah olmaz.” anlamındaki hadisi genel olarak bütün milletleri ve kadınları değil, bu sözün söylenme sebebi olan özel bir devlete yorumlamışlardır. Onlara göre Hz. Peygamber (asm) bu sözüyle, başkanı bir kadın olan Sâsânî Devletinin kısa süre sonra yıkılacağını haber vermektedir. Nitekim bu devlet, kısa bir süre sonra yıkılmıştır. Yoksa bütün zamanları ve idarecileri kadın olan bütün devletleri kastetmemiştir, diyerek yorumlamışlardır.
Diğer alimler ise bu hadisin bütün zamanları ve milletleri için aldığını söyleyerek kadınların hakim, vali ve devlet başkanı olamayacakları şeklinde yorumlamışlardır ki doğru olan görüşte bu görüştür. Çünkü ayet ve hadisler esneklik ve genellik özellikleri açısından bütün zamanlar ve mekânlar için geçerlidir. Eğer ayet ve hadislerin hükmünü indiği ve söylendiği zamanla sınırlandırırsak, günümüzde Kur’an ve sünnetin hiçbir hükmü kalmadığı gibi ortada din diye bir şey de kalmaz.
Türk ve İslam tarihinde de kadından, asker, komutan, danışman vb. her şey olmuş, kadınlar hakanların yanında oturmuş, yaşı küçük olan padişahlara akıl hocalığı yapmış, emirnamelere “hakan ve hatunun emri ile” ibareleri yazılmış ama hakan, halife, emiril mü’minin olmamışlardır.
Netice olarak erkeğe ve kadına ayrı ayrı özellikler vererek yaratan Yüce Yaradan, başta aile reisliği olmak üzere, peygamberlik, imamlık, emirilmü’mininlik/ Halifelik/ Devlet ba��kanlığı gibi görevleri erkeklere vermiştir.
Ayet ve hadisler yanlış ve zorlama yorumlarla, kadından emir/halife ve devlet başkanı olur diye fetvalar vermek dini sulandırmak, ılımlılaştırmak ve dinde reform yapmak olur ki biz başta dinde reform ve ılımlı İslam olmak üzere bu tür anlayışlara şiddetle karşıyız.
ASAYİŞ
24 Mart 2023GÜNDEM
24 Mart 2023GÜNDEM
24 Mart 2023ASAYİŞ
24 Mart 2023ASAYİŞ
24 Mart 2023UNCATEGORİZED
24 Mart 2023UNCATEGORİZED
24 Mart 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.