MUZ İÇİN HAREKETE GEÇECEK YOK MU?

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun gayreti ve rehberli ile Afyonkarahisar’a kurulan Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi mühim işlere imza atıyor. Bu Merkez’in tanımlanan birkaç görevi var: Birincisi Afyonkarahisar ve çevresinde yetişen/ yetiştirilen yararlı bitkilerin endüstri alanında da kullanılmasını sağlamak. Bu doğrultuda mesela bitkilerden yağ, sabun, kolonya, şifalı çay gibi ürünler elde ediliyor.
Merkez’in ikinci görevi, Afyonkarahisar’da yetiştirilemeyeceği düşünülen, “yetiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” ürünlerin uygun ortam ve şartlarda yetiştirilebileceğini ispat etmek ve göstermek.
Merkez’in üçüncü görevi ise, yeni ürünlerin yetişmesi için yol ve yordam arayan yatırımcılara rehberlik etmek.
Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan Afyonkarahisar Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi’nin ilk 2 görevi layıkıyla yerine getirdiğine kâniyim. Girişimci Tekin Çetin vasıtasıyla ziyaret ettiğim Afyonkarahisar Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi’nde lavantanın, sarı kantaronun nasıl işlendiğine şahit oldum.
Merkez’de üretilen limon kolonyasının etkisinin yarım saat geçmediğini de söyleyebilirim.
Itri ve Tıbbi Bitkiler Merkezi’nde “sıcak bölge meyvesi” olarak bilinen “muz”un, titizlikle yetiştirildiğini gördüm. Bunun yanı sıra birbirinden farklı birçok bitkinin, Merkez’e ait o büyük serada nasıl birbirilerine yarenlik ettiklerini hissettim.
Bu konuda tebrik etmek gerekir Bakanlık’ı, Genel Müdürlük’ü ve Merkez’i.
Ancak Merkez, şu an ne yazık ki üçüncü görevi olan rehberliği tam olarak yerine getiremiyor. Bundaki kabahat, yetkililerde değil maalesef.  Bizde.
Muzun Afyonkarahisar’da yetiştirildiği haberini yazmak kısmet oldu, daha sonra AK Parti İl Başkanlığı’nda katıldığı toplantıda “muz” konusunu Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na sorma fırsatı buldum. Bakan Eroğlu, numunelik olarak yetiştirilen bu muzun, Afyonkarahisarlı işadamlarına ilham kaynağı olabileceğini söyledi. Bu konuda da “domates”i örnek verdi.
Bakan Eroğlu, Afyonkarahisar’da kurulması düşünülen teknolojik seralarda domates yetiştirilebileceğini söylemişti. Afyonkarahisar’dan bu işe atılan olmayınca şehir dışından gelen bir yatırımcı, Çobanlar ilçesine teknolojik sera kurmuş ve domates üretimine başlamıştı. Çobanlar’daki üretimin başarıya ulaşılmasının ardından Afyonkarahisarlı işadamları da teknolojik sera kurmuştu.
Bu sefer sıra muzda.
Afyonkarahisar’daki bir serada muz üretildiği artık bir gerçek iken işadamlarımız neden muz serası kurmaz, merak ediyorum doğrusu.
Yine şehir dışından bir işadamı geldiğinde mi “Keşke biz o serayı kursaydık” diyeceğiz?
Böyle bir yatırımı sadece bireyler mi gerçekleştirmeli?
Afyonkarahisar Belediyesi’ne bağlı YÜNTAŞ, “Muz serası” kuramaz mı?
Mevzuata bakmak lazım.
Bu arada sevindirici bazı noktaları da paylaşayım:
Muzun yetiştiği gövde, büyürken fidelerini de bırakıyor. Gövde, meyvesini verdikten sonra sökülüyor. Duyduğuma göre Afyonkarahisar Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Itri ve Tıbbi Bitkiler Merkezi’nde yetişen muzların gövdelerini alacak ve el işi, oymacılık gibi dallarda kullanacakmış.
Bir başka not daha:
Yine edindiğim bilgiye göre Afyonkarahisar’daki geniş yerleşkelere sahip bazı okulların idarecileri “Biz muzun da yetişeceği seraları yaparız. Okulumuzun bahçesi geniş” diyorlar.
İşadamları muz yetiştirmeyecekse, okulların bahçelerinde bari uygulama yapılsın.