Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

SANA TESLİM OLMADIKÇA İMAN ETMİŞ OLMAZLAR

Muharrem Günay 28 Aralık 2018 Cuma 14:16:26
 

“Felâ verabbike lâ yü’minûne hattâ yühakkimûke fîmâ şecera beynehüm sümme lâ yecidû fî enfüsihim haracen mimmâ gaDayte veyüsellimû teslîmen” (Nisa 4/65) “Hayır! Öyle (dedikleri gibi) değil. Rabbine andolsun ki (onlar) aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümden içlerinde bir sıkıntı (ve şüphe) duymadan, (sana) tam teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa 4/65)
Nisa suresi 64 ve 65. ayetin tefsirinde müfessirler şu görüşlere yer vermişlerdir:
“Allah’ın ve Resûlullah’ın hükmüne razı olmayan, tanımayanların Allah’a iman etmemiş olduğu bildirilmektedir (İbni Kesîr (Çetiner), I, 159 ve ilgili âyetler). Hulâsatü’l-Beyân’da ise “Şu halde âyet, Allah’ın kitabına ve Resûlullah’ın sünnetine uygunluk dışında bir şeyin hükmüne razı olmanın küfür olduğuna delâlet eder. Binâenaleyh, Allah’ın ve Peygamber’in hükümlerinden bir şeyi ister beğenmeyerek, ister küçümseyerek kasten reddetmek İslâm’dan çıkmaktır.” denilmektedir.” [Râzî, III, 960; Elmalılı, V, 21-22, 449] (H.Tahsin. Feyizli Feyzu’l Furkan)
Nisa suresi 65. Ayetin tefsirinde Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi Ruhu’l Furkan’da şu açıklamaları yapar:
Alusî tefsirinde zikredildiğine göre, bu ayet-i celilenin (Nisa 65’in) hükmü, Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) in asrında bulunanlara mahsus olmayıp, kıyamete kadar bakidir. Zira Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) in şeraitinin hükmü, aynen kendisinin verdiği hüküm gibidir.
Nitekin Caferi Sadık (Radıyallahu anh): “Eğer bir toplum Allah-u Teâlâ’ya ibadet etseler, namaz kılıp zekât verseler, ramazan orucu tutup Beytullahı haccetseler sonra da Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in yaptığı bir şey hakkında: “Böyle yapmasaydı daha iyi olmazmıydı?” Deseler veya içlerinde onun yaptığı her hangi bir şeyden dolayı şüphe bulsalar elbette müşrik olurlardı.” Buyurmuş, sonra bu ayet-i celileyi delil olarak okumuştur.
Tefsiri Kebir’de zikredildiğine göre Mevlâ Teâlâ bu ayeti celilesinde, bir takım şartları bulundurmadan kulların iman sıfatıyla sıfatlanmış olmayacaklarına dair yemin etmiştir. Bu şartlar da üç tanedir.
• Karışık davalarda Rasulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) i hakem tayin etmek: Bu şart Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in hükmüne razı olmayanın mümin olmayacağına delâlet etmektedir.
• İçlerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in hükmüne karşı bir darlık bulmamalarıdır.
Şu bilinsin ki, Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in hükmüne razı olan kişi bazen dışı ile razı görünüp, kalbiyle razı olmayabilir. Bundan dolayı Mevlâ Teâlâ, bu ayeti celilesinde kalbin rızasının da şart olduğunu açıklamıştır. Fakat kalbin bir şeye meyli veya bir şeyden nefreti insanın elinde olmadığından ayeti celileden maksat bu değildir. Ancak bundan maksat Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in verdiği hükmün hak ve gerçek olduğuna dair kalpte kesin ve şüphesiz bir inanç olmasıdır.
• Tam manasıyla teslim olmaları
Bilinmelidir ki, bir kişi Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in hükmünün doğru olduğunu bilse de, bazı kere inadına onu kabul etmekten çekinebilir veya duraklayabilir. İşte Mevlâ Teâlâ bu ayeti celilede, bir kişinin mümin olabilmesi için Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in hükmünün doğruluğuna dair kalbinde şüphesiz bir inanç bulunması gerektiği gibi, zahirde de o hükme teslim olması gerektiğini beyan etmiştir.
Dolayısıyla ayeti celilede geçen (Sümme lâ yecidû fî enfüsihim haracen mimmâ gadeyte) “Sonra senin hükmünden içlerinde bir darlık bulmayacaklar”, kavli şerifi, bâtının inkiyâdı (kalbin teslimiyeti) demek olduğu gibi (ve yüsellimû teslîmen) “Tam manasıyla teslim olacaklar” kevli şerifi de zahirin inkiyadı (dışın boyun eğmesi) demektir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti