Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ÜÇAYLAR RECEP AYI VE REGAİP KANDİLİ

Muharrem Günay 19 Mart 2018 Pazartesi 13:38:38
 

 Halk arasında üç aylar olarak bilinen, Recep, Şaban ve Ramazan ayları, Rahman, Rahim ve keremi bol olan Rabbimizin biz Müslümanlara ikram ettiği pek bereketli ve feyizli bir zaman dilimidir.
Nasıl ki mekânlar içerisinde farklı mekânlar varsa zamanlar içerisinde de farklı zamanlar vardır. Cuma günü Müminlerin haftalık bayramıdır. Geceler içinde Kadir gecesi 364 günden, aylar içinde Üç Aylar diğer aylardan, Üç Aylar içerisinde de Ramazan ayı diğer iki aydan daha hayırlıdır. Hicri takvime göre Recep ayının ilk Perşembeyi Cumaya bağlayan gecesi Regaip kandilidir. Recep “Eşhur-u hurum/haram aylar” denen her türlü savaşın ve vuruşmanın yasak sayıldığı Araplarca saygı ve hürmet gösterilen ayardan biridir. Bu haram aylar Zilkâde, Zilhicce , Muharrem ve Recep aylarıdır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: “Recep Allah’ın ayı, Şâban benim ayım, Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurmuşlardır.  Ayrıca Peygamber Efendimiz Recep ayına girince. “Allahümme bârik lenâ fî recebe ve şabana ve beliğ ramazana. Ey Allahım, Recep ve Şabanı bize mübarek kıl; bizi Ramazan’a eriştir.” diye dua ederlerdi. (A. b. Hanbel, “Müsned”, 1, 259)
Recep ayı Cahiliye devri Arpaları’nca da kutsal sayılır, bu ay girer girmez, Araplar arasındaki kavgalar, savaşlar, baskın ve çapulculuk gibi kötü şeyler yasaklanırdı. Birbirleriyle dövüşen, ömürlerini kabile savaşları ve kan davaları ile geçiren Araplar Recep ayına girer girmez silahlarını bırakır ve zırhlarını çıkarırlardı. Hatta babasının katilini öldürmek üzere atına binen ve onu takibe çıkan bir adam bile Recep ayı girer girmez, babasının katiliyle karşılaşsa bile onu görmezlikten gelirdi. Recep ayının hürmetine ona saldırmaz, bu işi Ramazan sonuna bırakırdı. Herkes bu ayda kendisini emniyette ve huzurda hissederdi. Üzerimize İslam güneşi doğduktan sonra bu aylara izzet ve ikram daha da artırıldı.
Farklı mekânlar ve farklı zamanlar farklı insan, farklı Müslüman olmak isteyenler içindir. Bunun bilimcinde olmak ve bu farklı zamanları farklı şekilde değerlendirip feyiz ve bereketinden yararlanmak gerekir. “Recep“ kelime olarak “tercip“ mastarından türemiştir ki tazim-saygı ve hürmet manalarına gelir. Bu aya, bu ayda tövbe edenlere rahmet yağdığı ve ibadet işleyenlere nûr indiği için “ ÂSAP “ adı da verilir.
Recep ayının ilk perşembeyi Cumaya bağlayan gecesi “Regâip Kandili“ dir. Regâib, kelime olarak, rağbet olunan, değer verilen şey ve büyük ikram anlamlarına gelir.
Regâib gecesine halk arasında mübarek günlerin ilki olması bakımından “İlk Namaz” da denir. Rivayetlere göre Peygamber Efendimize ilk vahiy gelmeden önce Hira mağarasında bulunduğu sırada bu gecede Allah’a nasıl ibadet edeceği rüyasında gösterilmiştir. Ayrıca Peygamber efendimizin bu gecede anne rahmine düştüğü rivayet edilmiştir.
Deylemi’nin rivayetine göre Hz. Aişe (r.) şöyle buyurmuştur: “Peygamberimizi ‘Allah şu dört gece de rahmet yağdırır; Kurban bayramı gecesi, Ramazan bayramı gecesi; Şaban ayının on beşinci gecesi (Beraat kandili) ve Recep ayının birinci gecesi (yani Regaip kandili)’ buyururken işittim.” (İ.Gazali, Mükâfeşet’ül Kulûb/552 )
Peygamberimiz (s.) şöyle buyuruyor:
“Beş gece vardır ki, Allah o geceler içinde kendisine yapılan duaları mutlaka kabul eder: Receb’in ilk gecesi, Şaban’ın onbeşinci gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri.” (İ.Gazali, Mükâfeşet’ül Kulûb, 553)
Bu mübarek gecede tövbe ve istiğfar etmek, nafile ve kaza namazlarımızı kılmak, Kur’an okumak, komşularımızı, aile fertlerimizi sevindirmek, büyüklerimizi ziyaret etmek veya uzakta iseler telefonla arayarak onların kandillerini kutlayarak geçirmekte; ayrıca sadaka vermekte büyük faydalar vardır. Bilhassa fakirleri, kimsesizleri, yaşlıları sevindirmeye azami gayret göstermek gerekir.
Sevgili Peygamber Efendimizin Şaban-ı Şerife de özel bir önem vermişlerdir.  Rasûl-i Ekrem ve Nebiyy-i Muhterem (s.) Efendimiz Şaban ayının faziletine şu hadisi-i şerifleriyle işaret etmişlerdir: “Şaban ayı, Recep ile Ramazan ayı arasında, insanların kıymetinden gaflete düştükleri bir aydır. Hâlbuki o, amellerin Allah’a yükseltildiği bir aydır. Ben de amelimin Allah Teâlâ’ya oruçlu olduğum halde yükseltilmesini isterim.” (Nesaî, Sıyam, 70; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, nr. 9858; Beyhakî, Şuabu’l-İman, nr. 3540)
Zeyd b. Eslem (r.) anlatıyor: Rasûlullah Efendimize (s.) sadece Recep ayında oruç tutan bir topluluktan bahsedildi. Bunun üzerine Efendimiz:
“Onlar Şaban ayında neredeler?” diye ikaz ederek, üç ayların hepsinin ayrı ayrı önemli olduğunu, birinde çok amel edip de diğerinin terk edilmemesi gerektiğini tavsiye etmişlerdir.” (Abdürrezzak, el-Musannef, Hadis no: 7858)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER