Afyonkarahisar Belediyesi, yerli bir sanayi firması olan, aynı zamanda “Hemşehrimiz” Vestel ile dikkat çekici bir kampanyaya imza atıyor. “Ülkemi Seviyorum, Yerli Malı Telefon Kullanıyorum” adını taşıyan kampanya, bugün Korel Termal Otel’de tanıtılacak.
Millî bir hassasiyet gösterilmesi, bu konuda da yerli firmaların teşvik edilmesini takdir ediyorum.
Vestel Yönetim Kurulu Başkanı Nazif Zorlu, 2012 yılında Afyonkarahisar’a geldiğinde şöyle konuşmuştu:
“İnanın bugün gördüğünüz o markaların çoğunun üretimini biz yapıyoruz. Buradan Avrupa’ya, Amerika’ya, Japonya’ya, Çin’e kadar mal gönderiyoruz. Ben buradan herkese sesleniyorum; yerli malı kullanalım. Bugün Türkiye 150 milyar dolar ihracat yapıyor. 1980’lerde toplam 2 milyar dolarlık ihracatın yüzde 95’i tarımsal ürünler, yüzde 5’i sanayi ürünleriydi. Şimdi ise tam tersi. Tarımsal üründe de gelişme sağlamamız lazım. Üretim yapılan bir ülkede, gelecek kuşaklar, internette, kahve köşelerinde, bilardo köşelerinde vakit geçirmeyecek.”
Türkiye’de üretilen bir mamulün yurtdışından getirilmesi hâlinde yüksek vergiler ödenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ekonomide “ithal ikameci sistem” denilen dizge de bunu anlatıyor. Yurt genelinde üretilen bir mamul, yurtdışından alınmamalı, alınsa bile yerli üretimden çok daha pahalı olmalı.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, yerli malı telefon kullanarak örnek oluyor. Daha önce Bakanlar Kurulu üyeleri de benzer şekilde örnek olmuşlardı.
Yerli malı kampanyasında taraflara ödevler düşüyor.
Afyonkarahisar Belediyesi, bu kampanyayı sürekli hâle getirmeli. Bu kampanya, sadece telefon ile sınırlı kalmamalı, Türkiye’de üretilen ne kadar yerli mamul varsa desteklenmeli.
Bu bir beyaz eşya da olabilir, televizyon da olabilir, krem çikolata da olabilir, bisküvi de.
Yerli malı kullanımı özendirilmeli her alanda.
Yerli firmalara düşen ödev ise, ürünlerinin kaliteli hâli getirilmesidir. Meselâ Vestel ile yabancı marka bir akıllı telefonun fotoğraf çekim kalitesini, işlemci hızını, yeni teknolojilere uyumunu kıyasladığımızda, “Vestel” markalı ürün, yabancı markadan geri kalmamalı. Hem ucuz, hem kaliteli olmalı.
Tüketiciler ise yabancı firmaların estirdiği rüzgârlara karşı uyanık olup bu rüzgârlara kapılmamalı. Tüketicilerin ilk tercihleri yerli malı üretim olmalı.
Devlet ise yerli üreticiden aldığı vergileri gözden geçirmeli. Hem yerli malı üretimin artmasını isteyip hem de işverenin yıllık cirosunun en az yarısı “vergi” olarak istenmeye devam edilirse, yeni üretimler beklenemez.
Bu arada, yerli firmaların fabrikalarının bulunduğu bölgelere önemli bir hareketlilik kazandırdıklarını da görmemiz gerekiyor. Vestel, Manisa’yı sırtlayan Anadolu kaplanlarından bir tanesi.
Vestel gibi büyük firmaların Afyonkarahisar’ın bağrından da çıkmasını istiyorum, bunun hayalini kuruyorum. Ülke genelinde sanayi yatırımıyla ve üretimiyle başa güreşen 3-4 firma çıkardığımız takdirde bambaşka bir Afyonkarahisar göreceğiz.
News
