Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

“Uygulanabilir” öneriler

İster tüketici deyin, ister müşteri deyin; ürün kullananların istekleri bitmez. Bu istekleri yetkililere ulaştıramasak da dost sohbetlerinde dile getiriyoruz.
Dost sohbetlerindeki konuşmalardan da esinlenerek bazı önerilerimi, bazı şirket ve kuruluşlara internet yoluyla ilettim. Bunlardan aklıma ilk gelenler şöyle:
KOKUYU VEREN TELEVİZYON
-Vestel’e: Televizyonlar, giderek “gerçek” izlenimi vermeye çalışıyor. Gerçek olayı aktarma iddiası, 3 boyutlu seyir keyfini de beraberinde getiriyor. Ancak fark ettiniz mi? Bir şey eksik. Gerçeklik iddiasındaki televizyonlar, olayın geçtiği mekanın kokusunu veremiyor. Türk firması olarak bilenen Vestel, bu konuda öncü olabilir. Mekanların kokularını da televizyon izleyicisine hissettirecek bir teknoloji, uzak olmasa gerek. Belki, belli başlı diziler ve filmlerde uygulanır bu sistem, sonra yaygınlaşır. Hatta bakarsınız, kokuyu da aktarabilecek kameralar geliştirilir. Vestel bunu başarmalı bence.
DÖNER TUŞ TAKIMLI TELEFON
-Samsung’a: Samsung, telefon dünyasında rakiplerinden bir adım önde yer almaya başladı. Telefon sektöründe kaliteli hizmet veren şirket yöneticileri, acaba “döner tuş takımlı” bir telefon düşünmüş müdür? Ben hayal ettim: Normal bir telefonda ekran ve tuş takımı bölümleri var. Öyle bir telefon tasarlanmalı ki tuş takımı bölümü de, ekran bölümü de ayrı ayrı dönmeli. Her dönüşte farklı renkler meydana gelmeli. Böylece tuş takımı ile ekranın tekdüzeliği ortadan kalkmalı. Farklı farklı renklerle, yeni tuş takımları almaya gerek kalmamalı. Belki daha da ileride nanoteknoloji ile, ortam rengine uyum sağlayan, ya da ortam rengine uyum sağlasa bile fark edilebilen telefonlar da üretilir.
İKİ PROGRAMA ÖZEL YAYIN
-Ben Bilmem Eşim Bilir Yarışması’na: Ben Bilmem Eşim Bilir yarışmasında, ilk eleme turu olmadan TRT-1’deki Seksenler dizisinin çiftleri yarışmalı. Bir özel bölüm çekilmeli. Örneğin Elvan-Şahin, Fehmi ile eşi (Fehmi icat çıkarma yav der), çay ocağı işletmecisi ile eşi, Elvan’ın babası ile annesi. İlker Ayrık da Çağatay karakteriyle sunar özel bölümü.
MİLLİ BİLGİ YARIŞMASI
-Ulusal Kanal’a: Malum, televizyon kanallarında çok sayıda yarışma var. Ancak bu yarışmaların çoğunun “yabancı” ülkelerde tasarlandığını da biliyoruz. Zira yarışmaların bitiş bölümünden sonra “akan” yazılarda, yarışmanın hangi şirkete ait olduğu da yazılıyor. Ulusal Kanal ise, yerlilik vurgusu yapan bir televizyon. Ben Ulusal Kanal yöneticisi olsam, “Milli Bilgi Yarışması” hazırlardım. Cumhuriyet’in ilk dönemi ile ilgili geniş bir araştırma yapar, bağımsızlık ve halkçılık ile ilgili vurguları, soru hâline getirirdim. “Milli Bilgi Yarışması”nın armağanı ise Kaynak Yayınları’nın derlediği Atatürk’ün Bütün Eserleri seti olurdu.
HURMALI DONDURMA
-Ülker’e: Ülker, bisküvi-gofret alanında en tercih edilen marka. Bu marka, son dönemde gazlı içecek ve dondurma sektörüne de girdi. Ülker’in dondurma markası ise Golf. Golf’e “hurmalı dondurma” için elektronik posta göndermiştim. Ramazan ayına has üretilecek hurmalı dondurma, hem dondurma tadı verecekti; hem de içindeki hurma parçacıklarıyla sürpriz yapacaktı. Önerim dikkate alındı mı bilmiyorum, ama Ülker’de çalışan bir üniversite arkadaşım, bu ürünün piyasaya sürüldüğünü söyledi.
HAREKET EDEBİLEN KAŞIK
-Sarelle’ye; Çikolata ürünleri ve ekmeğe sürülen kremleriyle haklı bir beğeni kazanan Sarelle’nin tek kusuru, kavanozlarının tam olarak bitirilememesi. Özellikle 350 gramlık kavanozlarında kapağın altında kalan kısımdaki çikolata, her defasında israf ediliyor. Sarelle, hareket kabiliyeti olan bir kaşık tasarlayabilir. Hareket kabiliyeti olan kaşık, sert bir gofret şeklinde bile yapılabilir. Böylece hem çikolata israf edilmez, hem de o kaşık bile tüketilebilir.
ŞİRKETLERDE ANTROPOLOG
-İhracatçı şirketlere: Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği Ortak Akıl Toplantısı’nın bir kısmına basın mensubu olarak katılmıştım. Orada beyin fırtınası yapılırken, ihracatçı şirketlerin, yurtdışındaki “ihtiyaç”tan nasıl haberdar olabilecekleri de konuşuldu. O zaman aklıma geldi: Şirketler, antropolog (insanların, toplumların gelişimini inceleyen bilim uzmanı) istihdam edebilir. Böylelikle, “bizim” dışımızdaki insanlar ne yer, ne içer; bilgimiz olur.
ÜRETİM ÇEŞİTLENSİN
Tüketim toplumunu çok sevdiğimden yapmıyorum bu önerileri. Ancak üretimin çeşitlenmesi, tüketicinin daha iyi mal almasını, izleyicinin daha iyi program seyretmesini sağlayacak. Parası kıymetli olan tüketici, “Harcadığım miktar boşa gitmemiş” dediğinde ise, üretim daha da güçlenecek.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER