Yingari – Kocatepe Gazetesi

1 Kasım 2012 Perşembe 02:00:00
  Marka değerleri, şirketlerin, kurumların, şehirlerin ve ülkelerin tanınırlığını artırdığı gibi, parasal güç ve katkı sağlaması bakımınından da önemli bir yer tutuyor.
Ürünler için marka oluştururken özgün, üretken bir o kadar da çabuk benimsenebilen isimler bulunmasının yararı var. İsim ne kadar benimsenebilirse, o ürünün aranıp sorulması, satın alınması oranı da o kadar artabilir. Bu, “yüzde 100 geçerli bir kural” değil elbette; fakat ürünün satılmasında bir etken olduğu da açık.
İzmir’in gölgesinde kaldığına inanılan Aydın’da bir firma, yöresel bir deyişi “marka” haline getirmeyi başardı.
Ege’de, özellikle büyüklerimizin sevdiklerine yemek ikram ederken kullandığı ve “Hadi yeyin”, “Yeyiverin” gibi anlamlara gelen “Yen gari”seslenişini, “Yingari” olarak markalaştıran bir firmadan bahsediyorum.
Balca Gıda Tarım Ürünleri firmasının, daha firma kurulmadan önce başlattığı proje, 2009’da hayat buldu ve “Yingari” tescilli bir markaya dönüştü.
Markanın www.yingari.com uzantılı internet adresinde şu bilgiler veriliyor:
“Şirketimizin, Yingari markası ile öncelikli hedefi kalite ve hijyen koşullarından ödün vermeden ürettiği el yapımı çikolata ve inciri tüketicinin beğenisine sunmaktır. Buna bağlı olarak imalathane ve şubemiz Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Gıda sektöründe kalite ve hijyene göre verdiği Beyaz İnci Bayrak alan işletmeler arasına girmeye hak kazanmıştır. Çikolatasını özenle üreten, kendine özgü tatlarla renklendiren ve her zaman farklı lezzetler sunan Yingari kısa sürede müşteri beğenisini kazanmıştır.El yapımı çikolatanın yanı sıra doğal olarak işlenen, hiçbir kimyasal işlemden geçirilmeyen, her zaman aynı tatta olan ve özenle paketlenen kuru incirleriyle Yingari geleneksel incir üretimindeki tabuları yıkıp kendi çizgisini oluşturmayı başarmıştır.Şirket politikamız çerçevesinde doğal, sağlıklı ve kaliteli ürün verme ilkesinden ayrılmadan gıda piyasası içinde hak ettiği payı oluşturmuştur.”
Aydın’daki bir il müdürünün Afyonkarahisar’daki mevkidaşına gönderdiği incirleri gördükten sonra merak ettiğim Yingari markasının internet sitesinde yer alan bilgi, benim için yeterli olmadı.
Bir elektronik posta ile firma yetkililerine bazı sorular yönelttim. Firma yöneticisi Mert Ağaçcı, sorularımı yanıtlama nezaketini gösterdi. Ağaçcı’nın Yingari markasına ilişkin verdiği bilgileri olduğu gibi aktarıyorum:
“Yingari markası, ailecek Aydınlı olduğumuz, incirin anavatanının Aydın olması ve bu işi de Aydın’da yapmamız dolayısıyla tamamen ‘Made in Aydın ‘ olmasını istediğimiz içindir. Markayı görenler ilk etapta ‘Bu ne demek’ diye duraksıyor, daha sonra düşünüp anladıktan sonra yüzlerinde bir gülümseme oluşuyor. Yaptığımız ürünlerin ve ambalajlamadaki kaliteden dolayı ismi yakıştıramayanlar da bulunmakta açıkçası. ‘Ürünlerle tam olmuş’ diyenler de var. Özellikle Anadolu’da insanlar inciri ekşi biliyor. Üretime başladığımızdan beri hiçbir zaman kaliteden ödün vermedik. Yok sattık yine de düşük kalitede ürün satmadık. Marka da çok önemli tabii ki ancak kalite olduktan sonra tüketici gerisini arıyor. Ambalajlarımızın üzerindeki kırmızı mühürü görenler ürünlerimizi tereddüt etmeden satın almakta. Bu işe başlarken hedefimizi ihracat olarak koymuştuk Ancak ürünlerimizin el yapımı olmasından ve doğal olarak işletmemizden dolayı iç pazara arzımız mevcut şu an. Bir ürün kaliteli olduktan sonra er geç tüketici bu ürünlerle ilgileniyor. Afyon’da irili ufaklı birçok sucuk lokum kaymak üreticisi bulunmakta. Kaliteli iş yapan üretici zamanı geldiğinde kazanır diye düşünüyorum.”
Unutmadan belirteyim, Yingari sevdikleriniz için hediyelik paketler de hazırlıyor. Bunun için firmayla iletişim kurmanız gerekiyor.
***
Aydın’daki başarı öyküsü bu. Ege Bölgesi’nde her an karşılaşılabilecek bir sesleniş, marka hâline gelmiş.
Üretim yapılıyor, satılıyor. Anlaşıldığı üzere, Aydın’daki bürokrasi de, markalarını yalnız bırakmıyor.
***
Afyonkarahisar’da ise birçok marka olabilecek ürün var. Bir kısmı ülke genelinde tanınıyor, bir kısmının kıymetini ise yalnızca biz biliyoruz. Yöresel seslenişlerimizin de bulunduğu malum.
Fakat nedendir bilinmez, son yıllarda sadece “Tadiki” markası bize layık görüldü. Tadiki markası, Afyonkarahisar’ı ne kadar anlatıyor, bunu da ayrıca sorgulamak gerek.