Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
İrfan Ünver NASRATTINOĞLU

Afyonkarahisar Kültür Ve Sanatını Yaşatan Ve Tanıtan Üç Kızımız

Afyonkarahisar Valiliğimizde ve Belediyemizde, şu anda Kültür Müdürü yoktur. Bu önemli makamların kadroları vardır ama, maalesef bu kadrolar, vekaletle yürütülmektedir. Bu durum ömrünü Türk kültürüne ve sanatına adamış olan insanlar için hoş görülecek bir şey değildir. Nitekim ne Afyonkarahisar’ın kurtuluşunun, Kocatepe ve Dumlupınar Zaferlerinin ve ne de Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yıldönümleri lâyıkıyla kutlanmamıştır! Dolayısıyla, geçen ve bu yıl, Afyonkarahisar tarih, kültür ve turizm faaliyetleri bakımından boşa harcanan iki yıl olmuştur.
Oysa doğma-büyüme Afyonkarahisarlı olan, ayrıca şu veya bu nedenle hayatını şehrimizde idame ettiren pek çok insanımız vardır. Bu insanları Valimiz ve Belediye Başkanımız bilmiyor olabilirler. Fakat ilin Valilik ve Belediye Başkanlığı Kültür Müdürleri o ilde yaşayan veya başka bir kentte yaşamakta olan insanlarını bilmek zorundadır. Zira onlar bilecek ve âmirlerine bildireceklerdir. Bunları bilmeyen bir kişiyi, Kültür Müdürü yaparsanız, o ilin kültür ve sanatına darbe vurmuş olursunuz. Ya da Belediyenin kadrosunda yer alan bir kültür ve sanat uzmanını kenarda, köşede kalan bir yerde görevlendirir, Kültür ve sanattan nasibi olmayan bir kişiyi de Kültür Müdürü yaparsanız, orada gerçek anlamda kültür ve sanat faaliyetleri gerçekleştiremezsiniz.
Valilik, Belediye ve hatta Üniversite, kendilerinden beklenen kültür ve sanat faaliyetleri hususunda sınıfta kalırlar iken, Afyonkarahisar’da yaşamakta olan üç hanımefendi kızımız, uluslararası düzeydeki etkinliklerde kültürümüzü tüm dünyaya tanıtmaktadırlar.
Örneğin geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Ankara’da düzenlediği ve üç gün devam eden 10. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi’nde AKÜ Öğretim Üyesi Doç.Dr.Ülkü Erdoğan Küçükkurt; “Afyonkarahisar’da Tepme Keçenin Hıltar Üretiminde Kullanımı” başlıklı bir bildiri sunarken, Deri, Demirci, Keçeci Ustalarından da bahsetti.
Ben şimdi, bilenlere de bilmeyenlere de, söz konusu üç değerli hanımefendi kızımızın, Afyonkarahisar, dolayısiyle Türk kültür ve sanatı üzerine yaptıkları çalışmalardan bir özet sunacağım. (Doğum tarihlerine göre bir sıralama ile…)
REMZİYE GÜLENAY YALÇINKAYA
Gülenay Yalçınkaya, 19 Ocak 1958 tarihinde Afyonkarahisar’da doğdu. İlk ve orta öğreniminden sonra girdiği Turizm Yüksek Okulu’nu 1979 yılında bitirdi. Üniversite öğrenim yıllarında vekil öğretmenlik 1999-2001 yılları arasında da TBMM’de milletvekili danışmanlığı yaptı. Gülenay Yalçınkaya keçe sanatı ile ilgili çalışmalarının başladığı 2000 yılını milat olarak kabul etmektedir. O tarihte ustaların yapmış oldukları keçe çalışmalarını alıp dekoratif ürünler ortaya koyarak Keçecilik sanatına ilk adımları attı. Yıllar içerisinde keçeye olan ilgisi giderek arttı ve Keçeci Ahmet Yaşar Kocataş’ın atelyesine sık sık giderek ve çalışmalarını izleyerek uygulamalara başladı. Bunun yanı sıra diğer keçe ustalarını da ziyaret ederek, izledi ve faydalandı. Keçe ustalarının kullandığı teknik, malzeme ve desenleri dikkatle inceleyip uygulayarak keçe sanatı hakkında bilgi birikimini daha da zenginleştirdi. Zamanla bu meslek sanatçı için bir tutku haline dönüştü. Bu süreçte keçecilerin yaşamış olduğu sorunları fark ederek, bu konu üzerinde araştırmalar yapmaya başladı.
Yalçınkaya, 2000-2003 yılları arasında 0-6 Yaş SHÇEK(Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu) bünyesinde bulunan koruma altındaki çocuklara yönelik hizmet amacıyla faaliyet gösteren derneğin kurulmasında öncülük etti ve aynı zamanda başkanlığını üstlendi. 2003-2005 yılları arasında ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin Başkanı oldu. Keçenin tanıdığı sonsuz tasarım olanağının kendisini etkilediğini söyleyen sanatçıya, Merkezi Ankara’da olan Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu tarafından 2010 yılında “Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü’ verildi. Aynı yıl Afyonkarahisarlı geleneksel tepme keçe ustaları tarafından “kadın keçeci kalfası” olarak ilan edildi. 17 Şubat 2010 tarihinde Afyonkarahisar’da Gâvur Hamamı olarak da bilinen Millet Hamamı’nda gerçekleşen peştemal kuşanma töreninde, ustası olan Ahmet Yaşar Kocataş, bugüne kadar keçe sanatını hep erkeklerin yaptığına dikkat çekerek, Yalçınkaya’nın bir keçeci kalfası kadar birikim sahibi olduğunu vurgulayarak dualar eşliğinde geleneksel Türk Ahilik Geleneği uyarınca, “kalfalığı” simgeleyen peştemal kuşattı ve yünlerin serpilmesi için kullanılan “Sepki” armağan etti.
Geleneksel Keçe Sanatımızın modern anlamda gelişimine katkılarda bulunan Gülenay Yalçınkaya, bu konuda peşpeşe makaleler yayımladı; ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda bildiriler sundu, kişisel sergiler açtı, karma sergilere eserleriyle iştirak etti.
“Halk Plastik Sanatlarından Keçe ve Afyonkarahisar’da Yansıması-Keçeye Ter Düştü” (2009) adıyla yayınlanan kitabını; “Keçe-Afyonkarahisar’da Geleneksel Bir El Sanatı” (2011) adlı e-kitabı izledi. 2013’te bir grup arkadaşıyla “Topak Ev Sanat Grubu”nu kurdu. Aynı yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” ünvanı verildi ve keçecilik dalında geleneksel el sanatları sanatkarı olarak onaylanarak sanatçı tanıtım kartı düzenlendi. Sanatsal faaliyetini Afyonkarahisar’da kendi atelyesinde sürdürmektedir.
Benim Başkanlığım döneminde, Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu ile birlikte, Yurt dışındaki etkinliklerimize de katılan Yalçınkaya’nın, ilimizle ilgili bildirilerinden bazıları:
* Afyonkarahisar Mevlevihanesi’nde Keçenin İzi”, Ukrayna/Kiev, 2010
*Halk Sanatlarından Keçecilik ve Keçede Üç Boyutluluk, A.B.D., 2011
*Afyonkarahisar’da Üretilen Tepme Keçelerde Derinin Kullanımı (Ü.Küçükkurt ile)
* Mevlâna’nın Torunu Sultan Divani ve A.K.Mevlevihanesi
*Afyonkarahisar’da Bahar Adetleri ve Adine
*Afyonkarahisar Keçeciliğinde Uygulanan İki Boyutlu Üretim Teknikleri
*Afyonkarahisar’ın Markalaşma Sürecinde Keçecilik
*Afyonkarahisar Mevlevihanesinde Keçenin İzi
*Afyonkarahisar’da Bir Keçe Ustası ve Fesçi Kadir
ZEYNEP GÜRMAN
1970 Yılında Trabzon-Sürmene’de dünyaya geldi. İlk orta ve lise eğitimini Balıkesir, Hakkari, Ankara ve Konya’da tamamladı. Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat bölümünde tamamladı. 1989-1993 yıllarında Kayseri İli Yahyalı ilçesinde Makine nakış dersleri verdi. 1993 yılında Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğünde Sivil Memur olarak işe başladı. Almış olduğu resim ve ebru derslerinden sonra Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde sanat atelyesi kurdu. İl Emniyet Müdürünün desteği ile Polis ve Halk dayanışması adı altında ebru dersleri vermeye başladı. 2010 yılında “Afyonkarahisar Güzel Sanatlar Derneği”ni kurdu ve Başkanlığını üstlendi. Bu Dernekte çocukları ebru, resim ve keçe sanatlarıyla tanıştırdı. Afyonkarahisar Mesleki Eğitim Merkezi El Sanatları Teknolojisi Dekoratif El Sanatları dalında Ustalık Belgesi aldı. 2016 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nde Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. 2004 yılından beri Halk eğitim merkezinde ebru, kurduğu Dernekte resim dersleri vermektedir. Avrupa Birliği projelerinde Ebru eğitmeni olarak görev aldı. Ulusal ve uluslararası sempozyumlarda bildiriler sundu, kişisel ve karma sergilerde yer aldı. Dünyanın en büyük ebru denemelerine katılarak rekor kırdı. 2018 yılında “Uluslararası I.Atabek Ebru Festivali” düzenledi. Halen kurmuş olduğu Dernekte, Ebru Dersleri vermekte ve AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nde “Minyatür Atelyesi” derslerine girmektedir.
Kimi uluslararası projelerdeki katkılardan dolayı Valilik; Kent Konseyi çalışmalarına katkısından dolayı da Belediye tarafından Teşekkür Belgeleri ile taltif edildi. Başkanlığını yaptığım Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu’nun yurt dışı ve içinde düzenlediği etkinliklere de katılan Zeynep Gürman, hem bilimsel toplantılarda bildiriler sundu, hem de katıldı hem de karma ve kişisel sergilerde geleneksel sanatlarımızı tanıttı. Tüm bu çalışmalarından dolayı Zeynep Gürman, Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu’nun, Ankara’da, Türk Tarih Kurumu salonlarında düzenlediği törende, 40.Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü ile taltif edildi. (Bkz.18.12.2023 tarihli Kocatepe Gazetesi).
Özellikle 2019 yılında Litvanya başkenti Vilnius’taki kişisel sergisi büyük ilgi gördü. Yurt dışındaki sempozyumlarda sunduğu Afyonkarahisar’la ilgili bildirilerden bazıları şunlardır:
*Afyonkarahisar Örneğinde İğne Oyalı Namaz Örtüsü Örnekleri, Makedonya/Üsküp, 2016
*Afyonkarahisar’da Dellaliye ve Okuculuk Meslekleri, İsveç/ Uppsala,2017.
*Afyonkarahisar İhsaniye’de Örülen Patiklerde Kullanılan Motifler, Ukrayna/Kiev, 2018.
*Afyonkarahisar’da Eyer Yapımı” Makedonya/Gostivar,2019,
*Afyonkarahisar İhsaniye Patiklerinin Kompozisyon Özelliğinin DiğerYörelerle
Kıyaslanması ve Farklı Alanlarda Uygulanması, Litvanya/Vilnius,2019
DOÇ.DR.ÜLKÜ ERDOĞAN KÜÇÜKKURT
1972 Yılında Bursa/Yenişehir’de dünyaya geldi. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Halı Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Ana Sanat Dalında 1993 tarihinde tamamladı. Aynı yıl Afyon Kocatepe Üniversitesi Eşme Meslek Yüksek Okulu Halı-Kilim programına öğretim görevlisi olarak atandı. 1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Geleneksel Türk El Sanatları bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 2018 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sanat ve Tasarım Bölümünde sanatta yeterlik aldı. “İzmir Etnografya Müzesinde Bulunan Çeşitli Yörelere Ait Halı ve Kilimler”, “Bursa’nın Yenişehir İlçesi Gökçesu-Barçın Köyünde Çeyiz Sandığı ve Çeyiz Sandığında Oyalar” ve çift yazarlı “Afyonkarahisar’da Keçe Üretimi ve Keçe Atölyeleri” başlıklı üç kitabı, birçok kitap bölümü, ulusal ve uluslararası sempozyumlarda sunduğu bildirileri, kişisel ve karma sergileri bulunmaktadır. Halen Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Doç.Dr. Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
Birçok bilimsel toplantılara katılan Küçükkurt’un, Afyonkarahisar’la ilgili bildirilerinden bazıları: *İzmir Etnografya Müzesinde Bulunan Afyonkarahisar Kilimlerinden Örnekler,2000,
*Afyonkarahisar Tınaztepe Yöresi Geleneksel El İşlemeleri ve Dokumaları, 2002
*Afyonkarahisar Yöresi Deri İşlemeli Salıncakları, 2003
*Afyonkarahisar İli Konarı Köyü Goca Oda (köy odası) Kalem İşleri, 2009,
* Afyonkarahisar’ın İğdeli ve Çatkuyu Köyleri Düz Dokuma Yaygıları, 2010
6. Afyonkarahisar’lı Keçeye Gönül Veren Bir Usta: “Ahmet Yaşar Kocataş, 2011
7. Haşhaş Bitkisinin Afyonkarahisar Geleneksel İşlemelerine Motif Olarak Yansıması, 2013,
8. Afyonkarahisar’lı Geleneksel Tepme Keçe Ustalarının Keçedeki “Dönüşüme” Her Yönüyle
Yaklaşımları Ve Yeni Uygulamaları Üzerine Bir Araştırma, 2014.”.
9. Afyonkarahisar Merkez’de Geleneksel El Dokuması Göynekler, Makedonya2016,
10.Afyonkarahisar Bayat Düz Dokumaları’nın… Desen ve Kompozisyon Özellikleri,İsveç,2017
11.Afyonkarahisar’da Geleneksel Tepme Keçenin Giysi Olarak Değerlendirilmesi, Gürcüstan, 2018
12.Afyonkarahisar’ın Bayat İlçesi Kilim Dokuma Atölyesinde Kullanılan El Eğirmesi ve Doğal Boyalı İplikler,2018,
13.Afyonkarahisar Kültüründen Örnekler Taşıyan ”AKÜ Eserler Koleksiyonu,Kiev 2018,
16.Afyonkarahisar Peşkirlerinin Dokuma, İşleme,Motif Özellikleri Litvanya Vilnius,2019
Evet, bu üç hanımefendi hemşehrimiz, kendi olanaklarıyla, Yurt içinde ve dışında, uluslararası düzeydeki etkinliklere katılmakta ve ulusal bir görev ifa etmektedir. Ne var ki, benim güzel ilimin yöneticileri bu hanımefendilere maddi ve manevi destekte bulunuyorlar mı? Sanmıyorum. Oysa onların şuna ihtiyaçlarının olduğunu biliyorum:
1.Yurt dışına gidecekleri zaman, Valilik tarafından görevlendirilerek görev pasaportu almaları sağlanmalıdır, ki gidecekleri ülke konsolosluklarına vize ücreti ve Yurt Dışına Çıkış harcı ödemesinler.
2. Ülkü Küçükkurt akademisyendir. Ancak Gülenay Yalçınkaya ve Zeynep Gürman’ın Akademik Ünvanları yoktur. Oysa bunların yaptıkları çalışmalar, yayınlar vb. Doktora değerindedir. Bu nedenle, Kocatepe Üniversitemizin değerli Rektörü Bn.Yalçınkaya ve Bn.Gürman’a Fahri Doktora verilmesi hususunda Senato kararı alırlarsa katılacakları bilimsel toplantılarda Dr.ünvanını taşıma hakkını elde etmiş olurlar ki, buna layıktırlar.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti