12 Ekim 2010 Salı 03:00:00
Son derece zor ve elverişsiz şartlar altında yıllarca çekilen çileler ve kayıplardan sonra kazanılan Kurtuluş Savaşı sonunda Cumhuriyet kurulmuştur. Türk toplumunda Cumhuriyetle birlikte varlığına, özgür birey olma mutluluğuna kavuşmuştur.
1923 yılından sonra devrimin verdiği coşku ile arka – arkaya büyük atılımlar yapılmıştır. Osmanlı’nın Ortaçağ’dan kalan çürümüş gelenekleri ve egemenen kulluk sistemi yerle bir edilerek yola çıkılmıştır. Dünyanın en ileri ülkelerinden birisi olmamız amaçlanmıştır. Bütün bunlara imkan sağlayan ve uğurda Atatürk yıkılmaz temeller atmıştır. Atatürk savaşlarıyla, devrimleriyle büyük bir lider olduğunu göstermiştir. Atatürk’ün Evrensel Lider olduğu bütün dünyada kabul görmüştür. Büyük bir hayranlık uyandırmıştır.
1950 yılından sonra özellikle Adnan Menderes iktidarı ile bu coşkun akışta bir yavaşlama, Atatürk çizgisinden uzuklaşma başlamıştır. 29 Ekim 1950 gününde A. Menderes TBMM’de yaptığı bir konuşmada; Atatürk devrimlerini kabul edenler, etmeyenler diye ayırmıştır. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti arasında uyuşmazlık meydana gelmiştir. Laiklik sürekli bir mücadelenin konusu olmuştur. DP seçimi kazandıktan sonra Tacettin Camii’nde bir imam CHP’ni dinsiz olarak suçladı. Prof. İsmet Giritli Türkiye’nin bir tek düşmanı vardır. Unutmayın. O da cehalet, cehalet, cehalet diyor. Bu sesi hiç unutmayalım.
Atatürk ilkeleriyle ve tüm varlığı ile içimizdedir. O yaşıyor yaşıyacaktır.
Atatark yolu yaşam yolumuzdur.
Süratle kalkınmamız, gelişmemiz bu yolda yürüyebilmizle mümkündür.
Son derece zor ve elverişsiz şartlar altında yıllarca çekilen çileler ve kayıplardan sonra kazanılan Kurtuluş Savaşı sonunda Cumhuriyet kurulmuştur. Türk toplumunda Cumhuriyetle birlikte varlığına, özgür birey olma mutluluğuna kavuşmuştur.
1923 yılından sonra devrimin verdiği coşku ile arka – arkaya büyük atılımlar yapılmıştır. Osmanlı’nın Ortaçağ’dan kalan çürümüş gelenekleri ve egemenen kulluk sistemi yerle bir edilerek yola çıkılmıştır. Dünyanın en ileri ülkelerinden birisi olmamız amaçlanmıştır. Bütün bunlara imkan sağlayan ve uğurda Atatürk yıkılmaz temeller atmıştır. Atatürk savaşlarıyla, devrimleriyle büyük bir lider olduğunu göstermiştir. Atatürk’ün Evrensel Lider olduğu bütün dünyada kabul görmüştür. Büyük bir hayranlık uyandırmıştır.
1950 yılından sonra özellikle Adnan Menderes iktidarı ile bu coşkun akışta bir yavaşlama, Atatürk çizgisinden uzuklaşma başlamıştır. 29 Ekim 1950 gününde A. Menderes TBMM’de yaptığı bir konuşmada; Atatürk devrimlerini kabul edenler, etmeyenler diye ayırmıştır. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi ile Demokrat Parti arasında uyuşmazlık meydana gelmiştir. Laiklik sürekli bir mücadelenin konusu olmuştur. DP seçimi kazandıktan sonra Tacettin Camii’nde bir imam CHP’ni dinsiz olarak suçladı. Prof. İsmet Giritli Türkiye’nin bir tek düşmanı vardır. Unutmayın. O da cehalet, cehalet, cehalet diyor. Bu sesi hiç unutmayalım.
Atatürk ilkeleriyle ve tüm varlığı ile içimizdedir. O yaşıyor yaşıyacaktır.
Atatark yolu yaşam yolumuzdur.
Süratle kalkınmamız, gelişmemiz bu yolda yürüyebilmizle mümkündür.