ÇALIŞMA HAYATI SEFERBERLİĞİ DEMİŞKEN… – Kocatepe Gazetesi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından başlatılan “Çalışma Hayatında Milli Seferberlik” kampanyası dikkat çekiyor.
Bu önemli bir kampanya, zira işsizlik memleketimizin meselesi.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da sektörlere açık çağrı yapması, istihdam hareketliliği için bir çıkış noktası oluşturabilir.
İstihdam, gençlerin kahve köşelerinden çekilip hayata ve topluma kazandırılmasını sağlar. İstihdam, ekonomi çarkının daha iyi bir şekilde dönmesine vesile olur.
İstihdam, işçilerin kayıtlı olarak çalışması için de mühim bir kavram.
Pek güzel, ama eksik.
Sadece işverene çağrı yaparak “10 bin kişiyi işe alın”, “Size iki ay veriyorum. İstihdam oranlarını artırın” demek yetmez.
İşi verecek olan işverenin de hiç değilse çalışanın vergi yükünden kurtarılması gerekiyor.
“İstihdam” konusunun bir başka boyutu ise İŞKUR.
Uzaklara gitmeye gerek yok, Afyonkarahisar’da kulağımıza gelen bazı şikayetlerden bahsedeyim.
Denilir ki:
-İŞKUR, iyi bir hizmetle çalışanla işvereni buluşturuyor. Çalışan, İŞKUR üzerinden işverene gittiğinde, işveren o çalışanı almakta istekli davranıyor. Zira işveren, İŞKUR’dan gelen işçiyi birkaç ay çalıştırıyor. O sırada masraflar, İŞKUR tarafından karşılanıyor. Birkaç ay sonra işveren, “Bu kişi benim işime yaramadı” deyip İŞKUR’dan gelecek yeni kişileri bekliyor. İşveren hem İŞKUR üzerinden gelen işçiyi çalıştırmış oluyor, hem de cebinden öyle afaki bir para çıkmıyor. Bu durum, böyle sürüp gidiyor…
İddia edilen konu doğruysa, hem İŞKUR yetkililerinin, hem de Valilik’in ilgili birimlerinin iyi bir araştırma yapması, İŞKUR üzerinden gönderilen işçilerin çalışma şekillerini ve sonrasını denetlemesi gerekiyor.
Hatırlarsınız, geçen günlerde Afyonkarahisar Valisi Aziz Yıldırım, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Meclis toplantısına katıldı ve “Çalışma Hayatında Milli Seferberlik” kampanyasına Afyonkarahisar’ın da katılacağını ümit ettiğini söyledi.
Ben de bu ümidi paylaşarak bir konuda dikkatinizi çekmek istiyorum:
Afyonkarahisar’da istihdam sorunu yaşanan sektörlerden birisi, gazetecilik. Kendini yetiştirmiş, iletişimi kuvvetli basın mensuplarının bile zaman zaman işsiz kaldığını görüyoruz. Dün olduğu gibi, yarın da işsizlik sorunu ile karşılaşmamız mümkün.
Bununla birlikte Afyonkarahisar Valiliği, Afyonkarahisar Belediyesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi dışında başlı başına basın birimi oluşturan kamu kurum ve kuruluşu yok.
Afyonkarahisar Esnaf ve Sanatkârlar Odası, bu konuda öncülük etti; bir basın sorumlusu istihdam ediyor.
İl Sağlık Müdürlüğü’nün Afyonkarahisar Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nin basın birimi de mevcut.
Fakat meselâ, resmî kurumlar arasında belki de en büyük teşkilatlanmaya sahip İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün profesyonel bir basın birimi yok.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün profesyonel bir basın sorumlusu yok.
Meselâ, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası’nın bile profesyonel basın sorumlusu mevcut iken, Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nın profesyonel bir basın birimi ya da sorumlusu yok.
Meselâ, Afyonkarahisar Ticaret Borsası’nın profesyonel bir basın birimi ya da sorumlusu yok.
Meselâ, İl Genel Meclisi’nin resmî bir basın birimi ya da sorumlusu yok.
Meselâ, Valilik’in büyük iştiraki AFJET’in faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşacak, basın ile ilişkilerini düzenleyecek bir basın birimi yok.
Meselâ, şehrimizi futbolda başarıyla temsil eden AFJET Afyonspor’un, yine şehrimizin gözbebekleri olan basketbol ve voleybol takımlarımızın resmî ve profesyonel basın birimleri yok.
Sadece saydığım kurum ve kuruluşlarda basın birimi oluşturulsa, kendini yetiştirmiş en az 10 meslektaşımız istihdam edilir.
“Öyle bir elemanım olsun ki kamera kullansın, fotoğraf çeksin, telefonlara baksın, evrakları getirip götürsün, sekreterlik yapsın, şoförüm olsun, basın açıklamalarımı yapsın, internet sitemi güncellesin, aynı zamanda kurumsal gelişim için araştırma yapsın” deniyorsa, Allah kolaylık versin.
Ben kendi sektörümle ilgili örnekler veriyorum.
Kamu kurum ve kuruluşlarında daha kim bilir hangi eksiklikler var.
“İstihdam seferberliği”, toplantılardaki güzel dileklerle sınırlı kalmamalı.