Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

ERİK VE KAVAK AĞACI

İki ağaç düşünün. Biri erik, diğeri kavak ağacı.
Erik ağacını daha çiçekteyken insanlar rahatsız etmeye başlarlar. Meyveler ufaktan kendini gösterir göstermez, dallar çocukların istilasına uğrar. Ağacın dalları kırılır, yeşil yaprakları yerleri doldurur. İlk meyveden son meyveye kadar sürer bu durum. Kimi aşağıdan taş atar, kimi sopayla vurur, kimi dalına çıkar. Nihayet kırılmış dalları ve örselenmiş haliyle baş başa kalır. İnsanlar alacağını alır ve gider. Zamanı gelince yine gözler erik ağacına çevrilir. Meyve verse de yesek diye. Yerler sonra yine unutulur. Duvar yapılınca duvarcı unutulur denir ya. İşte öyle bir şey.
Bu arada belirtmek isterim ki; Halk arasında yanlış bir inanış var. Göz hakkı. Halbuki göz hakkı diye bir şey yoktur. Bu söz, haram yemek için uydurulmuş bir bahanedir. Sahibinin rızası olmadan kimsenin ağacından meyve koparılmaz.
Erik ağacı asla yılmıyor. Küsmüyor. Oysa küsmek için o kadar sebebi var ki? Hep bir şeyler verme derdinde. Geri kalan günlerde dinleniyor, yaralarını sarıyor ve bahar gelince hiçbir şey olmamış gibi tekrar çiçeğe duruyor. Başına ne tür sıkıntıların geleceğini bildiği halde. Üstelik zahmetsiz ve masrafsızdır. Çok su bile istemez.
Kavak ağacı mı? İnce uzun bir şey. Neredeyse gölgesi bile yok. Ona kimse dokunmaz, zarar vermez. Tam tersi methiyeler yazarlar.Dalına yuva yapmış bir çift kargayla birlikte yaşayıp gider kavak ağacı. Tabiri caizse etliye sütlüye hiç karışmaz.
Toplumsal ilişkilerimizde maalesef böyledir: Esersiz ve emeksiz ilerleyenlere, sadece kendisine faydası olanlara kimse dokunmaz. Onların muarızları yoktur. Hiçbir şey yapmayanlar hiç eleştirilmez. Sönük, silik, tavırsız, bedel ödememiş, emek vermemiş olarak gününü gün edenler baş tacı oluverirler.
Ama ortaya bir eser çıkarmış, kayda değer bir başarı göstermiş, tavır ve duruşunuz varsa, iyilik güzellik ve başarıya vesile olmuşsanız, birileri çıkar ve size zarar vermek, ciddiyetinizi kundaklamak için her yolu dener, hasımlık ederler. İftira atarlar. Hedef tahtasından indirmezler. İstedikleri gibi yönlendirebilecekleri birini arar dururlar.
Demem odur ki; bizler hep beraber vebaldeyiz ve siyahla beyazı, iyiyle kötüyü, faydalı ile zararlıyı ayırmak zorundayız. Yoksa iyinin, doğrunun kıymeti nasıl anlaşılacak?
Son söz olarak; Erik ağacının kıymetini bilmezseniz sizde insanlar da erik yiyemezler.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti