Vaki değil böyle evde kaldığım.
Korona denen virüs beni bağladı.
İstesem de olmadı derinlere daldığım.
Bir hayli de geçmişe gitmemi sağladı.
Sayesinde toparlandı, evdeki işler.
Sayesinde gerçekleşti, geciken düşler.
Eksilse da onca geliş, gidişler.
Bu korona virüs beni eve bağladı.
Hanıma bari bir örgü öreyim dedim.
“Önce sen odanı topla.” dedi fırçayı yedim!
Ama çamaşırı, bulaşığı ben istemedim.
Onları da yapar oldum; beni yağladı.
Meğer ben alâ yemek de yaparmışım.
Oturduğum yerde bir leğen sarma sarmışım.
Tasnif için gazeteleri hep çıkarmışım.
Hanım: “Her yeri dağıtmışsın.” dedi, payladı.
Ev süpürme işi çok kolay geldi.
Pencere, paspas, kurulama hanımın derdi.
Halıları silmek ise beni çok gerdi.
: “Yetiversin, dedim, bağırdım.” hanım ağladı.
Neyse ki ortalık toplandı biraz.
Hanım ciddi takipte geçmiyor ki naz.
: “Dip köşe temizle!” diye, eyledi ikaz.
Kaytaramadım beni onca işe bağladı!
Duydum koridorda bir top sesi var.
Birde baktım torunlar top oynuyorlar.
Virüsten dışarı çıkamadılar.
Topu yeyen çiçeklerin hepsi ağladı.
Oğlan asansöre binerken dedi: “Ne oldu?”
Dedim: “Virüs topu bunlara değdi, mahvoldu!”
Yaşlı, genç pek çok çiçek dünyada soldu.
Bilenler ilâhi ihtardır deyip işi bağladı.
Önlüğü taktım bakın, ben mutfaktayım.
Bir bardak içiverin demlendi çayım.
Beklerseniz her şey hazır, keşkek yapayım!
Bu hale gelene dek benim, anam ağladı!…
01.06.2020