Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Görmez’den 5 hediye ve Beled suresi

Sezer Küçükkurt 11 Aralık 2010 Cumartesi 02:00:00
  Kısa süre önce görevini Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’ndan devralan yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Başkan olarak ilk ziyaretini dün Afyonkarahisar’a yaptı.
Oruçoğlu Termal Otel’de düzenlenen Güncel Dini Meseleler toplantısının açılışında son derece önemli konulara atıfta bulunan Prof. Dr. Görmez, Cuma namazı öncesinde de İmaret Camii’nden Afyonkarahisarlılar’a vaazda bulundu. Görmez’in vaazı tüm camilerden merkezi sistemle yayınlandı.
Vaazında “Ben bugün Afyonkarahisarlı kardeşlerime Peygamber Efendimiz’den (s.a.v) beş hediye getirdim” diyen Prof. Dr. Görmez “Sizlerden ricam bu hediyemi tüm kardeşlerimize ulaştırmanız” dedi. Biz de Prof. Dr. Görmez’in bu ricasına uyarak İki cihan serverinden (s.a.v) getirdiği 5 hediyeyi ulaşmayan okurlarımıza aktarmak istedik.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in “hediye paketi”nde şu cümleler vardı:
“Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in gözümün nuru, gönlümün süruru dediği iki torunundan birisi olan Hz. Hasan ile Hüseyin’in, özellikle de Hz. Hüseyin’in haksızlığa karşı verdiği mücadele yalnızca bir zümreye değil, tüm Müslümanlara örnek olmalıdır. Bizler Ehl-i Beyt’e son derece bağlı olan bir milletiz. Bizim milletimiz arasında kimse Ehl-i Beyt sevgisi bir ayrılık, gayrılık vesilesi olarak kullanmaya çalışmasın. Bilakis bu bizi birbirimize bağlayan en güçlü bağlardan birisidir.
İslam’ın ve mümin olmanın kıymetini bilmeliyiz. Milleti millet yapan değerlerimize sahip çıkmalıyız. Hz. İbrahim aleyhisselamın Kur’an’da geçen dualarına bir bakınız. Hepsi de zürriyetle ilgili, gelecekle ilgili dualardır. Peygamber Efendimiz bir hadisinde bir babanın çocuğuna İslamiyet’ten daha büyük bir miras bırakamayacağını belirtiyor. Sizin dini yaşantınız eğer çocuğunuza miras olarak akmıyorsa orada bir problem var demektir. Kitle iletişim araçları bugün artık nesiller arasında bir fark değil, bir-kaç kuşaklık farklar yaratıyor. Kuşaklar birbirlerinin konuştuklarını anlamamaya başladılar. O zaman bizlere düşen görev geleceğimiz için daha fazla çaba göstermektir. Çocuklarımıza İslam’ı ve Peygamber Efendimiz’i (s.a.v) öğretmeliyiz. Bu görevi sadece okullara bırakırsak yanılırız. Elbette ki öğretmenlerimizin verdiği eğitim çok önemlidir ama çocuklarımız için evleri-mizde bir rahmet medresesi yaratmalıyız.
Her birimiz kendimize sormalıyız. Bize verilen nimetin özelliklerini yerine getiriyor muyuz? Mümin olmak gerçekten büyük bir nimettir. Bizi mümin yapan sıfatlara sahip çıkmalıyız.
Resulü Ekrem (s.a.v) mümini anlatırken 5 özellik sayıyor. Ben şimdi buradaki Afyonkarahisarlı kardeşlerime Peygamber Efendimiz’in 5 hediyesini sunacağım. Buradaki kardeşlerimde bu hediyeyi diğer kardeşlerimizle paylaşsınlar ricasında bulunuyorum. Resülü Ekrem Efendimiz’e (s.av.) göre mümin bir hurma ağacı gibidir. Meyvesi her daim yenir, yaprağını hiç dökmez. İnsanlar onun gölgesinden de meyvesinden da hep yararlanırlar. Mümin de hep faydalı işler yapar. Resulü Ekrem mümini bir bal arısına benzetir. Mümin bal arısı gibi, en güzelini, en temizini, helalini tüketir ve temiz, faydalı olanı üretir. Her yere konar ama ne kırar, ne yarar, de yıkar. Bu da ikincisi.
Yine Peygamber Efendimiz’e göre mümin koku satan atlar gibidir. Beraber yürüyen de ondan istifade eder, beraber oturan da ondan istifade eder, ortaklık eden de ondan istifade eder. Mümin öyle bir kimsedir ki birlikte olduğunuz her an size katkı sağlayandır. Bugün maalesef böyle müminlerin sayısı azaldı. Bu da üçüncüsü.
Dördüncüsü mümin toza bulanan altın gibidir. Üzerindeki toz, çamur onun kıymetini etkilemez. Ve beşincisi mümin taze ekin gibidir. Rüzgarlar, fırtınalar onu sallar, yorar ama o devrilmez. Mümin de hayatın zorlukları karşısında, eğilir, bükülür ama içindeki iman sayesinde yıkılmaz, kırılmaz. İşte Afyonkarahisarlılar’a Resülü Ekrem Efendimiz’den (s.a.v) getirdiğim beş hediye bunlardır. Hediyeler paylaşıldıkça kıymetlenir. Buradaki tüm kardeşlerim bu hediyeyi, diğer kardeşlerimizle paylaşırsa hediyemiz daha da kıymetlenir.”
Prof. Dr. Görmez Cuma Hutbesi’nde ise müminlere ha-yatın zorlukları ile başa çıkmada kullanmaları gereken yolları anlattı. Kur’an-ı Kerim’in Beled Suresi’nin Allah tarafından insanlara yeryüzü hayatında karşılaşacakları zorlukları nasıl aşacaklarının gösterildiği bir sure olduğunu belirten Görmez şöyle dedi: “Bu surenin ilk ayetlerinde Rabbimiz insanları yeryüzüne sıkıntı içerisinde gönderdiğini ve bu sıkıntıları nasıl aşacağını anlatmaktadır. İnsanların dünyada çektikleri sıkıntılarla ilgili üç ana sebep gösterilmektedir. Bunların birincisi hep daha fazla güç sahibi olma isteğidir. İkincisi sınırsız servet biriktirme ve harcama isteğidir. Üçüncüsü ise insanoğlunun dünyada kimse kendini görmüyormuşçasına, haşa, Allah yokmuşçasına hareket etmesidir. Beled suresi ile insanoğlunun yaşantısını sıkıntıya çeviren üç ana konuya işaret edilmektedir. Bu davranışlardan vaz geçildiğinde dünya hayatının sıkıntılarının azalacağı anlatılmaktadır. Beled suresinin devamında hayatı kolaylaştıracak öğütler verilmektedir” dedi.
Cemaate imam olan Prof. Dr. Görmez Cuma namazını da Beled suresinin ayetleriyle kıldırdı.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER