Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İLİŞKİ ÖNCESİ EÛZÜ BESMELE ÇEKMEK

Muharrem Günay 3 Ağustos 2018 Cuma 17:03:28
 

Şeytan besmelesiz başlanan her işte her cinsel ilişkide ve yemekte Müslüman’ın ortakçısı olur. Bu bakımdan cinsel ilişkiden önce mutlaka euzü besmele çekilmeli, ilişki sonrasında ise elhamdülillah diyerek Allah’a şükür edilmelidir. Cinsel ilişki öncesinde besmele çekmek doğacak çocuğun hayırlı bir evlat olması açısından da önemlidir. “İyilik bir insana anne rahminde iken girer. Çocuk anne rahmine besmele ile düşer, helal rızık ve lokma ile beslenirse o çocuk iyi ve hayırlı bir insan olarak dünyaya gelir.”
Sarhoş İken İlişkiden Uzak Durmak
Sarhoşluk veren her türlü içkinin azı da çoğu da haramdır ve insan sağlığı için zararlıdır. Yapılan araştırmalarda içki vb. maddeleri kullanan ailelerin çocuklarında sakatlık oranının kullanmayanlara göre çok daha fazla olduğu görülmektedir. Bu bakımdan sarhoş bir vaziyette iken ilişkiden çekinmek bu durumda iken de kadınların erkeğin bu isteğine uymamaları daha uygundur.
İnsan neslinin çoğalması ve sağlıklı bir toplumun oluşmasında gerekli olan evlilik hayatında cinsellik hem kadının hem de erkeğin fıtri yani doğuştan gelen doğal bir hakkı ve ödevidir. Geceleri ibadetle, gündüzlerini oruçla geçiren Abdulah bin Ömer’e Hz. Peygamberimiz (s.): “Namaz kıl sonra uyu, oruç tut, sonra oruç tutmadığın günlerde olsun. Çünkü vücudunun, gözünün ve eşinin-karının senin üzerinde hakları var.” demiştir. Hz. Peygamberimizin aynı konularda ashabını uyardığı bilinmektedir.
Hz. Ömer Medine sokaklarında bir gece teftişi sırasında dört aydır kocası cephede olan bir kadının bu halinden sıkıldığını ve bu sıkıntısını bir şiirle dile getirdiğini görür. Halife Ömer bu olaydan sonra kızı Hafsa’ya evli bir kadının kocasından en fazla ne kadar ayrı kalabileceğini sorar. Hafsa da bu sürenin en fazla üç veya dört ay olabileceğini belirtir. Bu olay üzerine Hz. Ömer evli erkeklerin en fazla cephede dört ay tutulmasını ve dört ayda bir izinli olarak evine gönderilmesini komutan ve valilere bir emirle bildirir.
Hz. Ömer’in halifeliği döneminde bir kadın gelerek kocasının çok fazla ibadet ettiğinden şikâyetçi olur. Hz. Ömer’in yanında bulunan Kâb bin Sivar, kadının kocasının kendisiyle ilgilenmediğinden ve cinsellik açısından ihmal edildiğinden şikâyetçi olduğunu açıklaması üzerine Hz. Ömer “Bu problemi sen çöz“ der. Bunun üzerine Kâb, kocasının eşine dört günde bir günü ayırmasına karar verir. Bunu erkeğin şartları oluştuğunda dört kadınla evlenebileceğine kıyasla çözdüğünü açıklar. Kâb’ın vermiş olduğu hüküm Hz. Ömer’in çok hoşuna gider ve Kâb Basra’ya kadı olarak atanır. Buradan da anlaşılacağı üzere cinsellik açısından eşler en az dört günde bir araya gelmelidir. Yani eşlerin dört günden fazla cinsel açıdan birbirinden uzak kalması dinen uygun değildir. Daha fazlası eşlerin kendi istek ve arzularına göredir. Şunu her kes iyi bilsin ki her helal işi yerine getirmek bir ibadet ve sevap kazanma vesilesidir. Birbirlerinin gönlünü hoş eden eşler aynı zamanda bu işi bir ibadet ve sevap kazanma vesilesi olarak görmelidirler. Cima Cuma’nın sünnetidir. Cuma günü gusül almak ve eşine de aldırmak sakıncalı bir durum olmayıp ayrıca sünnet ve bir sevap kazanma vesilesidir.  Cinsellik tek yönlü bir olgu olmayıp çift yönlüdür. Kadın kocasının normal ve meşru isteklerine karşı çıkmamalıdır. Ancak erkekte eşinin rahatsızlık, moralinin bozuk olduğu durumları da dikkatine almalıdır. Eşlerin birbirlerini ihmalleri, eşleri Allah korusun zinaya itebilir. Böyle bir durum aile müessesesinin çökmesine neden olabilir.
Hz. Ebû Zer (r.a) anlatıyor: Ashaptan bazı fakirler gelerek, “Ey Allah’ın Resulü! Zenginler bütün sevapları alıp gittiler. Onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor, bizden ayrı olarak mallardan sadaka veriyorlar” dediler. Resûlullah (s.) onlara şöyle buyurdu:
“Allah size de tasadduk edeceğiniz şeyler verdi: Her bir tesbih sadakadır, her bir tekbir sadakadır, her bir hamd sadakadır, her bir tehlîl sadakadır, iyiliği emretmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır, hatta bir kişinin hanımıyla ilişkiye girmesi bile sadakadır.”
Cemaatten biri, “Ey Allah’ın Resulü! Yani eşimizle ilişkiye girmemizde sevap mı var?” diye sorduğunda Rasûlullah (s.), “Bu ihtiyacını haramdan gidermiş olsaydı bu durum kendisi için bir günah olmaz mıydı?” diye sual ettiler.
“Evet, olurdu!” demeleri üzerine, “Öyleyse, ihtiyacını helâl yoldan gördüğü için kendisine sevap vardır.” buyurdu. (Müslim, Zekât, 16 (nr. 53); Ebû Davud, Edeb, 159; Buhârî, Edebü’l-Müfred, nr. 227.)
Özellikle toplumumuzda kadınlar evleri içerisinde kendilerine bakmayıp, eski püskü giyindikleri, evinde eşlerine süslenmeyip, güzel kokular sürünmedikleri, ev içerisinde asık suratlı bir durumda bulundukları görülmektedir. Aynı kadınları sokağa çıkarken, süslendikleri, boyandıkları, takıp takıştırdıkları, güzel kokular süründükleri görülmektedir. Bu durum yanlıştır, bir ahlaki eksikliktir. Böyle kadınlar eşlerini başka kadınlara yönlendirirler, zinaya teşvik ederler. Onun için kadınlar evlerinde süslenmeli ve bakımlı olmalılardır. Başta ağız ve diş sağlığı vücut temizliği konusunda titiz olmalıdırlar. Aynı şeyler erkekler içinde söz konusudur. Onlarda eşlerine karşı bakımlı olmak zorundadırlar..
Cinsel ilişki konusunda Sevgili Peygamberimizin şöyle buyurduğu Ebu Hureyre’den rivayet olunmuştur:
“Bir kimse karısını yatağına davet edip de (mazereti olmadığı halde) gelmez ve kocası da ona dargın olarak gecelerse, sabah oluncaya kadar melekler o kadına lanet ederler.” (Riyazüssalihiyn cilt:1/ 323, hadis no: 279 ) Yine Hz. Peygamber bir başka hadislerinde ise:
“Kadın, ocak başında olsa dahi erkeğin davetine icabet etsin.” ( a.g.e. cilt 1,sayfa:325) buyurmuşlardır.
Bir başka hadisi şerifte ise:
“Her hangi bir kadın, kocası kendisinden râzı olduğu halde ölürse cennet’e girer.” (a.g.e.s.326) buyrmuştur.
Cenâb-ı Hakk, erkek ve kadını birbirlerinin cinsi ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yaratmıştır. Bu konuda herhangi bir anormallik varsa bu durumda tedaviye başvurmak lazımdır. Salih erkek ve salih kadınlar Yüce Allah’ın buyurduğu gibi bir birlerine örtü olan ve bu işi bir ibadet anlayışıyla yapan, birbirini seven ve sayan insanlardır.
 Namus toplumun ortak ve çok önemli bir değeridir. Namuslu erkek ve kadınlardan oluşan aileler ve böyle ailelerden oluşan toplumlar sağlıklı ve çok daha uzun ömürlü olurlar. Tarihte nice toplulukların ve milletlerin yokluk ve sefaletten değil, namussuzluk ve ahlaksızlık yüzünden yok oldukları bilinmektedir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER