Kesik su diyalogları – Kocatepe Gazetesi

5 Ağustos 2011 Cuma 03:00:00
  Gün başlamış, herkes meşgalesine yoğunlaşacak. Yoğunlaşacak yoğunlaşmasına, ama sular kesik. Yüzü yıkamaya su yok. Vatandaş banyoya girer:
-Çeşmeyi kim kızdırdı?
-O ne demek yahu?
-Demem o ki çeşmeyi kızdırmışsınız. Hırrrr diye ses geliyor…
-Korkma, korkma, sular kesiktir. Az sonra da tısssslamaya başlar…
-E, haber verildi mi?
-Ben duymadım.
-Ben de…
-Dur bir, arayalım sağı solu…
….
Banyoya girip de yüzünü yıkayamayan vatandaş, “ilgili” makamlardan bir tanesine ulaşır. Sabah saatleridir hâlâ. Bazı cümleler tarafımdan eklense en az yarısı aşağıdaki gibi gerçekleşen bir konuşma başlar, vatandaşla ilgili makam arasında:
-Alo, iyi günler.
-İyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?
-Beyefendi, sabah bir uyandık ki sular kesik:
-Evet.
-Yani evet de neden haber vermediniz?
-Bizim de siz telefonla aramadan hemen önce haberimiz oldu…
-Hımm, anladım. Haber vermemenizin sebebi bu.
-Evet efendim, tam olarak bu.
-Peki neden kesildi sular?
-Efendim, biliyorsunuz ilimizde çeşitli kurumlar, altyapı çalışması yapıyor.
-Evet?
-Efendim, bu kurumların çalıştırdıkları kepçeler, kazı için hat açarken bazen su borularını patlatıyor.
-Bu nedenle mi su kesiliyor?
-Evet. Tam olarak bu nedenle. İstenmeyen bir arıza.
-Peki ne zaman gelir sular? Ramazan mübarek gün, akşama yemek hazırlanacak, o yemeklerin bulaşıkları var…
-En kısa zamanda. Arkadaşlarımız, patlayan boruyu tamir için çalışıyorlar.
-Allah razı olsun da kepçelerin biraz daha dikkatli kullanılması gerekmiyor mu?
-Bu kazılar bitene kadar su konusunda tedbirli olmanızı tavsiye ediyoruz…
-Çok önemli bir tavsiye. Gerçekten teşekkür ederim…
…
Vatandaş ilk konuştuğu kişinin meraklı bakışlarını gidermek için söze başlar:
-İstenmeyen bir arızaymış…
-İstenen bir arıza da mı oluyormuş…
-Aman! Çok bilmişlik etme sen. 2-3 saate kadar suyumuz gelecekmiş.
-Neden kesilmiş ki suyumuz, fatura mı ödememişiz?
-Hayır, ne ilgisi var? Kazı çalışması varmış.
-Kazı çalışması olduğunu tozdan anlıyoruz zaten…
-Su borusunu patlatmışlar.
-Çok güzel…
-Neyse canım, çalışıyorlarmış işte…
-E, telefonla konuşmanın sonuna doğru pek bir güldün, hayırdır?
-Telefondaki kişi ‘Kazılar bitene kadar tedbirli olun’ dedi de ona güldüm…
-Vay be! Allah razı olsun. Bak nasıl da bizi düşünüyorlar…